T24 - Havayolları arasında hızla yayılan internet, yolcular tarafından da her geçen gün daha fazla kullanılıyor. 4,95 dolardan başlayan fiyatlarla sunulan hizmetin birkaç yıl içinde yaygınlaştıkça ücretsiz hale getirilmesi planlanıyor.Hürriyet gazetesinden Uğur Cebeci'nin haberine göre; Alman Lufthansa Havayolları 2004’te Boeing’le ortak geliştirdiği Connexion olarak adlandırılan internet hizmetini uçaklarda başlattığında, gökyüzünde yeni bir çığır açılıyordu. Yolcular dizüstü bilgisayarlarını kullanarak 10 bin metrede internete girebiliyordu.
Ancak, düşük bağlantı hızı ve ilklerin getirdiği yüksek maliyetler nedeniyle sistem yolcudan beklenen ilgiyi bulamadı. Boeing 2006’da projeyi durdurmak zorunda kaldı.
Aradan geçen beş yılda internet bağımlılığının artmasıyla birlikte gelişmiş teknolojiler, yüksek hız ve düşen fiyatlar havayollarını bu pazara yöneltti. Bugün 23 havayolunun 1287 uçağında kablosuz bağlantı hizmeti veriliyor. Dizüstü bilgisayarlar, taşınabilir tabletler ve android özelliğe sahip cep telefonlarından kablosuz olarak uçakta internete girilebiliyor. Kişisel ekranlardan da internete giriş, cep telefonuna mesaj gönderme gibi hizmetler giderek yayılıyor.
Amerika ve Ortadoğu
İnternete en büyük ilgi ABD ve Ortadoğu pazarından geliyor. Avrupalı taşıyıcılar da yavaş yavaş bu pazarda yerini alıyor. Rekabet artıkça fiyatlarda da düşüş yaşanıyor. Ortalama ücretler ABD’de 1 saatlik bağlantı için 5 dolardan başlıyor. Bazı şirketler 30 günlük limitsiz kullanım için 49.95 dolar talep ediyor.
Lufthansa’daysa 10,95 Euro veya 3500 uçuş mili karşılığında bir saatlik bağlantı satın alabiliyorsunuz. 24 saatlik paketse, 19.95 Euro veya 7 bin uçuş mili. Geçen yıl yapılan hesaplamalar, ABD’de havayollarının internet hizmetinden 90 milyon dolarlık ciroya ulaştığını ortaya koyuyor.
Hizmetin yaygınlaşmasıyla birlikte havayollarının kafe veya restoranlarda olduğu gibi yolcuyu çekmek için ücretsiz hizmet vermeye 1-2 yıl içinde başlayacakları tahmin ediliyor.
THY’de Haziran'da başlıyor
* THY’nin teslim almaya başladığı 12 Boeing 777-300ER ile 10 Airbus A330-300 tipi uzun menzilli uçakta Panasonic tarafından geliştirilen Ku-band uydu üzerinden çalışan sistemi tercih etti. İlk uçaklarda sistem için gerekli kablolama işlemi yetişmezken, haziran ayından sonra teslim edilen uçaklar hazır olarak gelecek.
* Yeni koltuk tasarımına sahip bu uçaklarda kişisel ekran üzerinden kumandayı kullanıp 1,6 dolar karşılığında elektronik posta veya SMS gönderilebiliyor.
* Sistemin devreye girmesiyle birlikte dizüstü, taşınabilir tablet bilgisayarlar veya uçuş moduna alınan cep telefonları üzerinden yüksek hızlı kablosuz internet bağlantısı verilmeye başlayacak. SMS’i ise kişisel ekrandan atılabilecek.
* THY’de hizmetin ücretli olması planlanıyor. Ancak yolcular uçuş mili karşılığında da internet kullanabilecek.
OMAN AIR: Havada internet ve cep telefonundan mesajlaşma hizmeti veren ilk havayolu şirketi Oman Air oldu. Havayolunun tüm uzun menzilli uçaklarında OnAir tarafından yapılan sistem mevcut.
1287 UÇAK: Çoğu uzun menzilli 1287 havayolu uçağında bu hizmet veriliyor. Halen 23 havayolu bu hizmeti sunuyor.
LUFTHANSA: Şirket 2004’te başlattığı ancak talep görmemesi nedeniyle durdurduğu hizmeti geçen yıl sonunda itibaren kullanıma açtı.
BAĞLANTI HIZI: En hızlı sistem Alaska Havayolları’nda. İnternetin hızı 35 Mbps’ye kadar çıkıyor.
