TUSKON davasında dokuz sanığın mal varlıklarına yönelik tedbir kararı kaldırıldı

TUSKON davasında dokuz sanığın mal varlıklarına yönelik tedbir kararı kaldırıldı

Kapatılan Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik açılan 86 sanıklı ‘FETÖ’davasının bugünkü duruşmasında ara karar verildi.

Duruşma İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi’nin karşısında bulunan binada görüldü.

Duruşmada gizli tanık Boran, “İş dünyası bunların elindeydi. Devamlı etkinlik yaparak insanları örgütün içinde tutmaya çalışırlardı. Örgütün saçmasapan ritüelleri vardı. Doğan çocuklara isim yazma, muska yazma gibi. Erkek çocuğunun ismi ‘Fetullah’, kız çocuğunun ismi ‘Gülen’ olan insanlar vardı bu iş adamlarının içinde. Fetullah Gülen iş adamlarına 100 dolar, normal çalışanlara 1 dolar gönderiyordu” ifadelerini kullandı. Bütün organizasyonların ABD ile yapıldığını ifade eden Boran, “Telefonla görüşülürse o telefon atılırdı ya da ABD’ye gidilirdi” dedi. 

Mahkeme, sanık Ahmet Tuzlu dahil dokuz sanığın malvarlıklarının üzerindeki tüm tedbirleri kaldırdı. Buna gerekçe olarak da mal varlıklarının suçtan elde edildiğine dair dosyada somut delil bulunmaması gösterildi. 

Sanık Ahmet Tuzlu, savunmasının alınmış olması, mevcut delil durumuna göre suç vasfının lehine değişme ihtimali ve tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alarak tahliye edildi. Sanığa yurt dışına çıkış yasağı kondu. Böylece davadaki tutuklu sanık sayısı dokuz düşmüş oldu. 

Mahkeme, bir diğer tutuklu sanık Faruk Güllü’nün de Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi. Güllü’nün cezaevinde kalmasının sanık açısından yaşamsal tehlike arz edip etmediği ve cezaevi şartlarında tedavisinin mümkün olup olmadığı yönünde rapor alınacak.

Sanık Ömer Faruk Kavurmacı’nın tutukluluğunun devamına karar verildi.

Gelecek duruşma 1 Mart 2019’da yapılacak.

Ceza istemleri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası ve "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'ye "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8,5 yıldan on sekizer yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, sanıklarla ilgili sunulan deliller olarak da MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile "Boran", "Demir" ve "Berat" kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu sandık kayıt ve hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, "ByLock" raporları, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, İl Dernekler Müdürlüğü'nce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri yer alıyor.