'Uçtu uçtu, kadın katilleri uçtu!'

'Uçtu uçtu, kadın katilleri uçtu!'

Mehveş Evin (Milliyet, 18 Eylül 2012)

Bu ülkede faili meçhul kalmadı deniyor, yalan... 92 kadın cinayetinin yaklaşık yüzde 20’sinin katili ‘bilinmiyor’. Polisin katili yakalamada başarı oranı düşük

Türkiye’de kadınlar, neden ve nasıl öldürülüyor? Bu sorunun cevabını aramak için dün, 2012’nin ilk altı ayına dair bazı verileri aktardım. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCD) raporuna yalanlama gelmediğine göre, verileri doğru kabul ederek devam ediyorum... Zira bu cinayetleri üçüncü sayfa haberi veya ‘bir anlık delirme’ olarak muamele ettiğimiz sürece hiçbir şey değişmeyecek.   Evet, kadın katillerinin yüzde 100’ü ‘tanıdık’. En çok, kocalar ve sevgililer... Ama kardeşler, babalar, kayınbiraderler, hatta oğullar bile öldürüyor. Kadınların aile içinde katledilme oranı, yüzde 54... Ancak KCD Platformu, intihar, cinsel saldırı durumunda ve katile ne olduğu konusunda Emniyet’ten sağlıklı veri elde edemediğini itiraf ediyor... Oysa cinayet bürosunun görevi, bu vakaları aydınlatmak! Ne yazık ki hayat, dizilerdeki gibi değil ve etrafta ‘Behzat Ç’ gibi komiserler de yok. 

 

Polisin başarısızlığı

 

Platforma göre, ilk altı ayda öldürülen toplam 92 kadından 19’unun kim tarafından öldürüldüğü bilinmiyor. Yani 2012 Ocak-Haziran arasındaki kadın cinayetlerinin yaklaşık yüzde 20’si ‘faili meçhul!‘ Peki katillere nasıl ceza veriliyor? Yine Platform’un raporuna göre, 92 cinayet vakasının 32 tanesinde, katile ne olduğu hiçbir şekilde bilinmiyor! Dikkat ederseniz bu rakam, ‘faili meçhul’ kadın cinayetlerinin de üzerinde. Bir kadını öldürüp paçayı sıyırmanın hiç de zor olmadığını kanıtlayan bu veriler, aynı zamanda ciddi bir başarısızlığa delalet. Ve normal şartlarda ilgili tüm kurumların baştan aşağıya yapılanmasına neden olmalı... Eğer bu başarısızlık değilse, görevi ihmale girer ki bu çok daha vahim tabii. 

 

İntihar süsü

Ama durun, bitmedi. 92 cinayetin 15’inde katil tutuklanmış. 10’u teslim olmuş, fakat akıbeti belirsiz! Dokuzu yargılanıyor. Sekizi intihar etti. Hâlâ aranan, araştırılan, yakalanamayan altı katil, aramızda. Ayrıca “İtiraf etti, sonrası bilinmiyor” denen tam sekiz katil var! Pardon, bu katiller kanatlanıp uçuyor mu? 

Kadın cinayetlerinde sık uygulanan bir yöntem de intihar süsü vermek... Platform, intihar ettiği söylenen kadınların birçoğunun koruma talep ettiğini ortaya çıkardı. Bir örnek: 18 Haziran 2012’de Kocaeli’de intihar ettiği söylenen altı aylık hamile Gülgez Çiftçi, ölmeden kısa bir süre polis imdatı arayarak başına geleceklerden eşi Kadir Çiftçi ve abisinin sorumlu olduğunu söylemişti. 2012 yılının ilk altı ayında ölen kadınların yüzde 9’u, resmi kayıtlara intihar diye geçti. Ancak raporda dehşet bir oran daha karşımıza çıkıyor: İntihar ettiği söylenen kadınların yüzde 50’sine ‘intihar’ süsü verildiği bizzat yakınları tarafından dile getiriliyor, gerçeklerin aydınlatılması talep ediliyor.  Platform avukatlarının takip ettiği  Esin Güneş davasını hatırlayacaksınız. Öğretmen Güneş’in uçurumdan düşmesi “Kazayla düştü” diye açıklandı. Bilirkişi raporları ‘cinayet’ diyor. Koca Güven Güneş     ve ona yardım ettiği düşünülen Beşir Üzüm’ün ağır ceza alması bekleniyor... Dün, ilgili bakanlıklara çağrı yaptım. Bugün çağrım emniyet güçlerine: Görevinizi yapın.

 \

 

İşkenceyle ölüm yüzde 100 arttı

 

* Kadınların işkenceyle öldürülme oranında yüzde 100’lük bir artış var. Öldürülen kadınların yüzde 10’u çuvala konularak, denize atılarak ya da yakılarak yok edilmiş. * Kadınların yüzde 7.5’i boğularak, yüzde 33’ü kesici aletle, yüzde 37’siyse ateşli silahla öldürüldü. Platforma göre, katiller birbirinden yöntem öğreniyorlar... Bir önceki raporda kesici aletle öldürülen kadınların yüzde 4.5’u boğazından kesilerek öldürülmüşken bu oran şimdi yüzde 23’e çıktı. * Bu da ‘iyi’ haber: Testereyle öldürülen Münevver Karabulut’un katiline ağır ceza verildikten sonra, testereyle öldürülme vakası yaşanmadı. * Yine bıçaklanarak öldürülen kadınların yüzde 43’ünde, 10 darbe üstünde iz tespit edildi.