TÜSİAD, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Türkiye'nin 2004'te çıktığı denetim sürecine yeniden alınmasıyla ilgili karar tasarısını onaylanmasına ilişkin olarak, dönemin hükümetinin vizyonuna dikkat çekti.
"Türkiye 2004 yılında, o dönemdeki hükümetlerin vizyon ve emeği sayesinde Avrupa Konseyi denetim sürecinden çıkmış ve akabinde de AB Komisyonu tarafından 'Kopenhag siyasal kriterlerine uyan ülke' olarak tanınmıştır" denen açıklamada, "Avrupa standartlarında bir demokrasi, özgürlükler toplumu ve hukuk devleti olmak Türkiye'nin en önemli küresel rekabet gücü kaynağıdır. Dolayısıyla bu konumumuzu özenle korumalıyız. Diğer yandan, AKPM'nin 35 maddeden oluşan öneriler ile ilgili olarak, teröre karşı haklı bir mücadele vermekte olan Türkiye resmi makamları ile uzun ve kapsamlı bir istişarede ve nitelikli bir iletişimde bulunması daha doğru olurdu" ifadesi kullanıldı.
TÜSİAD'ın açıklaması şöyle:
"Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'ndaki "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" konulu oturumun sonundaki oylamada, Türkiye'nin "2004'te çıktığı denetim sürecine yeniden alınmasıyla ilgili karar tasarısı"nın onaylanması çok olumsuz bir gelişmedir. Avrupa standartlarında bir demokrasi, özgürlükler toplumu ve hukuk devleti olmak Türkiye'nin en önemli küresel rekabet gücü kaynağıdır. Dolayısıyla bu konumumuzu özenle korumalıyız. Diğer yandan, AKPM'nin 35 maddeden oluşan öneriler ile ilgili olarak, teröre karşı haklı bir mücadele vermekte olan Türkiye resmi makamları ile uzun ve kapsamlı bir istişarede ve nitelikli bir iletişimde bulunması daha doğru olurdu.
Türkiye 2004 yılında, o dönemdeki hükümetlerin vizyon ve emeği sayesinde Avrupa Konseyi denetim sürecinden çıkmış ve akabinde de AB Komisyonu tarafından "Kopenhag siyasal kriterlerine uyan ülke" olarak tanınmıştır. Bu sayede Türkiye'nin AB katılım süreci başlarken aynı zamanda ülkemiz, dış politikadan ekonomik ilişkilere ve sosyal kalkınmaya her alanda büyük atılımlar başarmıştır. Milli menfaatlerimiz açısından temel alanlar olarak gördüğümüz demokratik reformlar ve AB sürecimiz için TBMM ve hükümetimizin atacağı adımları bu anlayış çerçevesinde destekliyoruz."