Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen 12. dalgada gözaltına alınan 39 kişiden 8’i tutuklandı. Tutuklanan zanlılara davanın sanıklarıyla ilişkileri, cumhuriyet mitingleri ve ÇYDD’nin faaliyetleri soruldu Ergenekon soruşturmasının 12. dalgasında aralarında Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal’ın da bulunduğu 3’ü eski rektör, 8 kişi tutuklandı. 18 kişi savcılık tarafından serbest bırakılırken 3 kişi de mahkeme tarafından “adli kontrol tedbirleri uygulanmak şartı” getirildi. Ergenekon soruşturmasının akademisyenlere ve sivil toplum örgütü yöneticilerine yönelik 12. dalga operasyonunda 39 kişi gözaltına alınmıştı “Ergenekon” soruşturması kapsamında gözaltına alınarak önceki gün adliyeye çıkarılan Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ÇYDD 2. Başkanı Prof. Dr. Filiz Meriçli ve Fatma Nur Gerçel “adli kontrol tedbirleri uygulanması” koşuluyla dün mahkemeden serbest bırakıldı. Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Öztürk, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, görevde olan bir rektör, bir kurumun başı olarak, böyle bir tablo içerisinde adının geçmesine üzüldüğünü belirterek, “Giresun Üniversitesi, ilmin ışığında bundan sonra da aynı hizmeti vermeye devam edecektir. Bu geçen süre hizmet açısından kayıp olmuştur, buna üzülüyorum” dedi. Eski rektörler tutuklandı Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevkedilen Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, eski 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit Bernay, eski Uludağ Üniversitesi Rektörü ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yüksel, Ömer Sadun Okyaltırık ve Osman Gökhan Ecevit çıkarıldıkları 14. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliği tarafından tutuklandı. Prof. Dr. Erol Manisalı ile 3 eski rektörün, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “yasa dışı terör örgütü üyesi olmak” suçlarını işledikleri yönünde “kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olgular bulunduğu” gerekçesiyle, Prof.Dr. Ayşe Yüksel, Ömer Sadun Okyıltırık ve Hamdi Gökhan Ecevit’in ise “yasa dışı terör örgütü üyesi olmak suç şüphesi” gerekçesiyle tutuklandıkları öğrenildi. Tutuklanan zanlılar ise sorgularında yöneltilen suçlamaları reddettiler. İşte tutuklanan zanlıların ifadeleri: ‘Şener Eruygur’u kamu görevimden dolayı tanıyorum’ 19 Mayıs Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay’a, davanın sanıkları Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ile emekli Orgeneral Şener Eruygur’la ilişkisi soruldu. Bernay’a ayrıca cumhuriyet mitinglerine katılması ve Ergenekon kapsamındaki diğer isimlerle ilişkisiyle ilgili sorular yöneltildi. Bernay’ın İşçi Partisi’yle ilişkisi olup olmadığı da sorulan sorular arasında yer aldı. Bernay ise savunmasında, 30 yıllık meslek hayatında yasadışı faaliyet içerisinde bulunmadığını belirterek, mahkeme huzuruna gelmekten de üzüntülü olduğunu söyledi. Kendisine sorulan isimlerle ilgili olarak da, “Sorulan isimlerden bir kısmını hiç tanımıyorum. Şener Eruygur gibi isimleri ise kamu görevimden dolayı tanıyorum. Eruygur’u Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde brifing sebebiyle tanıdım. Bu sırada 19 Mayıs Üniversitesi rektörü idim. İşçi Partisi’yle bir ilişkim olmadı. Rektörlerin yapmış olduğu mitinge topluca katıldık” dedi. ÇYDD’de PKK’ya yardım ettiği iddiasını reddetti Eski Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve ÇYDD yöneticisi Ayşe Yüksel’e emniyet ve savcılıkta, Hurşit Tolon tarafından düzenlendiği iddia edilen bir ihale çizelgesinde adının geçmesi soruldu. Yüksel’e, ayrıca ÇYDD’deki faaliyetleri çerçevesinde PKK terör örgütüne yardım ettiği iddiası ile ilgili sorular da yöneltildi. Yüksel mahkemede yaptığı savunmasında, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Terör örgütü üyesi değilim” dedi. Avukatı Hüseyin Karataş ise, “Müvekkilim bir bilim insanıdır, kendisini öğrenci yetiştirmeye adamıştır. Savcılıkta Hurşit Tolon tarafından düzenlendiği iddia edilen bir ihale çizelgesinde ismi geçmektedir, bu belge tamamen düzmecedir. Müvekkilimin ÇYDD’deki faaliyetlerinden