Ücretsiz izne çıkarılan sığınmacı işçiler: Gıda alabilmek için 2 haftalık paramız var, sonrası meçhul

Ücretsiz izne çıkarılan sığınmacı işçiler: Gıda alabilmek için 2 haftalık paramız var, sonrası meçhul

Koronavirüs salgını nedeniyle en fazla etkilenen gruplardan birisi de işçiler. İzmir Basmane'de çalışan ancak işlerin durma noktasına gelmesiyle ücretsiz izine çıkarılan sığınmacı işçi A. gıda alabilmek için iki haftalık paraları olduğunu ve sonrasının meçhul olduğunu söyledi. Ücretsiz izne çıkarılan bir başka sığınmacı işçi M de evde kalmalarının açlık anlamına geldiğini ve  para biriktirmelerinin mümkün olmadığını söyledi. M, "Şu anda da yapabileceğim günü birlik bir işim yok. Kara kara düşünüyoruz. Kimseden de borç para alamıyoruz çünkü herkes bizim gibi. Şu anda hakkımızı nasıl arayacağız onu da bilmiyoruz, kayıtsız çalışan işçileriz. Hakkımızı ararsak da gönderiliriz endişeyi yaşıyoruz" dedi.

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan Koronavirüs (Covid-19) vakaları Türkiye’de de hızlıca artmaya başladı. Salgın etkisini ekonomik alanda da hissettiriyor. Koronavirüs salgınının kendini ağır olarak hissettirdiği kesimlerin başında işçiler geliyor. Çok sayıda işyerinin üretimleri durdurmasından dolayı işçiler ya işten atılıyor ya da ücretsiz izne gönderiliyor.

Mülteci Medyası'nın haberine göre İzmir’de de sığınmacıların yoğun olarak çalıştığı işyerleri durma noktasına geldi. Basmane’de fason üretim yapan tekstil atölyeleri ile Işıkkent’teki Ayakkabıcılar Sitesi’nde büyük firmalar için üretim yapan küçük ve orta büyüklükteki kundura atölyeleri üretime ara verdi. Kayıtsız çalışan binlerce aığınmacı işçi evlerine gönderildi.

Ücretsiz izne gönderilen işçilerin bütün alacakları ödenmiş değil. Patronlar maaşların tam olarak ödenmemesine gerekçe olarak ise sipariş veren şirketlerin para ödememesini gösteriyor. Basmane’de çalışan az sayıda atölye ise ellerindeki siparişlerin bu hafta biteceğini ve cuma günü itibari ile büyük ihtimalle üretime ara vereceklerini söylüyor. Kimsenin ne kadar süreceğine dair bir öngörüsü de yok.

"Büyük patron krizi fırsata çeviriyor"

Telefonla konuşulan sığınmacı ayakkabı işçisi  A. pazartesi itibariyle üretimin durduğunu ve ücretsiz izin verildiğini söyledi. Bir haftadır yeni sipariş gelmediğini söyleyen A. “Bizim atölyede 20 işçi vardı ve hepsi de benim gibi Suriyeli idi. Öğrendik ki bize işveren büyük firma işi artık kendi işçilerine yaptırmaya başlamış. İşçileri de ‘yapmazsanız sizi de ücretsiz izne gönderirim’ diye tehdit ediyormuş. Kendince krizi fırsata çeviriyor. Onlar da iş yükü artsa da mecburen yapıyorlar. Şimdi biz kara kara düşünüyoruz” dedi

"İki haftalık gıda için paramız var; ondan sonrası meçhul"

Anne babası ile birlikte yaşadığını belirten A. şunları söyledi “Yaşlılar ve onların hasta olmasından korkuyorum. Ama başka çözüm yolumuz yok. İki haftalık gıda için paramız var. Ondan sonrası meçhul. Daha uzun sürerse ne yapacağız. Salgın durmazsa sokağa çıkma yasağından bahsediyorlar. O zaman ne olacak? Paramız da yok ki gıda stoklayalım. Kim bize yardım edecek. Türkiye daha kendi halkının ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Birlikte çalıştığım Türk işçinin benden farkı yok ki? Bizim evde kalmamızın imkanları yaratılmadığı sürece nasıl evde kalalım?”

"Atölyede 15-20 işçi var ve hepsi benim durumumda"

Ücretsiz izne gönderilen tekstil işçisi Suriyeli sığınmacı M.’yi evinde ziyaret ettik. İki haftadır ücretsiz izinde olan M. haftalık 450 TL alıyormuş ve yaklaşık iki haftalık alacağının içerde olduğunu söyledi. Salgından dolayı endişeli olduğunu anlatan M. “Haberleri takip etmeye çalışıyoruz. İki çocuğum var ve eşim de çalışmıyor. Çalışmazsam nasıl geçiniriz. Atölyede 15-20 işçi var ve hepsi benim durumumda. Kira zamanı geldi. 450 TL de kira ödüyoruz. Ev sahibim anlayışlı çıktı da zaman verdi. Herhangi bir yerden de yardım almıyoruz” dedi.

"Hakkımızı ararsak da gönderiliriz endişesi yaşıyoruz” 

Patron çağırdığında gideceğini söyleyen M. “Hastalığı kapmaktan ve aileme bulaştırmaktan korkarım ama yine de gitmeye mecburum. Evde kal diyorlar ama nasıl kalalım. Bizim evde kalmamız açlık demek. Biz işçiyiz ve biriktirebileceğimiz bir paramız yok. Salgın geçene kadar en temel ihtiyaçlarımız karşılanırsa neden evden çıkalım. Şu anda da yapabileceğim günü birlik bir işim yok. Kara kara düşünüyoruz. Kimseden de borç para alamıyoruz çünkü herkes bizim gibi. Şu anda hakkımızı nasıl arayacağız onu da bilmiyoruz, kayıtsız çalışan işçileriz. Hakkımızı ararsak da gönderiliriz endişesi yaşıyoruz” diye konuştu.  

"Nasıl geçinelim bu paraya?"

M.nin alt kat komşusu başka bir Suriyeli sığınmacı D. de Suriye ev yemeklerinin yapıldığı bir restoran çalışıyormuş. Restoranların içeriye müşteri almasının yasaklanmasından dolayı sadece paket servis çalıştıkları için patron da vardiya usulüne geçmiş. İki günde bir yarım gün çalıştığını söyleyen D. “Asgari ücret alıyordum. Şimdi 700 TL vereceğini söylüyor. Benim kiram 400 TL. Nasıl geçinelim bu paraya” diye sordu.