CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Milli Savunma Bakanlığı'nın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle verdiği 3 yazılı soru önergesinde 18 yıl önce uçağı ile Ege Denizi'ne düşerek şehit olan Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın uçağının nasıl düştüğünü ve naaşa neden ulaşılamadığını sordu. 13 Kasım 2012'de, 7 Haziran ve 1 Şubat 2013 tarihlerinde verdiği soru önergelerine yanıt alamayan Türeli, 3 Mart 2014'te konuyu sözlü soru önergesi ile yeniden TBMM gündemine taşıdı.
Sözlü soru önergesine Milli Savunma Bakanlığı’ndan yanıt geldiğini belirten Türeli, cevapta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın imkânlarıyla 13 Nisan 2014'te yeniden başlatılan naaşı arama çalışmalarının, 5 Mayıs 2014'te sona erdiğinin yer aldığını ifade etti. Cevapta, çalışmalar hakkında bilgi verildiğini kaydeden Türeli şunları kaydetti:
"Mevcut bilgilere istinaden belirlenen sahalarda, mevkilerde icra edilen arama faaliyetleri sonlandırılmıştır. Uçak enkazı ve naaşının mevkisine ilişkin yeni bir bilgi temin edilmesi durumunda yapılacak değerlendirmeye istinaden arama faaliyetlerine yeniden başlanabilecektir."
Balıkesir'den havalanan ve günlük rutin eğitim uçuşu yapan Erdoğan'ın uçağı, 8 Ekim 1996 yılında Ege Denizi'ne düşmüştü. Uçakta bulunan Pilot Yarbay Osman Çilekli kurtarılırken, Erdoğan şehit olmuştu. Kaza tarihinden itibaren başlatılan aramalar sonucunda Erdoğan'ın naaşına ve uçağın enkazına ulaşılamadı. Erdoğan'ın ailesi ise olayın meydana geldiği günden bu yana Yüzbaşı Erdoğan’ın naaşının bulunması için girişimlerde bulundu. Erdoğan'ın kızı Evrim Erdoğan, babası için internet ortamında blog sayfası oluşturarak topladığı 10 bin imzayı dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e göndererek, destek ve yardım isteğinde bulundu.
Ailenin olayın ardından naaşın bulunması yönünde çok önemli ve insani bir talebi olduğunu vurgulayan Türeli, şöyle devam etti:
“Arama çalışmalarının başlamasına katkımız olmuştu. Ancak durdurulan çalışmaların yeniden başlatılması gerekiyor. Bu çok büyük bir acı. Aslında bu çok gecikmiş bir konu. Çoktan gündeme alınmış ve çözülmüş olması gerekirdi. Burada bir dram var. Ben de havacı bir subayın çocuğuyum. Çevremizde de babaları şehit olan arkadaşlarımız var. Bu acının ne kadar büyük olduğunu çok iyi biliyorum. Önemli olan bunu sonuçlandırmamız. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin imkânlarının naaşın bulunması noktasında neden yetmediğini anlamış değilim.”
Türeli, "Sanırım uçağın nerede olabileceği konusu bilinmiyor. Bu tip olaylarda daha derinlerdeki uçaklara ulaşılabildiğini biliyoruz, bunun örnekleri var. Türkiye NATO üyesi bir ülke. Belki başka ülkelerden de yardım alınabilir" dedi.
Şehit Yüzbaşı Erdoğan'ın naaşının mutlaka bulunmasını istediklerini ifade eden Türeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Takipçisi olmaya devam edeceğim. Bu çok insani bir olay. Benzer durumları maden kazalarında da yaşıyoruz. Naaşın bulunamaması kederi artıran bir durum, Acı her zaman büyük ama üzerinden bu kadar yıl geçmesine rağmen ailenin bu talebinin karşılanamaması, naaşın bulunamaması acıyı artırıyor, içinde bir dram barındırıyor. Bizim milletvekili olarak görevimiz gerek tüm toplumu gerek bir tek kişiyi ilgilendirsin böyle durumları Meclis'in gündemine taşımak ve çözülmesini sağlamak. Israrla takip ettim, bundan sonra da takip edeceğim."
Türeli, konuyu yalnızca soru önergeleriyle değil TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanı’nın katıldığı toplantılarda da dile getirdiğini belirtti:
“Şehit Yüzbaşımızın naaşının bulunması konusunu TBMM’de her platformda dile getiriyoruz. Naaşın bulunarak ailenin acısının bir nebze de olsa azaltılması gerekmektedir. Bu nedenle ilgili bakanı gördüğümüz her yerde konuyu gündeme getiriyoruz.”