Twitter hesabı hacklenen Atalay Demirci'nin Hakan Şükür ve Enes Kanter ile yaptığı konuşmalar ortaya çıktı. Yazışmalarda Atalay Demirci'nin Enes Kanter'e, 29 Temmuz tarihli olduğu öne sürülen mesajda "Tedbiren takibi bırakmak zorundayım bu arada, anlarsın kardeşim. Nelere bakarak insan avlıyorlar" dediği iddia ediliyor. Atalay Demirci sosyal medyayı sallayan mesajlardan sonra açıklama yaptı.
Bir hack grubu, 15 Temmuz'dan sonra meydanlara çıkarak demokrasi nöbetine katılan ve darbe girişimini lanetleyen bir konuşma yapan Demirci 'nin basketbolcu Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Enes Kanter ve Hakan Şükür ile sosyal medya üzerinden yaptığı konuşmaları deşifre etti.
Demirci'nin, darbe girişimi sonrası sosyal medyada cemaate paylaşımlarıyla tartışma konusu olan Enes Kanter'e, 29 Temmuz tarihli olduğu öne sürülen mesajda "Tedbiren takibi bırakmak zorundayım bu arada, anlarsın kardeşim. Nelere bakarak insan avlıyorlar, dur bakalım geleceğiz gibi biz de oralara, ne olur dua et, Allah'a emanet ol" dediği iddia ediliyor.
Konuşmada Enes Kanter'in ise "Şu an ben de biraz sıkışığım abi. İleride olabilir de ama şu an biraz zor olabilir. Kusura bakma abi biz de diğer taraflara da yetişmeye çalışıyoruz yoksa bir çok Hizmet duracak Allah korusun" dediği öne sürüldü.
Daha önce yapılan, 22 Haziran tarihli konuşmada ise Hakan Şükür'ün "Benim alanıma bakıyorum, halime bakıyorum sıfırlandık. Neydik ne olduk. Nasıl bir sınav. Ev araba boyuna masraf kimse yardım etmedi. Ona da gittim ve boş döndüm bizle uğraşacak vakti yok. Çok sıkıldık" dediği iddia ediliyor.
Sosyal medyadaki paylaşımların ardından Atalay Demirci, kişisel Instagram hesabından bir açıklama yaptı:
"Bu mektubu hain bir terör örgütü ile bağdaştırılmaya çalışılan ve bu yüzden acaba ölsem daha mı iyi olur diye intiharı bile aklından geçirirken, halkından özür dileyen bir ahmağın ifadeleri olarak okuyunuz lütfen.
Twiter hesabımın hacker'lar tarafından ele geçirilmesi sonucunda, hakkımda "fetö" üyesiymişim gibi oluşturulmaya çalışılan algının karşılık bulmaması umuduyla yapacağım açıklamamı Milletimizin, Devletimizin ve bu topraklarda yaşayan herkesin samimiyetimle yaptığımı bilmesini isterim.
Anne Babasını küçük yaşta kaybetmiş ve Yetiştirme Yurtlarında büyümüş, yani Annesi de Babası da Devlet olan ve Devletin ekmeğini yiyerek büyümüş, küçük yaştan itibaren en ufak bir kötü alışkanlığa ya da illegal gruplara meyletmemiş, her zaman Allah'ın muhafazasını iliklerine kadar hissetmiş bir kardeşiniz olarak, şu an bu ithamlarla karşı karşıya kalmanın şoku ve üzüntüsü içerisindeyim. Söz konusu örgütle geçmiş yıllarda Okullarında ve Dersanelerinde işim gereği gösteriler yapmışlığım aşikardır. En az Ülkemizin yöneticileri, iş adamları, sporcuları, sanatçıları ve diğer kesimleri kadar temasım olmuştur. Safiyane niyetle sadece dinimi daha doğru yaşamama vesile olan insanların yönlendirmeleri neticesinde, bana bu anlamda da faydaları olmuştur. Yaptığım mesleğin zeka seviyesine yakışmayacak bir aptallığın içerisine düşmenin mahçubiyetini yaşamaktayım. Bu manada içinde bulunduğum durumun bir hata olduğunu kabullenmem ile birlikte, son zamanlardaki oluşan örgütsel yapının ve getirdiklerinin rahatsızlığını yaşamış ve yaşanan 15 Temmuz gecesi Fettullah Gülen Terör Örgütü tarafından yapılan darbe girişiminden sonra benim de herkes gibi fikrim değişmiştir ve Ankara Kızılay Meydanına çıkıp bu hain terör örgütünü lanetlemiş ve kendi sosyal medya hesaplarımdan da örgütle ilgili görüşlerimi bildirmişimdir. (Biraz araştırılınca görülecektir)... Geçmişte bir çoğumuzunda yaşadığı üzere manevi duygularımın kullanılarak kandırılmış olmanın üzüntüsünü yaşamaktayım."