'Tuzla'da patlayan fabrikanın 2,1 km mesafesindekiler de hastaneye gitmeli'

'Tuzla'da patlayan fabrikanın 2,1 km mesafesindekiler de hastaneye gitmeli'

Tuzla'daki Organize Deri Sanayi Bölgesi'nde nitrik asit (kezzap) üretimi yapan bir fabrikada tank delinmesi sonucu meydana gelen sızıntı ile ilgili Kimya Mühendisleri ve Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubeleri düzenlendikleri basın toplantısında, "Teorik olarak, 1 saat içerisinde tanka 5 metre mesafede bulunan kişiler ölüm riski altındaydılar. Tanka 55 ila 114 metre mesafede bulunanların ciddi sağlık riskiyle karşı karşıya kalma potansiyeli olduğunu gördük. Tanktan 2.1 km mesafeye kadar nitrik asit buharlarının erişme potansiyeli olduğunu gördük. Bu mesafe, rüzgar yönünü de dikkate aldığımızda pek çok sanayi tesisi ve yerleşim yerini kapsıyor" şeklinde konuştu.

Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Serkan Küçük, dün Tuzla'da yaşanan kaza sonrası akut tehlikenin sona erdiğini belirterek nitrik asit buharı soluyan ve olumsuz etkilenen vatandaşların bir an önce en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Simülasyona göre nitrik asit buharı 2.1 kilometre mesafeye ulaştı

  Hürriyet'te yer alan habere göre, Tuzla'da yaşanan kazanın etkilediği bölgeyi hesaplamak üzere, rüzgar hızını da göz önünde bulundurarak simülasyon hazırladıklarını belirten Küçük, "Teorik olarak, 1 saat içerisinde tanka 5 metre mesafede bulunan kişiler ölüm riski altındaydılar. Tanka 55 ila 114 metre mesafede bulunanların ciddi sağlık riskiyle karşı karşıya kalma potansiyeli olduğunu gördük. Tanktan 2.1 km mesafeye kadar nitrik asit buharlarının erişme potansiyeli olduğunu gördük. Bu mesafe, rüzgar yönünü de dikkate aldığımızda pek çok sanayi tesisi ve yerleşim yerini kapsıyor" dedi.

 

Türkiye endüstriyel kazalara müdahaleye hazır değil

 

Kazanın hemen ardından ekiplerin yangına müdahale ve tahliye yöntemlerini eleştiren Küçük, "Dün hemen fabrikalar boşaltıldı. Asit buharı söz konusuysa ve siz insanları dışarı çıkarırsanız, hava solumayı engelleyemeyeceğiniz için riski arttırırsınız. Burada uygulanabilecek iki yöntem vardır. Birincisi bütün havalandırma ve klima sistemlerini kapatarak, hava girişlerini engelleyerek insanları yerinde, kapalı alanlarda korursunuz. İkincisi ise rüzgar yönünün tersi istikametinde tahliye yaparsınız" diye konuştu. Olay yerinde görev yapan ekiplerin risk alarak çalıştığını belirten Küçük, "Dün yaşanan endüstriyel kaza, bizlere bir kez daha İstanbul ve Türkiye'nin bu tür kazalar sonrası müdahale yöntemine henüz hazır olmadığını gösterdi" ifadesini kullandı.

Küçük sözlerine şöyle devam etti:  "Kimyasal madde kazalarından kaynaklanan olaylar 'ikincil afet' olarak tanımlanır. İstanbul ve yakın çevresi deprem tehlikesi altında bir kent. Dün sadece bir tank delindi ancak bir deprem sonrası 110 olay olabilir." Küçük, başta Kimya Mühendisleri Odası olmak üzere meslek odalarının denetim mekanizmalarından uzak tutulduğu eleştirisinde bulundu. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi üyesi Kübra Ayçiçek ise Tuzla'da yaşanan kazanın sıradan bir kaza olmadığının, büyük bir endüstriyel kaza olduğunun altını çizdi.