Tutuklu 27 gazetecinin suçu iddianamede

Tutuklu 27 gazetecinin suçu iddianamede
T24 - Adalet Bakanlığı, soruşturması devam eden cezaevindeki tutuklu 27 gazetecinin suçunun ne olduğunu belirlenmesi için hem iddianamenin beklenmesi gerektiğini söyledi hem de tutuklanma gerekçelerini açıklarken “terör örgütü üyeliği” ifadesine yer verdi.Hürriyet'in haberine göre,  Adalet Bakanlığı cezaevlerinde bulunan gazetecilerin sayısını açıkladı. “70 gazetecinin yazdıkları yazılar nedeniyle tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunduğuna” yönelik haberler üzerine Adalet Bakanlığı, tutuklu gazetecilerle ilgili istatistik araştırması yaparak, sonuçlarını yazılı bir açıklama ile duyurdu. Bakanlığın açıklamasında, “Cezaevlerindeki basın mensubu tutuklu ve hükümlü sayısı konusunda, bazı sivil toplum kuruluşlarınca sağlıklı verilere dayanmayan çeşitli rakamlar verilmektedir. Bunlar arasında medyada en çok Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından yapılan açıklamaların yer alması nedeniyle, Sendikadan, tutuklu ve hükümlü olduğu iddia edilen gazetecilere ilişkin listenin bakanlığa gönderilmesi istenmiştir. Sendika tarafından, 2 Ağustos 2011 tarihinde gönderilen 72 kişilik listede yer alan tutuklu ve hükümlülerin, hangi nedenle cezaevinde oldukları bakanlığımızca tek tek incelenmiştir” denildi. Bakanlığın açıklamasına göre, TGS’nin listesinde tutuklu ve hükümlü olduğu belirtilen 72 isimden 3’ünün cezaevlerinde kaydına rastlanmadı. TGS’nin listesinde yer alan 6 gazetecinin tahliye edildiğine dikkat çeken Bakanlık, söz konusu listede yer alan gazetecilerin 63’ünün ise halen cezaevinde olduğunu belirtti. Buna göre, 63 gazeteciden 36’sı hakkında dava açılmış ve bunların 18’iyle ilgili mahkûmiyet kararları verilmiş. 27 gazeteci hakkında ise soruşturmalar devam ediyor. Açıklamada, cezaevlerindeki 63 gazeteciden kişiden 18’inin basın kartı sahibi olduğu, 45 kişinin ise basın kartının bulunmadığı belirtildi. Açıklamada, şu değerlendirme yer aldı: “Hakkında dava açılan veya mahkûmiyet kararı verilen 36 kişiden sadece 4’ü’nün basın yoluyla işlenen suçlar arasında sayılabilecek olan “terör örgütünün propagandasını yapmak” suçundan dolayı cezaevindedir. Diğer 32 tutuklu ve hükümlünün cezaevinde bulunmalarının gazetecilik faaliyetiyle bir ilgisi yoktur. Haklarındaki soruşturmalar devam eden 27 kişiyle ilgili olarak ise, soruşturmaların gizli yürütülmesi nedeniyle, bu kişilerin hangi suç ve eylemlerden dolayı tutuklandıkları ancak iddianame hazırlandığında açık bir şekilde görülebilecektir.” Gazetecilerin tutuklanma nedenlerine yönelik tablo da yayınlayan Bakanlık bu tabloda soruşturması devam eden 27 gazetecinin tutuklanmalarına neden olan suçlara ilişkin kanun maddelerine de yer verdi. Yazılı açıklamada, önce söz konusu 27 gazetecinin önce “hangi suç ve eylemlerden dolayı tutuklandıkları ancak iddianame hazırlandığında açık bir şekilde görülebilecektir” yorumu yapılırken tabloya ilişkin bilgi verildikten sonra soruşturması devam eden 27 gazetecinin “silahlı terör örgütü üyeliği” gibi gazetecilik faaliyetiyle ilgisi olmayan suçlardan dolayı cezaevinde bulunduklarını belirtti. Açıklamada şöyle denildi:“Sonuç olarak cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü 63 kişiden 59’u basın yoluyla işledikleri iddia olunan suçlardan yani yazdıkları yazılardan ve gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil, basınla ilgisi olmayan suçlardan dolayı tutuklanmış veya mahkûm olmuştur. Bu nedenle tutuklu ve hükümlü gazeteciler konusunun, “cezaevlerinde 70 kadar gazeteci var” şeklinde sadece rakamsal olarak değil, işlenen ya da işlendiği iddia edilen suçların gazetecilik faaliyeti kapsamında olup olmadığı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Gazetecilik faaliyetiyle ilgisi olmayan iddialara dayalı tutuklama ve mahkûmiyet kararlarının, basın özgürlüğünün ihlali olarak yorumlanması mümkün değildir.”İfade özgürlüğü daha ileriye taşındıSoruşturma ve davalar ile yapılan tutuklamaların ve verilen mahkûmiyet kararlarının, hükümetin “basına baskı yaptığı” şeklinde değerlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığının belirtildiği açıklamada, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün daha ileriye taşınması için son yıllarda önemli yasal düzenlemeler yapıldığı ve bu yöndeki çalışmaların özgürlükçü bir anlayışla sürdürüldüğü ifade edildi. Bakanlığın verilerine göre, soruşturması devam eden Yalçın Küçük, Ergenekon örgütünü kurma ve yönetmekten, Hüseyin Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Şükrü Doğan Yurdakul, Muhammet Sait Çakır, Coşkun Musluk, Müyesser Uğur Yıldız, Ahmet Şık, ve Nedim Şener Ergenekon örgütüne üyelikten, Hakan Soytemiz TDP’ye üyelikten, Osman Baha Okar Devrimci Karargah Örgütü’ne üye olmaktan, Hatice Duman ve Füsun Erdoğan MLKP’ye üye olmaktan, Ali Çat, Sinan Aygül, Erdoğan Altan, Kadri Kaya ve Mehmet Karabaş silahlı terör örgütü PKK’ya üye olmaktan, Cihan Gün, Halit Güdenoğlu, Kaan Ünsal, Musa Kurt ile Naciye Yavuz DHKP-C’ye üye olmaktan, Mustafa Gök de THKP-C üyeliğinden, Bayram Namaz ise Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan tutuklu.