TÜSİAD'da bir ilk: Muharrem Yılmaz TÜSİAD Başkanlığı'ndan istifa etti

TÜSİAD'da bir ilk: Muharrem Yılmaz TÜSİAD Başkanlığı'ndan istifa etti

1971'de kurulan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nde (TÜSİAD) bir ilk yaşandı. Muharrem Yılmaz, 17 Ocak 2013 tarihinde seçildiği TÜSİAD Başkanlığı görevinden istifa etti.  

Basın açıklaması yapan Yılmaz, hükümete yakın gazetelerde sahibi olduğu SÜTAŞ hakkında grev yapan işçilerin bulunduğu eylem alanına tezek döküldüğü yönündeki haberlere işaret ederek "TÜSİAD'ın itibarına zarar vermemek" için başkanlıktan istifa ettiğini söyledi.  

Yılmaz, "İşçilerin beklediği yere Pazar günü hiç kimse yokken çevresel düzenleme kapsamında bakım çalışmaları yapılırken olay gerçekleşmiş. Eğer kasıtlı yapıldığını düşünsem ben hesap sorarım cezalandırırım. Çalışma Bakanlığı'nın da eğer işçilerimize yapılan bir haksızlık varsa gelip bunu denetlemelerini beklerdim. Ben bu konuda gereken her türlü sorumluğu yerine getirmeye hazırım. Benim üzerimden TÜSİAD'ın yıpratılması haberlerini ihmal edemezdim, o yüzden bu kararı aldım" dedi.  

Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, "Benim istifa sebebim, TÜSİAD'ın itibarına zarar verilmesini engellemektir" dedi. Yılmaz son dönemde sendika üyesi olduğu için işten çıkartıldığı iddia edilen işçilerle de mutlaka tekrar görüşeceklerini belirtti.

Muharrem Yılmaz'ın açıklamasının tam metni şöyle:

“Sütaş, evrensel yönetim ilkelerine ve etik değerlere bağlılıkla faaliyetlerini yönetmektedir.  Bu ilke ve değerler doğrultusunda, çalışan haklarını korumaya,  günün ve ekonominin gerekleri doğrultusunda iyileştirmeye büyük özen göstermektedir.  Bu özen, işyerinde uzun yıllardır  bir  huzur ve barış ortamı yaratmıştır. Sütaş’ın  sürekli olarak  pazar lideri olma başarısını göstermesinin en önemli sebeplerinden biri de işyerindeki bu huzur ve güven ortamıdır.

Karşılıklı saygıya dayalı, güvenli, huzurlu ve verimli bir çalışma ortamının sürdürülmesi için gereken önlemleri alan Sütaş, sendika konusunda da tüm çalışanlarının özgür iradeleriyle hareket etmesini desteklemektedir. Çalışanın, özgür iradesi ile sendika tercihini yapması için gereken her türlü hukuki güvence mevcuttur. Üstelik, sendikaya kayıt sürecinin gizliliğini sağlamak için de özel düzenlemeler getirilmiştir. İşçinin sendika üyeliğinden işverenin haberinin dahi  olması  mümkün değildir. Sütaş yönetimi de bu süreçle ilgili bilgiyi, çalışanlarından gelen baskı ve tehdit şikayetleri ve işyerlerinde mesai saatleri içinde  meydana gelen tartışmalar sonucu edinmiştir.

Sözü edilen şikayetler,  Sütaş çalışanlarının  bir sendikaya  üye olmaları için baskıya maruz kaldıklarına, korkutulduklarına, hatta maksadını aşan ve şiddet uygulamasıyla sonuçlanan tartışmalarla taciz  edildiklerine ilişkindir.  Sütaş çalışanlarının çoğunluğu,  kendilerini özdeşleştirdikleri müessese ile karşı karşıya getirmeye çalışan bu anlayıştan huzursuzluk duymaktadırlar.

Burada yaşadığımız durum, bir takım kötü niyetli kişilerin , işyerinde işçi üzerinde baskı kurarak onları yöneticileri ve arkadaşları ile; diğer yandan da sendika karşıtı olduğu algısı yaratarak işvereni kamuoyuyla karşı karşıya getirmeye çalışmasıdır.  

Sütaş’ta katılımcı bir yönetim anlayışı benimsenmiştir. İşyerlerinde, çalışanlarımızın görüş ve düşüncelerini aktardıkları ortamlar yaratılmaktadır. Bununla birlikte, çalışanlarımız, bu ihtiyaçlarını sendikalaşarak karşılamak isterlerse, bunu özgür iradeleri ile sağlayacakları ortam da mevcuttur. Ancak, bugüne kadar, çoğunluğun bu yönde bir tercihi olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü; 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’yla belirlenmiş olduğu üzere sendikalı sayısı toplam çalışan sayısının yüzde 40’ına ulaştığında, herhangi bir sendika, iş yerinde çalışanı temsil etmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yetki alabilecektir.

Henüz bu noktaya ulaşılmadığı halde ulaşılmış gibi açıklamalar yapılmasını, asılsız iddialar ortaya atılmasını ve bu yolla çalışanlarımızın ve şirketimizin üzerinde baskı kurulmaya çalışılmasını şiddetle kınıyoruz. 40 yıldır, ülkemize hizmet etme azmi ile çalışan, toplumumuza mal olmuş bir değer haline gelen Sütaş’ı yıpratmaya yönelik bu çabayı iyi niyetli olarak değerlendirmenin mümkün olmadığını bildiririz."

 

Soru cevap kısmı

 

Basın toplantısının soru cevap kısmında öne çıkan bölümler şöyle:

İşçilerin geri işe alacak mısınız, ikincisi çevre düzenlemesi dediniz köyde sinek var diye şikayet gelmiş.

Bunun doğru bir haber olmadığı kanaatindeyim. Havada sinek olacak bir sıcaklığa ulaşmadık. Bu haberi yanlı olarak ele alırsanız bu tür, bu haberi yönlendirebilirsiniz. Bunların iyi niyetli olmayan kasıtlı değerlendirmeler olduğu kanaatindeyim.

Bir şey daha sormak istiyorum. Sürekli “böyle bir ortamda yatırım gelmez” vurgusundaydınız, önüne tezek dökülen bir işyerine yabancı yatırımcı gelir mi sizce?

Ne demek istediğinizi anlamadım ki, bu seviyede olmadı soru.

İşçileri alacak mısınız tekrar, görüşecek misiniz?

Kendileriyle mutlaka görüşeceğim.

Siz aynı zaman TÜSİAD’ın yakın tarihte hatırladığımız en çok siyasi eleştirilere hedef olan başkanısınız. Hükümetten size yönelik eleştiriler de yapılırken istifayı düşündünüz mü?

TÜSİAD Başkanı’yken sorumlulukların getirdiği görevleri yerine getirmeye gayret ettim. Hiçbir TÜSİAD Başkanı hiçbir baskı nedeniyle istifa etmez. Benim istifa sebebim TÜSİAD’ın itibarına zarar verilmesini, istismar edilmesini engellemektir.