Hangi havayollarında internet varAirAsia Mobil bağlantı KısaAir Canada Yüksek hızlı UzunAir Tran Yüksek hızlı TümüAlaska Yüksek hızlı KısaAmerican Yüksek hızlı Orta-uzunBritish Airways Mobil bağlantı UzunDelta Yüksek hızlı TümüEgypt Air Mobil bağlantı/wifi UzunEmirates Mobil bağlantı UzunLibyan Mobil bağlantı UzunLufthansa Yüksek hızlı UzunMalaysia Mobil bağlantı UzunOman Mobil bağlantı/wifi UzunQatar Mobil bağlantı KısaRoyal Jordan Mobil bağlantı KısaSaudia Mobil bağlantı/wifi UzunSouthwest Yüksek hızlı TümüTAM Mobil bağlantı KısaTAP Mobil bağlantı KısaUnited Yüksek hızlı UzunUS Airways Yüksek hızlı UzunVirgin America Yüksek Hızlı Kısa-OrtaWataniyia Mobil bağlantı Kısa
Pilotlar iPad kullanacak
Yaklaşma haritaları ve check-list olarak adlandırılan kontrol listelerinin dijital ortama taşınmasıyla birlikte kokpitte pilotların iPad kullanması için testler başlatıldı. İlk olarak İsveçli kargo şirketi Amapola Havayolları’nın Fokker 50 tipi uçaklarında denenmeye başlanan sistemde 31 bin uçuş haritası ve check-list iPad’e yüklendi. Kokpitte kağıt kullanımını sona erdirecek uygulamanın, İsveçli havacılık otoritesinin onayından sonra diğer havayollarında da yaygınlaşması planlanıyor. Normalde yolcu uçakları uçtukları bölgeye göre taşıdıkları haritaların ağırlığı 30-50 kilogram arasında değişiyor. Uçaklar bu yükten kurtulurken sistem uçuş emniyetini de yükseltiyor.
Yüksekten uçmanın bedeli
Normal bir havayolu yolculuğunun insan sağlığına zararı yok denecek kadar azdır. Basınç değişiklikleri sağlıklı insanlarda çok etkili olmaz. Yolcu uçakları G de çekmez. Yani akrobasi uçakları gibi yer çekimine karşı başına buyruk davranmaz.Ama önünüze gelen her hava aracıyla uçar, yüksek irtifalara çıkar ve aşırı basınçla karşı karşıya kalırsanız, elbette sağlık sorunları yaşarsınız.Her zaman F-16 gibi yüksek performanslı uçaklarla uçan pilotlara hayran kalmışımdır. Hayranlıktan öte bulundukları şartlara dayanmalarını şaşkınlıkla karşılarım. Yükseklere tırmanırken 8-9 G gibi dayanılmaz pozitif yer çekimi baskıları, hızla aşağı inerken yine dayanılmaz ama çok dayanılmaz baskıları göğüslerler. Vücutlarındaki kan bir yukarı bir aşağı toplanır. Bu değişimden sonra yere indiklerinde hiçbir şey olmamış gibi yürüyüp giderler.Ama kuşkusuz onlar bu dayanıklılığı yüksek eğitimlerle sağlıyorlar. Bense vücudum böyle bir eğitimden geçmeden onların yaptıklarının onda biri de olsa büyük sıklıkla denedim. Yükseklere çıktım, aşağılara düşüm. Pozitif ve negatif G’nin bana fazla olanlarını yaşadım. İyi ki yaşadım. Ama her seferinde bir sağlık sorunu da yaşadım.Geçtiğimiz haftayı International Hospital’da geçirdim. Basınçla büyüyen fıtıktan doktorların çabasıyla kurtuldum. Aslında hayatın birçok şeyi insanı fıtık ediyor. Ama benimki bambaşkaydı. Ben kendi kendimi fıtık etmiştim. Doç. Dr. Sadık Yıldırım’ın ve Operatör Dr. Burak Uğraş’ın yüksek hekimlikleriyle sağlığıma kavuştum. Yakın dostum Prof. Dr. Bülent Alagöl ameliyat öncesi ve sonrası başucumdaydı. Hastanenin sihirli kadını Ükke Güler ellerini üzerimde tuttu. Dr. Said Haifawi başta olmak üzere hepsine çok teşekkürler. Doktorlarımın ortak görüşleri yukarı çıkarken daha ağır, aşağı düşerken çok daha ağır hareket etmemden yana oldu. Aslında hayata ait en güzel öneriydi bu...Bilmem ki, sürate alışmış biri olarak bunu yapabilir miyim acaba?