“Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kapatacağız” açıklaması nedeniyle kendisini eleştirerek “Artık ona Selahattin değil Demirtaş diyeceğim, o isme layık değil” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yanıt veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Üç gündür üzüntüden uyuyamıyorum, Başbakan artık bana 'Selahattin' demeyecekmiş. Gerçekten bu kadar zeki bir başbakanımız olduğu için çok gururluyuz” dedi.
Demirtaş, “Böylesine muhteşem bir seçim kampanyası beklemiyorduk. Ne yapacağımızı şaşırdık, bize 'Selahattin' de demeyecek artık. Bunun üzerine kampanya kuruyor bir başbakan. Ülkeye vaadin ne, 'ona Selahattin demeyeceğiz'. Böyle bir şey olabilir mi, sen başbakansın, farkına var, biliyoruz sen de kendine inanamıyorsun. Ülkenin derdini, sorununu nasıl çözeceksin onları anlat benim ismimle uğraşacağına” diye konuştu.
Çiçekli Köyü'nde partisinin dayanışma yemeğine katılan Demirtaş, HDP'nin vaad ettiği her şeyin insan onurunu yüceltmeyi amaçladığını, kaynağın insanın kendisi olduğunu belirtti.
Partisinin seçim vaatlerini anlatan Demirtaş, Türkiye'nin zengin bir coğrafyada yaşadığını, bu nedenle kaynak probleminin olmadığını, asıl meselenin kaynağın nasıl dağıtıldığı olduğunu ifade etti.
Baraj sorunu olan bir parti olduklarını ifade eden Demirtaş, "Evet, baraj sorunu olan bir partiyiz, doğru ama buna rağmen insanların inançlarını sömürmüyoruz, din ticareti, kimlik ticareti yapmıyoruz. Para çalmıyoruz, çaldığımız paralarla miting yapmıyoruz, medya üzerinde baskı kurmuyoruz. Kimsenin seçim bürosuna saldırmıyoruz" ifadelerini kullandı.
Söylemedikleri sözler, yapmadıkları şeyler üzerinden kendilerine yönelik kampanya yürütüldüğünü iddia eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İktidar partisinin genel başkan yardımcısı 'orayı başınıza yıkarız' diyor. Aynı şeyi ben AKP için söylesem, ülkede kıyamet kopar. Sen misin tehdit eden, vay terörist, vay bölücü, vay şiddet yanlısı, vandal derlerdi. Biz ülkeyi bir arada tutmak için bu kadar uğraşırken sen neyi kimin başını yıkıyorsun, derdin ne arkadaşım. Tehditle oy toplama işini bize ihale ediyorlar, biz tehdit ediyormuşuz. Bize korktuğu için, tehditle oy veren varsa lütfen çekinmesin bizatihi gelsin benim yanıma, kim tehdit etmiş, kim ondan zorla HDP'ye oy istemişse kameraların önünde ondan özür dileyeceğim. Kimse bize tehditle, korkuyla oy vermesin. Korktuğu için HDP'ye oy veren tek bir kişinin oyunu istemiyoruz biz. Bu partinin Türkiye'nin geleceğine ışık tutacağına inanlar bize oy versin. Kimse bize korktuğu için oy vermesin, istemiyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "halkın parasıyla bir partinin mitingini" yaptığını ve Ak Parti'ye oy istediğini, tarafsız olmadığını ileri süren Demirtaş, "Her mitinginde bizi yuhalatmıyor musun? Bir tanede de AKP'yi yuhalat, tarafsız olduğuna inanalım. Keşke yine dolaşsa ve deseydi ki 'ben cumhurbaşkanı olarak tüm partilerin barış içinde, demokratik bir yarışı gerçekleştirmesi için uğraşıyorum' deseydi, 'tüm partilerin vaatlerinin takipçisi olacağım' deseydi. Partiler arası barış, seçmenler arası hoşgörüyü geliştirmek için uğraşsaydı fena mı olurdu. Olsaydı iyi olurdu, o da nasıl olurdu, ben seçilseydim olurdu" ifadelerini kullandı.
Demirtaş, Türkiye'de din sömürüsünün yapıldığını öne sürerek, "Şimdi Diyanet tartışması yapanlara bir örnek vermek istiyorum, Urfa'da Ulubatlı Hasan Camii vardır, 20 gündür elektriği kesik, 4 gün ezan okunmadı, elektrik borcunu ödememiş. sağlık bakanlığı'nın 3 katı bütçeyi ne yapıyor Diyanet İşleri, camiye vermiyorsun, cemevine, kiliseye vermiyorsun. Caminin elektriği ödemediğin için kesiliyor, ezan okunamıyor ve sen 1 trilyonluk mercedesle gezebiliyorsun. Biz bu Diyanet İşleri Başkanlığını eleştirdiğimizde kıyameti koparıyorlar. Bakın bu dine karşıdır diyorlar, asıl biz bunların yaptığı dinsizliğe karşıyız. Bizim dinlere, inançlara saygısızlığımız yoktur. Urfa Bozova'da 4 caminin elektriği hala yoktur" diye konuştu.
Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "Artık ona Selahattin demeyeceğim" sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:
"Efendim, ismimi Selahattin Eyyubi'den almışım, ona layık değilmişim. Üç gündür üzüntüden uyuyamıyorum, Başbakan artık bana 'Selahattin' demeyecekmiş. Gerçekten bu kadar zeki bir başbakanımız olduğu için çok gururluyuz. Böylesine muhteşem bir seçim kampanyası beklemiyorduk. Ne yapacağımızı şaşırdık, bize 'Selahattin' de demeyecek artık. Bunun üzerine kampanya kuruyor bir başbakan. Ülkeye vaadin ne, 'ona Selahattin demeyeceğiz'. Böyle bir şey olabilir mi, sen başbakansın, farkına var, biliyoruz sen de kendine inanamıyorsun. Ülkenin derdini, sorununu nasıl çözeceksin onları anlat benim ismimle uğraşacağına. Yoksa ismimin nereden geldiğini biliyorum, Kürt Selahattin'in neler yaptığını biliyorum. Sen Ahmet isminin ağırlığını taşıyabiliyor musun?"
Demirtaş, gazetecilerin "PKK'nın kongre yapmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine de şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanına sormak lazım, engelleyen kendisi. Süreci kesintiye uğratan, barışa giderken müzakerenin başlamasını önleyen hamleleri Sayın Cumhurbaşkanının kendi arzu ettiği, bilerek müdahale ettiği gelişmelerdir. Her halükarda barış arayışından vazgeçmemeliyiz."