Arzuhan Doğan Yalçındağ 2007’de seçildiği TÜSİAD başkanlığına iki yıl daha devam etme kararı aldı. Daha önce başkanlık için adı geçen Ferit Şahenk’in isteksiz davranması üzerine Başkanlar Konseyi Yalçındağ’a iki yıl daha devam etmesi önerisinde bulunmuştu. Teklif üzerine kasım ayına kadar düşünme süresi isteyen Yalçındağ kısa süre önce görevini sürdürmeyi kabul etti. Geçen hafta, bu köşeden patronlar kulübü TÜSİAD’ın (Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği) 2009’un başında yapacağı başkanlık seçiminin perde arkası gelişmeleriyle ilgili bilgiler vermiştik. Başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın başkanlığa devam etmek istememesi halinde üç başkan yardımcısının gündeme geleceği, bu üç isimden daha önce başkanlık için adı sıkça geçen Ferit Şahenk’in konuya sıcak bakmadığını belirtmiştik. Diğer isim Pekin Baran’ın adı da konuyla ilgili hiç geçmediği için, geriye Ümit Boyner kalmıştı ki, bu da TÜSİAD’da başkanlığın yine bir kadında kalacağına işaret ediyordu. TÜSİAD Başkanlar Konseyi, haziranda Yalçındağ’a iki yıl daha başkanlığı yürütmesi için öneri götürmüş. Bu tabi, daha çok bir tavsiye kararı niteliğinde. Başkanlığın iki yıl daha Yalçındağ tarafından devam ettirilmesi teklifi de 2009’un zorlu geçeceği ve aynı yıl yerel seçimlerin de yapılacağı dikkate alınarak yapılmış. Yalçındağ, bu teklifin ardından kasıma kadar düşünme süresi istemiş ve kısa bir süre önce TÜSİAD’a iki yıl daha başkanlık etmeye ‘evet’ demiş. TÜSİAD, Yalçındağ döneminde hükümete yaptığı eleştiriler nedeniyle Başbakan Erdoğan’ın oklarının hedefi oldu, gerginlikler yaşadı. Anlıyoruz ki, bu eleştirel tavır TÜSİAD üyeleri tarafından onaylanıyor ve destekleniyor. İş dünyasının en etkin kurumlarından TÜSİAD’ın başkan bulmakta güçlük çektiğini de söylemeden geçmeyelim. Geçmişte, Odalarda ve ihracatçı birliklerinde başkanlık seçimlerinin nasıl kıran kırana rekabete sahne olduğunu gördük. Başkanlık gönüllülük esasına dayalı bir iş olsa da, temposu yüksek. Bu açıdan bakıldığında Yalçındağ iki yıl daha hem holdingte, hem TÜSİAD’da yoğun mesai sürdürecek. İş dünyasında görünen o ki, kimse elini taşın altına koymak istemiyor, bunu yapacak cesarette birini bulunca da o kişiyi bırakmak istemiyor.