Geçtiğimiz aylarda Toyota’nın lüks aracı Lexus’un ‘uçan kaykay’ üretmesi akıllara 30 yıl öncesinin efsane filmi ‘Geleceğe Dönüş’ü getirmişti.
Hürriyet’in otomotiv editörü Emre Özpeynirci, sıvı azot, soğutmalı süper iletkenler ve mıknatıs kullanılarak yapılan kaykayların hayata geçmesi durumunda tekerleğin tarih olacağı öngörüsünde bulunuyor.
Emre Özpeynirci’nin Hürriyet’te “Tekerlek tarih mi oluyor?” başlığıyla yayımlayan (10 Ağustos 2015) özel haberi şöyle:
Gelişim süreci hızla devam eden bu kaykayla ilgili paylaşılan tanıtım filmi büyük ilgi çekerken, seyredenlerin aklına hemen ‘Geleceğe Dönüş’ (Back to the future) film serisini getirdi. Çünkü serinin en çok dikkat çeken bölümü geleceğe gidilen ve ana karakterin uçan kaykay kullandığı son filmdi. Lexus’un tasarladığı o kaykayı görenler, hemen filmi hatırlayıp, ‘Yıllar sonra gerçek oldu’ yorumları yapmaya başladı. Lexus için fütürist bir reklam projesi olan bu kaykay sadece bir filmi hatırlatmakta kalmıyor aslında çok büyük bir değişimi de ortaya koyuyor. Bu değişim eğer hayata geçerse gelecekte insanlık tarihinin en büyük icatlarından biri olan tekerlek kalmayacak.
‘Peki bu kaykay nasıl uçuyor ?’ Lexus’un uçan kaykayı sıvı nitrojen soğutmalı süper iletkenler ve sabit mıknatıslar ile çalışıyor. Ürünün ortaya çıkan ilk handikapı önceki geliştirilen manyetik kaykaylarda olduğu gibi üzerinde gideceği manyetik bir alana ihtiyaç duyması. Sonuçta teknik detayları tam açıklanmasa da Lexus hoverboard, temel olarak manyetik raylı tren prensibine sahip. Aynı Şangay’daki MAGLEV hızlı treni gibi. Yani gideceği zemine önceden manyetik bir alan yerleştirilmesi gerekiyor. Bu sayede mıknatıslar ve süper iletkenler ikilisi ile gerçek olan uçan kaykay, bu ikilinin oluşturduğu etki ile yerçekimine meydan okuyabiliyor. Her ne kadar bu konsept uzun yıllardır bilinen bir yerçekimi tersi araç olsa da süper iletkenlerin görevini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu -191 dereceye ulaşmak başlıca zorluklardan. Lexus, bu zorluğu ise sıvı nitrojen ile aşmayı başarmış. Keza filmde izlerken kaykay üzerinden çıkan dumanların herhangi bir yakıt artığı olmadığını, sıvı nitrojenden çıkan buhar dumanı olduğunu belirtmek gerek.
Profesyonel bir kaykay ekibi tarafından test edilen uçan kaykayın görüntülerini içeren tanıtım filminde daha önce vaat edilen tüm kabiliyetlerin gerçekleştirilebileceği gösteriliyor. Üstelik bu vaatler arasına su üstünde batmadan yol alabilme yetisi de dahil. Sonuçta işin teknik kısmı ve teknolojisi üzerinde birçok yorum ve spekülasyon var. Daha önce birçok firma ve kişinin bu tip kaykaylar yaptığı söyleniyor. Hepsi doğru. Ama ben şuna dikkat çekmek istiyorum. Lexus veya ana şirketi Toyota, bu sistemi veya teknolojiyi otomobillerde kullanırsa yeni bir döneme adım atarız. Sonuçta otoyollarda manyetik bir alan oluşturulması sayesinde uçan otomobiller çok rahat bir şekilde gerçek hayata entegre olabilir. İşte o zaman insanlık tarihinin en büyük icatlarından biri olan tekerleğin pabucu dama atılmaz mı? Belki bunları söylemek için çok erken, ama Lexus’un uçan kaykayıyla gelecek artık daha yakın gelmeye başladı.
Lexus, reklam amaçlı geliştirdiği uçan kaykayın ne zaman satışa sunulacağına veya üretilip üretilmeyeceğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak çıkarımda bulunmak gerekirse yeni yayınlanan filmde uçan kaykayın geldiği son noktayı baz alarak, çok uzun bir gelişim sürecinin daha kaldığını söylemek doğru olmayacaktır. Öyle görünüyor ki birkaç yıl içinde, en azından belli kimselere kısıtlı olarak satışa çıkarılması muhtemel...