dolayı, PKK terör örgütüne yardım ettiği de iddia edilmektedir, adı geçen dernek Dernekler Yasası’na tabi olup defalarca denetlenmiştir, hatta bazı suçlamalar sebebiyle davalar açılmıştır, bu davaların tamamından beraat edilmiştir” dedi. ‘Sohbetteki sözlerim brifing gibi aktarılmış’ Prof. Dr. Erol Manisalı’nın Ergenekon kapsamında daha önce tutuklanan kişilerle irtibatı sorgulandı. Özellikle Eruygur ve Tolon’la olan ilişkisi sorulan Manisalı’ya telefon konuşmaları ve kendisine atfedilen bazı konuşmalar da soruldu. Manisalı suçlamaları kabul etmeyerek, “Herhangi bir yemekte karşılıklı sohbet esnasında söylediğim sözler, çok ciddi bir ortamda brifing verir gibi aktarılmış. Bazı olaylarda, mesela 2008’de olan bir olay 2004 yılında olmuş gibi yansıtılmış. Telefon defterime uzun yıllar önce kayıt ettiğim, benim de hatırlamadığım bir isim bana ‘Bu kimdir, neyin nesidir?’ diye sorulmaktadır. Yine çocuğun masaya çizdiği bir resim, ‘bu nereden çıktı’ dercesine ciddiye alınmaktadır, belli bir empoze ve yönlendirme söz konusudur. Örgütle irtibatlı olduğum iddiası son derece anlamsızdır” dedi. Ataevleri ve Cumhuriyet mitingleri soruldu Tutuklanan zanlılardan Ömer Sadun Okyaltırık’a ise, Tuncay Özkan’ı tanıyıp tanımadığı, Ataevleri ve cumhuriyet mitinglerine katılması konuları soruldu. Suçlamaları kabul etmeyen Okyaltırık, “Benim çeteyle ilgim olamaz. Kendi halinde ailevi yaşantısı olan iki tane kız çocuğu olan bir kişiyim. Ben masumum, hiçbir şey yapmadım” diye konuştu. Hamdi Gökhan Ecevit de, “Örgüt üyesi olmayı aklımdan bile geçirmedim, yasalara saygılıyım. Anayasal düzeni istiyorum. Suçsuzum” dedi. ‘Terörden mağdurum, örgüt üyesi olamam’ İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, katıldığı toplantı ve konferanslar, cumhuriyet mitingleri ve Ergenekon kapsamında daha önce tutuklanan kişilerle ilişkileri üzerine sorgulandı. Suçlamaları kabul etmeyen Hilmioğlu, 8 yıl devam eden rektörlüğü döneminde PKK ve Hizbullah ile mücadele ettiğini, bu yüzden de bu örgütlerin hedefi haline geldiğini söyledi. Bu örgütlerden aldığı tehditler sebebiyle Jandarma ve Emniyet tarafından korumaya alındığını belirten Hilmioğlu, şöyle dedi: “Benim babam da milletvekilliği ve senatörlük yaptı. 1978 yılında aşırı sol örgütler tarafından öldürüldü. Terörden bu kadar mağdur olmuş bir ailenin ferdi olarak, terör örgütü içinde olmam mümkün değildir. Ergenekon üyesi olduğu iddia edilen ve bana sorulan 200-250 civarında ismin yüzde 95’iyle hayatımın hiçbir döneminde karşılaşmadım ve tanımam. Şener Eruygur ve Mustafa Balbay görevim gereği konferansa gelmek üzere davet ettiğim kişilerdir. Bu kişileri bu bağlamda tanıyorum.” ‘Ersöz’ü Jandarma Bölge Komutanı olarak bilirim’ Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’a, Ergenekon sanıkları Şener Eruygur ve Levent Ersöz’le ilişkileri soruldu. Yurtkuran, Eruygur’u rektör olduğu dönemden tanıdığını anlattı. Ersöz’ü de yine kendisi rektör olduğu dönemde, Bursa Jandarma Bölge Komutanı olduğu için tanıdığını söyledi. Yurtkuran, kanser ameliyatı olduğunu, hipertansiyon ve şeker sorunları olduğunu söyleyerek serbest bırakılmasını istedi. Kalp spazmı geçiren Haberal yoğun bakımda Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal tutuklandıktan kısa bir süre sonra kalp spazmı geçirmesi nedeniyle hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Pazartesi gününden bu yana gözaltında tutulan Haberal, ilk rahatsızlığını dün sabaha karşı tutuklama kararının hemen ardından yaşadı. Ambulansla adliyeye gelen sağlık ekibi, fenalaşan Haberal’a müdahalede bulundu. Sağlık durumunun normale dönmesi üzerine Haberal, Metris Cezaevi’ne gönderildi. Öğleden sonra yeniden rahatsızlanınca, saat 14.00’de Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Haberal, İÜ Kardiyololoji Enstitüsü’ne sevk edildi. Yapılan tetkiklerin ardından kalp spazmı geçirdiği saptanan Haberal, Yoğun Bakım Ünitesi’ne çıkarıldı. Haberal’ın yakınları da hastaneye koştu. Haberal’ı ziyaret edenler arasında bulunan eski bakanlardan Koray Aydın, “Yoğun Bakım Ünitesi’nde Haberal’ın yanına kadar girdim, elini sıktım ve iyi olduğunu hissettim” dedi. (Milliyet)