-''Ucuz tabldota aldanmayın'' İZMİR (A.A) - 20.08.2011 - Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Başkan Yardımcısı ve Ege Yemek Sanayicileri Derneği (EYSAD) Başkanı Ahmet Hakan Ay, etin kilogram satış fiyatı göz önünde bulundurulduğunda bir porsiyon dönerin 1,5-2 liraya satışının mümkün olmayacağını kaydederek, ''Bir kişi maliyetinin altında fiyata ürün satıyorsa merdiven altı ürün kullanıyordur'' dedi. Ay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her malın bir maliyet değeri bulunduğunu, maliyet değerinin altında satın alınan ürünlerin sorunlara neden olduğunu, özellikle gıda ürünlerindeki kalitesizliğin ölümle sonuçlanabileceğini belirtti. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) anlaştığı bir yemek firmasının dönerlere at eti karıştırdığının ortaya çıktığını hatırlatan Ay, birçok kamu ve özel kuruluşta benzer sorunların yaşandığını öne sürdü. Toplu yemek ihalelerine katılarak iş yerlerine yemek hizmeti sunan bir şirketin 3 yemek çeşidi için günlük en az 4, 4 yemek çeşidi için ise en az 5 lira talep etmesi gerektiğini ifade eden Ay, şunları kaydetti: ''Ancak, bir kişinin yemeği için 2,5 ile 3 lira arasında para veriliyor. 5 liralık bir ürünü 3 liraya satın alabiliyorsanız, size bu ürünü satan yan sokaklara sapıyor demektir. Bir kişi maliyetinin altında fiyata ürün satıyorsa, merdiven altı ürün kullanıyordur. Dana ciğeri yerine manda ciğeri ya da Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yakaladıkları gibi at eti karıştırıyordur. Yemeğin görüntüsü ciğer ama kesilen hayvan manda. Birinin kilogram fiyatı 20 lira, diğerinin kilogramı 10 lira. Bugün yüzde 100 dana etinden hazır döner de var yüzde 80 tavuk yüzde 20 tavuk etinden hazırlanan döner de var.'' Yemek konusunda vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Ahmet Hakan Ay, sadece iş yerinde değil, ucuz yemek satan tüm işletmelerde aynı riskin söz konusu olduğunu ifade ederek, ''Etin kilogram satış fiyatı belli. Bir porsiyon dönerin 1,5-2 liraya satılması matematik kurallarına ters'' diye konuştu. -''Denetim mekanizması çalıştırılmalı''- Yemek fabrikalarının et alımından kaynaklanan 2 nolu vergiyi ödediğini belirten Ahmet Hakan Ay, vergi denetimi yapılarak kaçak et kullanan şirketlerin tespit edilebileceğini bildirdi. Yemek ihalesinin inşaat ihalelerinden farklı olması gerektiğine dikkati çeken Ay, şunları kaydetti: ''Bir inşaat şirketi belki işin tamamlanma süresini uzatabilir, zaman kazanabilir ama yemek işi insan sağlığıyla doğrudan ilgili. İhaleyi alan şirket, '1 sene ben bu iş yerine istediğim yemeği verebilirim' diye düşünmemeli. Bugün lokantaların nasıl tarifenamesi varsa, yemek fabrikalarının da olabilir. Lokantalarda tas kebabının en düşük satış fiyatı belirlenmiştir. Aynısı yemek fabrikaları için de yapılabilir.'' Ahmet Hakan Ay, insan sağlığıyla oynayan yemek fabrikalarının ciddi yaptırımlarla karşı karşıya gelmesi gerektiğini, meslekten men cezası alması gerektiğini de sözlerine ekledi.