Tutuklu Cumhuriyet yazarlarından mesaj var: Alnımız ak, başımız dik!

Tutuklu Cumhuriyet yazarlarından mesaj var: Alnımız ak, başımız dik!

CHP Milletvekilleri Şafak Pavey ve Sezgin Tanrıkulu, 6 gündür Silivri 9 No'lu Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cumhuriyet yazar ve yöneticileri Murat Sabuncu, Musa Kart, Güray Öz, Bülent Utku, M. Kemal Güngör, Hakan Kara, Turhan Günay, Kadri Gürsel ve Önder Çelik'i ziyaret etti. 

Ziyaret sonrası Cumhuriyet gazetesine giden Pavey ve Tanrıkulu yazar ve yöneticilerinin mesajlarını paylaştı. Destek için herkese teşekkür eden yazar ve yöneticiler sadece gazetecilik yaptıklarını belirtti. İşte o mesajlar:

Murat Sabuncu: Gazetecilik yaptık, başımız dik. Cezaevlerinde 200'ü aşkın gazeteci, Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan gibi yazarlar ve HDP'li vekiller varken sadece kendim, kendimiz için özgürlük istemiyorum. Tüm düşünce ve fiili suçlularının barışçıl ve demokrat bir ülke için en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum.

Kadri Gürsel: Cumhuriyet'i yok etmeyi amaçlayan siyasi bir operasyonun sonucunda akıl, mantık ve hukuken hiçbir alakası bulunmayan gülünç suçlamalarla Silivri Cezaevi'ne konulduk. Alnımız ak, başımız dik. İyiyiz. Sivil toplum ve okurlarımızın desteği artarak sürdüğü müddetçe daha da iyi olacağız. Cumhuriyet'i hep birlikte yaşatacağız. Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz

Musa Kart: Daha önceden damgalanmış bir torbaya ne kadar muhalif varsa atıldı... İnanıyorum ki bu torba dikiş tutmayacak. Patladı, patlayacak.

Mustafa Kemal Güngör: Bu bir Cumhuriyet'i bitirmeye yönelik operasyondur. Cumhuriyet'e yönelik siyasi bir operasyondur. Hiç şüphesiz bunun hiçbir hukuki ve yasal tarafı yoktur. Biz kötü bir şey yapmadık. Cumhuriyet ilkelerine ve yayım politikasına uygun davranmaya özen gösterdik. Başımız diktir. Cumhuriyet'e verilen destekten çok mutluyuz. Demokrasi nöbeti için de tekrar ediyoruz. Bu demokrasi nöbeti de bizim için sevinç kaynağıdır. CHP'nin desteği sevindiricidir. Onur ve gurur vericidir. CHP'nin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bıçak sırtında yürüdüğümüz günlerden geçiyoruz. Cumhuriyet'e ve çalışanlarına baskı ve yıldırma ve gerekse HDP'li vekillere yapılanlar Türkiye'yi karanlığa götürmektedir. Umarım demokrasi güçleri bu karanlık güçlere karşı hep birlikte Türkiye'yi güzel günlere taşıyacağız. Özel talebimiz yoktur kendimiz için. Bizim için burada olanlar için sadece kendimiz için değil özgürlük talep ediyoruz. Tüm demokrasi güçlerine selam olsun.

Avukat Bülent Utku da Mustafa Kemal Güngör'ün görüşlerine katıldığın belirtti. 

Şafak Pavey, Önder Çelik'in mesajını şöyle aktardı:

"Önder Çelik çok net ve dik duruyoruz, hiç merak etmesinler. ayrıca büyük destek için çok teşekkür ettiğini iletti. Haklılığımıza her şeyden çok inanıyoruz. dedi. Hukukun işlediği zamanları da göreceğiz inancını da tekrar etti. Bütün arkadaşlarıyla aynı dirençle haklılıklarını bildiklerini vurguladı."

Pavey ve Tanrıkulu Hakan Kara'nın mesajlarını şöyle aktardı:

"İçeride her ne kadar digital ortamla buluşma imkanımız yoksa da digital düşünmeye ve çevre haklarıyla beton içerisinde olsak da 21. yüzyılda neler olabileceğini konuştu. Çevre haklarıyla ilgili konuştuğu ifade etti."

Pavey, Turhan Günay'ın mesajında, Günay'ın iletişim yayınlarının klasiklerinin cezaevi kütüphanesine sokulmasını istediğini belirtti. Pavey, "Cumhuriyet adına bir bağış yapılabilir, dilekçe gönderildikten sonra tam takibini yapacağız, bakanlık nezninde. Bu kitap sıkıntısı OHAL'in belli olmayan kuralları içinde çok daha sıkıntılı" dedi. SezginTanırkulu ise Turhan Günay'a sorulan 31 soru varmış, her seferinde 'ben vakıf yöneticisi değilim' demiş. Bu şekilde 31 kez sorulmuş" dedi.