T24 - Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Nedim Şener ve Ahmet Şık ile CHP İzmir Milletvekili, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan için iki ayrı yürüyüş düzenlendi. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, İşte bugün bakanlardan birisi açıklama yapmış 'tutuklu olanlar gazeteci değil tecavüzden ya da banka soygunundan’ ama nedense isimlerini hiç söylemiyorlar. Hangi gazeteci kime tecavüz etmiş, hangisi hangi terör eylemi talimatı vermiş, hangisi hangi bankayı soymuş. Yani Ahmet Şık hangi bankayı soymuş. Balbay kime tecavüz etmiş söyleseler de biz de bilsek" dedi.
Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları (ANGA) gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın gözaltına alınmalarının birinci yılında Taksim'de bir araya geldi.
Taksim tramway durağında toplananlar Galatasaray Lisesi'nin önüne kadar yürüdü. Yürüyüşe katılılanlar burada Cumartesi Anneleri'ne destek verdi.
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP milletvekili ve gazeteci Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan’ın "tecrit hücrelerine" konulmasının birinci yılı da Galatasaray’da düzenlenen kitlesel yürüyüşle protesto edildi.
Balbay ve Özkan Gönüllüleri tarafından, "Onları tecrit hücresinde ölüme mi terk edeceksiniz?" çağrısıyla düzenlenen yürüyüş Galatasaray Meydanı'ndan başladı.
Tutuklu gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan için Beyoğlu’nda düzenlenen destek yürüyüşüne katılan Eski Erzincan Başsavcısı, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, habercilerin sorusu üzerine hakkında terör örgütü yöneticisi suçlamasıyla açılan davayla ilgili konuştu.
İşleyen sürecin hukuk dışı olduğunu ifade eden Cihaner, "Soruşturma izni verilmeden başlatılmış bir süreç söz konusu. Yeniden inceleme ve itiraz yollarına da başvurma olanağı tanınmadı. Artık karar veren hakimleri reddetmemiz söz konusu, bununla ilgili bir şey yapılmadı. Daha detaylı bir karar veririz" dedi. Cihaner, "Türkiye artık hukuk devleti niteliğini kaybetti, hukuk devleti, her şeyden önce yazılı kurallarının herkesi bağladığı bir devlet. Eğer hiçbir şey ön görülemiyorsa onun adı hukuk devleti değildir. Dolayısıyla ne olur ne biter hiçbir şey... Şu anda toplanmamızı nedeni olan hiçbir şey hukukla açıklanamaz ki, yani bir insanı hapsedip hukuk dışı bir şekilde tecrite almanın hukuki açıklaması yok ki buna dair şu olur bu olur diyebilelim" diye konuştu.
Cihaner, "İşte bugün bakanlardan birisi açıklama yapmış 'tutuklu olanlar gazeteci değil tecavüzden ya da banka soygunundan’ ama nedense isimlerini hiç söylemiyorlar. Hangi gazeteci kime tecavüz etmiş, hangisi hangi terör eylemi talimatı vermiş, hangisi hangi bankayı soymuş. Yani Ahmet Şık hangi bankayı soymuş. Balbay kime tecavüz etmiş söyleseler de bizde bilsek. Yaşadıklarımız aslında hukukla mantıkla açıklanacak bişey değil" dedi.
Silivri Cezaevi'nde bulunan gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın bir yıldır tecritte tutulduğu gerekçesiyle Galatasaray Meydanı'nda toplanan "Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay Gönüllüleri" isimli grup protesto yürüyüşü düzenledi. Yürüyüşe CHP'li milletvekilleri Bihlun Tamaylıgil, İlhan Cihaner, Süleyman Çelebi, sanatçılar Levent Kırca, Edip Akbayram gazeteciler Mine Kırıkkanat, Ataol Behramoğlu ve Tuncay Özkan'ın kızı Nazlıcan Özkan'ın da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Galatasaray Meydanı'nda 13:00'da toplanan grup burada, “Zorbalığa göz yumma Mustafa Balbay, Tuncay Özkan bir yıldır tecritte" yazılı pankart açarak Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Yağmur altında gerçekleşen yürüyüş sırasında 'Balbay, Özkan çıkacak yine yazacak', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' 'Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek' sloganları atıldı. Taksim Meydanı'nda grup adına yapılan basın açıklamasında, “Bizler, bugün buraya Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ve suçunu bile bilmeyen nice gazeteciler, milletvekilleri, yazarlar ve aydınlar için geldik. Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın hiçbir hukuki ve nesnel neden olmaksızın bir yıldır tecritte tutuluyor olmasını protesto ediyoruz" denildi.
Açıklamanın ardından mikrofonu alan sanatçı Levent Kırca söyledikleriyle gülüşmelere neden oldu. 'Birlik olmak mecburiyetindeyiz başka alternatif kalmadı' diyen Kırca'nın, “Yağmur demiyoruz, yaş demiyoruz yürüyoruz helal olsun bize. İster misiniz bu yağmur da kar da bunların bir düzenlemesi olsun bize, yürüyemeyelim diye. Ben öyle alıştım ki gece tuvalete kalkıyorum, tuvalete giderken bile slogan atıyorum" sözleri gülüşmelere neden oldu.