Tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin aileleri, “Biz çocuklarımızı çok iyi tanıyoruz. Onlar bu ülkenin kutup yıldızlarıdır. Onları söndürmeleri mümkün değil. Nerede olurlarsa olsunlar o ışığı yayacaklardır. Bizim beklentimiz üniversitenin, siyasi partilerin ve kamuoyunun bu çocuklara sahip çıkmasıdır” dediler.
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre tutuklanan bazı öğrencilerin aileleri şunları kaydetti:
Tutuklu öğrenci Agah Suat Atay’ın babası Cumhur Atay:
“Biz oğlumuzun arkasındayız. Son derece demokrat, aydın, ilerici, özgürlükçü bir kişidir. Provakasyon sonucunda gençlerin göstermiş olduğu tepki aslında demokratik bir tepkiydi. Daha sonra üstten gelen tehditkâr cümlelerin sonucunda bizim çoçuklarımız tutuklandı. Kolluk kuvvetleri o cümlelerin üzerine mecbur kaldı. Yargıçlar da bu ağırlık etkisinde kaldılar. Burada tutuklanmayı gerektirecek hiç bir şey yok. Hepsi pırıl pırıl çocuklar. Boğaziçi Üniversitesi’nin gelecek vaadeden gençleri. Çocukların barış yanlısı, savaş karşıtı olmasının dışında herhengi bir kurumla veya örgütle kesinlikle bağlantısı yok. Bu çocukların kazanılması gerekir” dedi. Atay, oğlunun tutuklandığı gece yaptığı açıklamada da “Suat’ın yaptığı her şeyin ve ağzından çıkan her lafın arkasındayım. Annesi de öyle. Hiç bir zaman inançlarınız ne ise ondan ödün vermeyin. Çünkü biz haklıyız. Bunu asla unutmayın, biz haklıyız. Bunlar yatar çıkar siz daha gençsiniz ömrünüzde bir kaç ay hiç önemli değil. Ama siz ömrünüzün sonuna kadar başınız dik yaşayacaksınız” diye konuştu. Atay’ın annesi Ayşe Atay ise şunları anlattı: “Tutuklu çocuklarımızın hepsinin ailesini gördüm. Hiçbir şekilde suç isnat edilmeyecek kadar aydınlık ve bu ülkenin geleceği gençlerdir. Bizim çocuklarımız dil, din, ırk gözetmeksizin insan hakları doğrultusunda yaşayan bireyler. Anne olarak son derece üzgünüm. Benim oğlum çok duyarlı, vicdanlı, içten ve empati yapabilen bir insandır. Okuldan hocaları arayıp ‘böyle bir çocuk yetiştirdiğiniz için gurur duymalısın’ diyerek takdir etti. Sadece slogan attığı için şu an tutuklu. Rektör ile görüştük. Rektör de çok üzgündü, olayların bu raddeye gelmesinden. Hocaları da bizi arayıp çocukların durumuna üzüldüklerini ama bireysel olarak bir şey yapamadıklarını söylediler.”
Tutuklu öğrenci Deniz Yılmaz’ın babası Bülent Nazım Yılmaz:
“Çocuklarımızın yaptığı şey sadece barışı savunmaktır. Onun dışında çocuklarımızın ilişkilendirilmeye çalışıldığı yok şu örgüt yok bu örgüt gerçekten ahmakça. Bizim çocuklarımız öğrenci” dedi. Tutuklamaların Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik bir gözdağı olduğunu dile getiren Yılmaz, “Bize de akla, bilime ve özgürlüğe yönelik verilen bir gözdağıdır. Cezalandırılırken de hiçbir hukuksal birşeye dayandırılmadığını biliyoruz. Sadece bir öfke ve baskıyla tutusak edilmişlerdir. Aliler büyük bir üzüntü içerisindeler. Şaşkınlar. Biz çocuklarımızı çok iyi tanıyoruz. Onlar bu ülkenin kutup yıldızlarıdır. Onları söndürmeleri mümkün değil. Nerede olurlarsa olsunlar o ışığı yayacaklardır. Çok yakın sürede bırakılacaklarını düşünüyoruz. Ortada bir suç yok."
Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan arkadaşlarına destek olmak isteyen öğrencilerin kampusun çeşitli yerlerine astığı renkli kurdeleler söküldü. Kurdelelerin kim ya da kimler tarafından söküldüğü belirlenemedi. Kurdeleler sökülürken bazı ağaçlara zarar verildiği görüldü.