Uzun yıllardır Hüsamettin Cindoruk'un üç kızını evlatlık verdiği dedikodusu yapılırdı. Cindoruk bu iddiaya ilk kez yanıt verdi: "Serra, Revza ve Nerma'yı, eşimin annesine; Meryem Çiftkurt'a evlatlık verildik. Haberim yoktu, ama itiraz da etmedim." Cindoruk, Bugün gazetisine şu bilgileri verdi: ‘Eşimin teyzesi Polatkan’ın hanımı’ 1960 yılında ihtilâl oldu. Ben Yassıada Mahkemeleri'nde 18 kişinin avukatlığını üstlendim. Bunlardan birisi de rahmetli Maliye Bakanımız Hasan Polatkan'dı. Davalar devam ederken de Yüksek Adalet Divanı'na hakaret suçundan beni tutukladılar. Oradan çıktıktan sonra da İstanbul'dayım, biraz da yalnız kaldım, bekardım, 27 yaşındaydım. Polatkan'ın ailesinin evine gidip gelirken eşimle tanıştım. Eşimin teyzesi Polatkan'ın hanımıydı. O ilişki sürdü, aradan zaman geçti, infazlar bitti, duygular yatıştı, ben de eşime evlilik teklif ettim. 1962 yılı Kasım'ında evlendik, 46 senedir de mutluyuz. 3 kızımız var, Serra, Revza, Nerma. İkisi evli, birisi bekâr. Lale ve Ali olmak üzere de iki torunum var. Eşimin teyzesi Hasan Polatkan'ın eşiydi. Mutaharre Polatkan'ın kardeşi Meryem Çiftkurt eşimin annesi. Menyem Çiftkurt son dönemlerinde evlatlık olarak aldı. Üç kızımı da evlat edindi. Bizim çocukları çok seviyordu. Tahmin ediyorum bu sevgisi etkili oldu. Benim bilgim dışında oldu. Ama, ben itiraz etmedim. Çünkü, Meryem Hanım'ı çok severdim. Eşim de itiraz etmedi. O bir duygudur. Çocukların o zamanlar küçüktüler. Meryem Hanım yaşlandığı safhada oldu bu, evlat edindi. ‘Benim için olağan bir şey’ Ben İtiraz etmedim. Talep edenin insani duygularıdır, saygı gösterdim. Benim için olağan. Siyaset ile bir ilgisi yoktu. Buna benzer hadiseler tatbikatta var. Ben avukat olduğum için avukatlık hayatımda çok gördüm. Çok da evlatlık mukavelesi yaptım, mahkemelerde tespit ettirdim. Benim için olağan bir şey.”