T24 - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ''Zor, karmaşık konuları çözmek yerine toptan yasaklama dürtüsü, Türkiye'nin geçmişinde kalmak zorunda. Kısaca, 'yasaklama, çöz' diyoruz'' dedi.Boyner, TÜSİAD'ın ''Türkiye'de İnternet Sitelerinin Erişiminin Engellenmesi Konusunda Farklı Hukuk Disiplinleri Açısından Değerlendirmeler'' başlıklı raporun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, herkesin hayatına derinden nüfuz etmiş olan internet teknolojisinin, iletişim, haber alma, ticaret ve diğer pek çok alanda ''müthiş'' bir hızla değişime yol açtığını ifade ederek, günlük sosyal yaşamdan ülkelerin ekonomilerine, şirketlerin iş yapma anlayışlarına kadar çok geniş bir yelpazede bu değişimin etkilerini yaşadıklarını söyledi.İfade özgürlüğünü de kapsayan temel hak ve özgürlüklerin, Anayasa ve başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşmelerin öngördüğü şartlar dahilinde sınırlandırılabildiğini belirten Boyner, ''Yani hak ve özgürlükleri sınırlandırmanın da bazı sınırları, kuralları var. Burada esas olan; bir yandan bir hak kullanılırken başka kişilerin haklarına zarar verilmemesi, diğer yandan toplumu oluşturan bireylerin yararlarının da zedelenmemesi... Hakkın özüne dokunmamak çok önemli bir ilke olarak karşımıza çıkıyor. Sınırlamaların demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve her şeyden önce ölçülü olması gerekiyor'' dedi.Ticari hayata da olumsuz yansıyorBoyner, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Vurguladığım ölçülülük ilkesi açısından bu kararın bir sitenin tamamına değil, sadece konusu suç oluşturduğundan şüphe edilen yayının erişimine engel koymakla sınırlı olması gerekli. Aksi takdirde tabir yerindeyse 'kurunun yanında yaşın da yandığı' orantısız ve özgürlüklere aykırı bir uygulamaya maruz kalıyoruz. Böyle bir ortamda internet sitelerinin erişimine konulan yasakların yarattığı etkiler kişisel hak ve özgürlüklere olduğu kadar ticari hayata da olumsuz yansıyor. Pazarlama, tanıtım ve satış gibi faaliyetlerin kısıtlanması, dijital platformda yürüyen ekonomik faaliyete zarar veriyor. Öte yandan erişimi engellenen sitelerin profilinin, çocukların cinsel istismarına yönelik sitelerden, ünlü bilim insanlarının internet sitelerine kadar çeşitlenmesi de bilişim hukukunda gerçekten atılması gereken daha çok adım olduğunu bize düşündürtüyor.''Ciddi bir mağduriyet söz konusuİnternet sitelerine erişimin engellenmesinin bireysel, ekonomik ve sosyal hayatı çok yakından ilgilendirmesine karşın kamuoyunun çok dikkatini çeken kararlar vesilesiyle sıcak bir gündem maddesi haline gelebildiğini kaydeden Boyner, kapanan irili ufaklı pek çok site ve ciddi bir mağduriyetin söz konusu olduğunu söyledi. Boyner, şunları kaydetti: "Biz; demokratik hukuk devletine yakışır bir biçimde kişisel hak ve özgürlüklerin gözetilmesinde hassasiyeti elden bırakmadan ve fikri hakların da korunmasına özen göstererek sorunun adli ve siyasi otoriteler tarafından daha fazla vakit kaybedilmeden çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bizce, demokratik bir hukuk devletinde bu tablonun sürdürülebilir olmayacağı çok açık. Zor karmaşık konuları çözmek yerine toptan yasaklama dürtüsü Türkiye'nin geçmişinde kalmak zorunda. Kısaca, 'yasaklama, çöz' diyoruz."