Tutuklu gazeteci Uğur Yılmaz: Koronavirüs riski altındayız; kolonya ve maske taleplerimiz geri çeviriliyor

Yaklaşık üç yıldır Elazığ Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Uğur Yılmaz, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde cezaevi koşullarının Koronavirüs riskini artırdığını ve önlem adına kendilerine hiçbir imkan sağlanmadığını ifade etti.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nin (MLSA), sitesinde yer alan habere göre, gazeteci Uğur Yılmaz, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde yeni tip Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle ciddi bir risk altında olduklarını ifade ederek, cezaevi yönetiminin hiçbir önlem almadığını söyledi. Sivil toplum kuruluşlarına ve hak savunucularına çağrıda bulunan Yılmaz, “Bu acil bir çağrıdır, derhal bir şeyler yapılmazsa buradan her an cenazeler çıkabilir” dedi. 

"En ufak talebimiz hakaret ve küfür ile karşılık buluyor"

Yılmaz, bulundukları cezaevinde ciddi kaygıların oluştuğunu aktararak sadece gardiyanların maske takabildiğini söyledi.

Sadece sayımlarda ve acil ihtiyaçlarda gardiyanları gördüklerini belirten Yılmaz, "Normal şartlarda mazgaldan bir şey talep etmemize, sorunlarımızı anlatmamıza bile izin verilmiyor. En ufak bir talebimiz hakaret ve küfürlerle karşılık buluyor” dedi.

"Cezaevlerinden cenazeler çıkarsa sorumlusu Adalet Bakanı"

Cezaevinde bulunan 60 yaş üzeri hasta tutuklu ve hükümlünün bulunduğunu ve bu kişilerin ciddi risk altında olduğunu aktaran Yılmaz, “Kolonya ve maske taleplerimiz ‘yasak’ gerekçesi ile geri çevriliyor. Bugüne kadar cezaevinin tüm zor koşullarına direndik. Olur da cezaevlerinde Koronavirüs'ten dolayı cenazeler çıkarsa, bunun sorumlusu başta Adalet Bakanı olmak üzere bütün insanlığın vicdanıdır. Toplumsal sessizlik sürdüğü sürece cezaevlerinde ölümlerin yaşanması da mümkündür” ifadelerini kullandı. 

"Kürt gazeteciler olduğunda duymazlıktan geliniyor"

Türkiye’deki ve uluslararası basın meslek örgütlerine de seslenen Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bugün hukuk sopası ile mağdur edilen gazeteciler var. Ama ilginçtir ki, bugüne kadar MLSA dışında yanımızda kimseyi göremedik. Söz konusu Kürt basını ve Kürt gazeteciler olduğunda duymazlıktan ve bilmezlikten gelmektedirler. Bilinmelidir ki, Türkiye’de cezaevlerinde en çok Kürt gazeteciler var. En çok Kürt basının üzerinde baskı var. Cumhuriyet ve Oda TV gibi mecralarda çalışan bir kişi hakkında iddianame hazırlansın bu basın örgütleri, hemen ardı ardına açıklamalar yaparken maalesef söz konusu biz olduğumuzda sessizliğe bürünmekteler. Ben bir Kürt gazeteci olarak buradan tüm dünyaya sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve artık duyun bizi.”

MLSA, Yılmaz’ın iddiaları üzerine aradığı Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevindeki memurun, iddialara cevap vermediğini, yetkililerin ise yerinde olmadığını ifade ettiğini belirtti.

Ne olmuştu?

Uğur Yılmaz, yaptığı haberler ve haber takibi sırasında çektiği fotoğraflar gerekçe gösterilerek 17 Temmuz 2017 tarihinde tutuklanmıştı. 5 Kasım 2019 tarihinde 'örgüt üyeliği' suçlamasından 6 yıl 10 ay hapis cezası alan Yılmaz, halen Elazığ Cezaevi'nde bulunuyor.