Cumhuriyet gazetesinin "FETÖ ve PKK adına suç işledikleri" iddiasıyla tutuklu bulunan yöneticileri , yazar ve çizerleri, haklarında 151 gündür hazırlanmayan iddianame ve 'FETÖ üyeliği' suçlamasıyla yargılanan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Murat İnam ile ilgili sorular yöneltti. "Hâkimler ve Savcılar Kanunu’na göre (madde 8) bu türden bir suçtan hakkında soruşturma açılan bir kişi, bırakınız hâkimlik ve savcılık yapmasını hâkim ve savcı adayı bile olamazken, bu savcının hâlâ görevde tutulmasındaki garabet ve şaibenin nedeni nedir?" diye soruldu.
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan sorular şöyle:
- Bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, bir kez müebbet hapis ve ayrıca onlarca yıl da süreli hapisle cezalandırılması istenip, FETÖ üyesi olmakla suçlanan ve yargılanmakta olan bir sanığıni İstanbul Cumhuriyet Savcısı olarak hâlâ görevine devam etmesi olağan ve makul bir uygulama mıdır?
- 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle örgüt üyeliği suçundan yargılanan binlerce hâkim ve savcı meslekten ihraç edilmişken, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis istemiyle örgüt üyeliği suçundan yargılanan bir savcının ise bırakınız ihraç edilmeyi, soruşturma ve yargılama sürecinde açığa bile alınmayışının nedeni nedir? Bu dikkat çekici, ayrıcalıklı ve korumacı tutumun sırrı, gerekçesi nedir?
- Hâkimler ve Savcılar Kanunu’na göre (madde 8) bu türden bir suçtan hakkında soruşturma açılan bir kişi, bırakınız hâkimlik ve savcılık yapmasını hâkim ve savcı adayı bile olamazken, bu savcının hâlâ görevde tutulmasındaki garabet ve şaibenin nedeni nedir?
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Başkan Vekili Mehmet Yılmaz diyor ki; “Silahlı terör örgütü suçlamasıyla gözaltına alınmış bir hâkimin görevine devam ettirebilir misiniz? Bu kişiyi aklanıncaya kadar görevinden uzaklaştırmak zorundasınız. Halkın inancını zedelememe, yargıya güven için önemli bir adım bu.” (Habertürk gazetesi, 29 Aralık 2016, sayfa 17’deki özel röportaj)
-Sayın başkan vekili bu sözlerinin hâlâ arkasında duruyorsa bizim savcının durumunu nasıl izah ediyor?
- FETÖ üyesi olmak suçundan yargılanmakta olan bir savcının, bu örgütün devlet kurumlarında nasıl yapılandığı, yerleştiği, kendilerini nasıl gizlediği ile ilgili bilgi ve haberleri 40 yıldır kamuoyuna aktaran, duyuran, gündeme getiren Cumhuriyet gazetesi için “FETÖ’nün propagandasını yaptığı” suçlamasında bulunmasındaki kara mizah örneğinin yargıyı komik duruma düşürdüğünün farkında mısınız?
- FETÖ üyeliği suçundan ömür boyu hapis yatma tehdidi ve riski altında olan bir savcının başkası hakkında FETÖ üyeliği, yardım ya da propagandası suçlamasıyla soruşturma yapabiliyor olmasındaki hukuksuzluğu, sakatlığı, akıl dışılığı anlamak çok mu zordur?
- İstanbul Adliyesi’nde yüzlerce savcı varken, bizim soruşturma dosyamızın, adeta rehin konumunda çok zor ve sıkıntılı bir kişisel ve mesleki süreç yaşayan bir savcıya özellikle verilmesinin perde gerisinde hangi hukuki ya da siyasi plan vardır?
- Yedi aydır süren ve bir türlü bitirilmeyen bir soruşturmanın bu şekilde hukuksuz olarak yürütülmesine -yetkisi olduğu halde- müdahale etmeyip dolaylı yoldan bu hukuksuzluğun sorumluluğunu paylaşanların hedefi ve amacı nedir?
Bir soru da Adalet Bakanı'na: Aylar öncesinde ‘talihsizlik’ diye geçiştirdiğiniz bu hukuksuz durum yapılan bütün başvuru ve şikâyetlere karşın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın da bilgisi ve onayı kapsamında sürüyor. Anlaşıldığı kadarıyla yargı kurumuna ve görevlilerine sirayet etmiş olan, sırtını hukuka değil güçlüye, iktidar olana yaslama zihniyeti hâlâ geçerli bir davranış. Bu durumda sizden hukuka uygun iş ve işlemler için talimat bekleyen yargı görevlilerine böyle bir çağrıda bulunmayı düşünüyor musunuz?
- Harekete geçecek misiniz?
- İfade ve basın özgürlüğü bağlamında yaptığı haber, yazdığı yazı nedeniyle tutuklu bulunan bizler dışındaki diğer gazeteciler için de “adaletin” gereğinin yapılması, tutukluluğun ve mağduriyetlerin sona erdirilmesi konusunda harekete geçmeyi planlıyor musunuz? Artık uluslararası saygın çevrelerde kimsenin inanmadığı “Onlar gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu değiller” söylemini ne zaman terk edeceksiniz?
Son bir hatırlatma da cezaevlerinde tutulan gazetecileri hırsız, çocuk istismarcısı ve terörist ilan edenlere: Terörist kelimesi ya siyasal şiddet eylemi gerçekleştirenler ya da bir terör örgütünün üyesi olanlar için kullanılan bir tanımlamadır. Ne savcılıkta ne de tutuklama kararlarında biz Cumhuriyet gazetesi üyeleri için böyle bir suçlama yok.