UEFA’nın yeni başkanı 49 yaşındaki Sloven avukat Aleksander Ceferin, "En önemli sorun şeffaflık, şike ve ırkçılık. Şikeye karşı uyanık olmalıyız. 55 ülkede 32 bin maçı gözaltına aldık. Finansal fair play ile Avrupa'da zarar yüzde 80 azaldı" diye konuştu.
UEFA Başkanı Aleksender Ceferin'in Habertürk gazetesi Spor Müdür Halil Özer'e verdiği söyleşi şöyle:
Sadece Finansal Fair-Play olarak değil, Fair-Play bazında bir projeniz var mı?
Evet, birçok fair-play projemiz var. En belirgin olanı, RESPECT (Saygı) adıyla düzenlediğimiz kampanya. Bunun önemli etki yarattığını ve futbolcular, hakemler, idareciler ile taraftarlar arasında anlayış olgusunu ön plana çıkardığını düşünüyorum. Bu kampanyanın ayrıca ayrımcılıkla mücadeleye de katkı sağladığına inanıyorum.
Başkan İnfantino ve FIFA ile aranız nasıl?
Gianni İnfantino ile ilişkilerim gayet iyi. Gianni, FIFA’da birçok zorlukla mücadele veriyor. Kurum içinde de ihtiyaç olan değişiklikleri hayata geçirmek adına çok çalışıyor ve iyi iş çıkarıyor. Bu anlamda ben de UEFA ve FIFA olarak uzun sürecek bu mükemmel işbirliğinin devam edeceğine inanıyorum.
- Mali kriter önlemlerinden istenen sonuçları aldınız mı?
Finansal Fair-Play (FFP) hayata geçirildiğinden bu yana Avrupa genelinde zarar yüzde 80 azaldı. UEFA’nın düzenleyici rolü sadece piyasaya istikrar getirmekle kalmadı, kulüplerin kar-zarar dengesini hiçe saymasının da önüne geçti. FFP, sadece Avrupa kupalarına katılmayı hedefleyen kulüpler için değil, diğerlerinin de iyi idare edilebilmesi adına, hangi organizasyon içinde olurlarsa olsunlar, planlı ve programlı hareket edebilmeleri için örnek teşkil ediyor.
FFP konusunda üye ülke federasyonlarına biçtiğiniz rol, verdiğiniz görevler nelerdir?
Her üye ülke federasyonunun yönetim kurullarının, UEFA’nın belirlemiş olduğu kriterler doğrultusunda kulüplerin lisans ve Finansal Fair-Play konusundaki yaptırımları yerine getirip getirmediğini denetleme görevi ve zorunluluğu var. Bu düzenlemeler, kulüplerin kayıtlarını belli bir periyot içinde dengelemek zorunluluğunu getirmektedir. Bu konsept dahilinde kulüpler tekrar tekrar, gelir-gider dahilinde belirlenen bütçelerinin üzerinde harcama yapamazlar ve bunun yanında tüm transferler ve kulüp çalışanları için taahhüt ettiği ödemeleri zamanında yapmak zorundalar.
Manifestonuz nedir?
Manifestomun ana söylemi “Mükemmel dengeyi yaratmak” idi ve hala da öyle. İnanıyorum ki UEFA için gelişmeye devam etmenin en iyi yolu bizim birlikte çalışmamızdan, gücümüzü yerinde ve akıllı kullanmaktan ve her ülke federasyonunun rolüne ve pozisyonuna saygı göstererek paydaşlarımızın görüşlerini dikkate almaktan geçiyor. Eğer mükemmel dengeyi yakalayabilirsek bu UEFA’nın, dünyanın en iyi spor organizasyonu olacağı yönündeki arzumu da hayata geçirmeyi sağlayacak.
İhtiyacımız olan şey bu sporu; geliştirmek, desteklemek ve korumak yoluyla diğer tüm spor dallarının asla erişemediği bir düzeye getirmek. Katılım oranlarını yükseltmenin yanında futbolun yaygınlaşması için tarihin en iyi taban hareketini işlerliğe geçirmek istiyoruz. Ayrıca yolsuzluk ve şike ile mücadele konusunda da rol model olduğumuzu ifade etmeliyim.