Tutuklu Jandarma Maliye Başkanı Tuğgeneral Celal Şahin’in ifadesinde, Jandarma Genel Komutanlığı’nda 15 Temmuz’dan iki gün sonra yapılan toplantıda Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi ile generaller arasında “güvensizlik” tartışması yaşandığı iddia edildi. Toplantıda generallerin Mendi’ye, “Siz o gece sabaha kadar nerede olduğunuzu ispatlayabilir misiniz?” dediği iddia edildi. Mendi ise ifadesinde, 15 Temmuz günü, daha önce beraber çalıştığı bir tümgeneralin kızının düğünü için Ankara Gazi Orduevi’nde bulunduğunu düğünden Genelkurmay Başkanlığı’na gideceği söylenerek rehin alındığını kaydetmişti.
Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki çatışma kameralara böyle yansıdı:
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, 15 Temmuz darbe girişiminin merkezi Jandarma Genel Komutanlığı’nın darbecilerden temizlenmesinin ardından Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi ile generaller arasında "kime güveneceğim" tartışması yaşanmış. Halen tutuklu olan Jandarma Maliye Başkanı Tuğgeneral Celal Şahin’in ifadesine göre darbe girişiminden 2 gün sonra 17 Temmuz’da yapılan toplantıda söz alan generaller, “Komutanım sizin iki özel kalem müdürünüz ile emir subayınız darbeci çıktı. Yakın korumanız binbaşının yanınızda durması güvenliğiniz açısında uygun değil” dedi. Şahin’in ifadesine göre, Orgeneral Mendi, "Ben kime güveneceğim" diye yanıt verirken, bazı generallere de, "Darbecilerin atama listesinde adınız karşısında ‘devam’ yazıyor" diye tepki gösterdi. Generaller ise buna karşılık Mendi’ye, “Komutanım sizin de adınızın karşısında ‘devam’ yazıyor, siz o gece sabaha kadar nerede olduğunuzu ispatlayabilir misiniz?” dedi.
Jandarma Maliye Başkanı Tuğgeneral Şahin, darbe girişiminden 4 gün sonra gözaltına alınarak tutuklandı. İfadesinde “Elahamdülillah Türküm ve Müslümanım. Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın mehmetciğiyim, şerefsiz Fethullahın deccalı değilim. Vatana, millete, devletimize boynum kıldan ince” diyen Şahin, 15 Temmuz gecesi tüm generalleri toplayarak, jandarma teşkilatının darbenin karşısında devletin yanında durmasını sağladığını iddia etti. Darbe gecesini anlatan Celal Şahin, ifadesinde şunları kaydetti:
"Saat 21.45 gibi makam şoförümü arayarak beni lojmandan almalarını emrettim. Beştepe’ye Arif Çetin’in yanına hareket ettim, yolda Çetin’i makam cebinden aradım ‘Komutanım ben yola çıktım, neredesiniz geliyorum’ dedim. Bana, ‘Celal Paşam bizim şerefsizler Jandarma Genel Komutanlığı karargâhını ele geçirmişler, ben şu anda Hisarcıklıoğlu camisindeyim buraya direkt gelme, JÖAK git oradan ekibi al gel karargâhı kurtaralım’ dedi. JÖAK’a saat 22.30’da gittim. Nöbetçi subayına JÖAK hemen toplansın Jandarma Genel Komutanlığı’nı kurtarmaya gideceğiz dedim. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’yi direkt makam cebinden aradım. Telefona Astsubay Aytaç çıktı. Bana ‘Jandarma Genel Komutanımız, emir subayı ile düğünden ayrılarak birlikte bir yere gittiler, nereye gittiklerini bilmiyorum. Telefonu bana yönlendirmişler’ dedi.
"O arada hareket merkezinden Nuri Astsubay yanıma geldi, ‘Komutanım Genelkurmay’dan emir geldi’ diyerek sözde darbe emrini gösterdi, okudum, bir kenara fırlatım. Bir işlem yapılmayacak dedim. Daha sonra Jandarma Eğitim Komutanı Korgeneral Kemal Alataşlı, Korgeneral Harun Ocaklı ve Personel Başkanı Güray Alpar üçü beraber JÖAK’a geldi. En kıdemlimiz olan Kemal Alataş’ın emrine girdik. Hareket merkezinde 14 bölgede bulunan bölge komutanlıklarını aradık, 81 il jandarma komutanlıkları ile 930 jandarma ilçe komutanlıklarını ve yaklaşık 2 binin üzerindeki jandarma karakollarına kesiklikle bu şerefsizlerin mesajlarına itibar etmemeleri ve devletin yanında yer almalarını söyledik. Ankara hariç bütün birliklerimizin devletin yanında olduklarını teyidini aldık. Ankara’da Jandarma Genel Komutanlığı, Beytepe Eğitim Komutanlığı ve Anıttepe Jandarma kışlası şerefsizlerin işgali altında olduğundan birlikte kalarak talimatlar vererek bu üç kışlanın kurtarılmasını sağladık. Allah’a çok şükür şerefsizler tarafından işgal edilemeyen tek kışla bizim kışlamızdır.”
Tuğgeneral Şahin, ifadesinde Orgeneral Mendi ile generaller arasında yaşanan güven tartışmasını da anlattı: “17 Temmuz tarihinde bütün generallerle toplandık, orada ne yapmamız gerektiği konusunda fikir alışverişi yaptık. Komutanım sizin iki özel kalem müdürünüz Albay Erkan Ökten, kurmay Albay Yasin Kayabaşı ile emir subayınız Murat Yılmaz, darbeci çıktı, sizi kaçırdılar. Yakınızda tek korumanız Binbaşı K.K. kaldı. Binbaşı K.K.’nin yanınızda durması güvenliğiniz açısında uygun değil. Bunun üzerine Orgeneral Mendi sinirlenerek, ‘O çocukların ne suçu var. Senin de darbecilerin listesinde karşında devam diye yazıyor, ben kime güveneyim’ dedi. Bende, ‘Sayın Komutanım sizin de karşınızda devam yazıyor, devam yazınca bu şerefsizlerin yanında olduğumuz anlamını taşımıyor dedim. Nitekim Milli Savunma Bakanlığı’nda Tuğgenaral A.B.’nin darbecilerin isim listesinde isminin karşısında devam yazmasına rağmen görevden alınmadığı gibi Şûra’da görev süresi bir yıl uzatıldı. Bana sinirlendi bağırdı, bende sustum. Mesai bitiminde görevden alındığımı öğrendim. Ardından da gözaltına alındım.”