İstanbul, 16 Kasım (DHA) – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, doğal afetlerin çiftçinin peşini bırakmadığını söyleyerek, “Son yıllarda iklim değişikliğinin etkileriyle üst üste yaşanan doğal afetler, çiftçimizi üretimi sürdüremez hale getiriyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2014’de 500 olan afet sayısı, 2015’de 959, 2016’da bin 313’ü buldu. Afet sayısının 2017 yılında da az olmayacağı görülüyor. Afet yaşayan çiftçilerin borçları bir yıl ertelenmeli” dedi.Bayraktar, yaptığı açıklamada, artan doğal afetlerin tarımsal üretimi ve üretici gelirlerini önemli düzeyde olumsuz etkilediğini, bunda da en fazla zararı çiftçinin gördüğünü belirterek, “Bu şartlarda üretim yapan çiftçimiz her türlü desteği hak etmektedir” dedi.2017-2018 üretim sezonunun başladığı Ekim ayında ilk afetin Antalya’da yaşandığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:“Antalya İlinin Kepez ilçesinin Düden, Menderes, Zeytinlik, Şelale mahallerinde 8 Ekim 2017 tarihinde yaşanan fırtına, aşırı yağış ve hortum afeti, büyük bölümü kesme çiçekten oluşan, domates, salatalık, patlıcan, biber gibi sebzelerin de yetiştirildiği 200 dekarlık seralara zarar verdi.\"En son 13 Kasım 2017 akşamı Antalya’nın Kumluca, Kaş, Finike, Demre ilçelerinde gerçekleşen şiddetli yağış, hortum ve dolu, seralarda, narenciye ve zeytin bahçelerinde büyük zarara yol açtı. Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, Kumluca’da 800-1000, Kaş’ta 800-850, Demre’de 500-600 dekar alanda zarar meydana geldi. Bölgede seralar yıkıldı. Finike’de 10 bin civarında narenciye ağacı kökünden söküldü, zeytin ağaçları da büyük zarar gördü. Hem plastik hem de cam seralarda, narenciye bahçelerinde hortumun verdiği kayıp büyüktür. Bazı alanlarda seralar demirleriyle birlikte yıkılırken içindeki ürün tamamen zarar görmüştür.\"Bilindiği gibi seracılık bu bölgede önemli bir geçim kaynağıdır. Tarladan seraya geçiş sürecinin yaşandığı bu dönemde, ülkemizde serada üretilen sebze ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan bölgede afet yaşanması zararın etkisini artırmıştır. Yıkılan veya naylonu yırtılan seralarda domates, biber başta olmak üzere salatalık, patlıcan, kabak gibi ürünler zarar görmüştür. Bazı evlerin çatıları uçmuş, maddi hasar oluşmuştur. Motorlu araçlarda da zarar meydana gelmiştir. TZOB Yönetim Kurulu üyeleri, Ziraat Odalarımızın Başkanlarıyla birlikte afet yaşayan bölgelerde incelemelerde bulundular, çiftçilerimizle bir araya gelip zarara yönelik ilk tespitleri yaptılar, çiftçilerimizin sorunları dinlediler.”Bayraktar, tarım sigortası olan çiftçilerin TARSİM’e ihbarlarını yaptıklarını, TARSİM’in zarar tespitlerine yönelik eksperlerini yönlendirdiğini belirtti. Zarar gören alanlarda yer alan seralarda sigortalanma oranının düşük kaldığına dikkati çeken Bayraktar, “Özellikle sigorta kapsamına girmeyen seralar için destekleme yapılması önem taşımaktadır. Bu konuda Valiliklerimiz aracılığıyla Başbakanlık Ekonomik ve Sosyal İşler Başkanlığı tarafından Acil Destek Giderleri ödeneğinden tarımsal amaçlı yapılan yardımlar oldukça önemlidir” dedi. Türkiye’de 6.7 milyon tonu aşan sera üretiminin yarısının Antalya’da yapıldığı, Antalya’daki sera üretiminin ise yüzde 38’inin afet gören ilçelerde gerçekleştirildiği bilgisini veren Bayraktar, 2017 yılında yaşanan afetlerden etkilenen tüm çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesine ilişkin kararnamenin Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığına işaret ederek şunları kaydetti:“Afet yaşayan çiftçilerimizin kredi borçları bir yıl ertelenmelidir.“Üst üste doğal afet yaşamış ve bu yüzden borçları ertelenmiş olan çiftçilerimiz, bu borçlarını bir defada ödeyemezler. Bu durumdaki çiftçilerimizin borçları, birkaç yıla yayılarak yapılandırılmalıdır.“Afet yaşanan bölgedeki çiftçilerimizin SGK prim ödemeleri bir yıl ertelenmelidir.“Çiftçimizin seralardaki elektrik maliyetleri de büyük rakamlara ulaşmaktadır. Elektrik borçlarının da ertelenmesi gerekir.“Tekrar üretime dönebilmesi için çiftçimize acilen finansman sağlanmalıdır.“Hasar gören narenciye ve zeytin bahçeleri, devlet desteğiyle yeniden tesis edilmelidir.”