AKP'nin İBB Başkan adayı Binali Yıldırım ATV'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ekrem İmamoğlu ile yapılacak ortak yayınla ilgili konuşan Yıldırım, her araya 15 soru sorulacağını ve 3'er dakika süre verileceğini belirtti. Yıldırım, ortak yayının moderatörlüğü için gazeteci Uğur Dündar'ı önermesine ilişkin, "Şaşırtma yapmak istedim" dedi.
Yıldırım aynı yayında kışlaların şehir dışına taşınması kararıyla ilgili, "15 Temmuz'un faydalarından biri de İstanbul'daki kışlaların şehir dışına taşınması oldu. Bunların burada ne işi var, düşman burada değil ki, huduttan gelecek. Şehrin göbeğine getir ağır silahları, kime karşı? Tehdit nerede? Vatandaş tehdit mi? " dedi.
Binali Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:
"Arkadaşımız bir yalan söyledi yalanı yatsı olmadan ortaya çıktı, hala o yalanı nasıl döndürürüm çabasında. Üzülüyorum. Yalanı da hatayı da kabul etmek erdemdir. Yalan ortaya çıktı, eyvallah, özür dile. Ne kaybedersin? Soruları istemiş dedi, ispat et. Moderatör çıktı dedi ki bizden istemedi dedi."
"İki sebepten dolayı Uğur Dündar'ı teklif ettim. Yandaş televizyonda yaparlar kendin çal kendin oyna yaparlar dediler. Burada bir şaşırtma yapmak istedim. Açık taraf olan biri. Benim için hiç mahzuru yok. Yeter ki bahaneleri kalmasın. Niye vazgeçtiğini anlayabilmiş değiliz. Sen soru soracaksın biz cevap vereceğiz, adaylar demokrasi bundan nasıl zarar görecekler dedim. Ben de tam onun için Dündar ismini telaffuz ettim. Niye? Bir kutuplaşmadır gidiyor. böyle mi kardeşim, madem ki bu kutuplaşmayı yumuşatacak bir süreç için Uğur Dündar bu işi üstlensin. Bu şekilde bir iletişim kurulsun. Bu fırsatı değerlendirebilirdi. Ancak büyük bir ihtimalle CHP'nin telkiniyle bu yayını yapmaktan vazgeçti. Kendisinin açıklamaları ne kadar kabul gördü ikna edici oldu bilemem. Ben ikna olmadım."
"İsmail Küçükkaya'yı ben eskiden beri tanırım, ulaştırma muhabiriydi. İsmail Küçükkaya kendi işini yapmaya çalışan ama düşüncesi de bilinen bir arkadaşımız. Genel Başkan Yardımcıları bugün detayları konuştu. Her adaya 15 soru sorulacak. Her soru içi 3 dakika ayrılacak."
"Genel Başkan Yardımcıları bugün detayları konuştu. Her adaya 15 soru sorulacak. Her soru içi 3 dakika ayrılacak. İsmail Küçükkaya isminde her iki tarafta mutabık kaldı. Bu programın bir özelliği herhangi bir televizyon kanalının logosuyla yaılmayacak bir stüdyoda yapılacak. Biz de söz ağızdan çıkar karşı tarafta karar değişikliği olursa bunu bilemem. Soru sordu soru hoşumuza gitmedi onu gözden uzaklaştırmak unutturmak benim yapacağım bir şey değil yapmam. Ama CHP adayının öyle bir huyu var. O diyebiliyor. Ne isterse sorsun biz de sorularına samimiyetle cevap verelim."
"Özür dilese daha şık olurdu, bu kadar konuşulmazdı. Görüntüler var. Görüntüler olsa da olmasa da bu lafı bir başka lafla tevil etmeye çalışmak işi hafifletmez."
"Benim kampanyam başından beri organik kampanya yapacağım dedim. Bu düşüncem devam diyor. Bundan kastım büyük meydanlarda insanlara hitap etmek değil gelişi güzel sokakta karşılaştığım insanlarla sohbet etmek. Tanışıp oturup çay içmek, hatır sormak, kendisini dinlemek. Projelerimizi paylaşmak gibi doğal bir kampanya."
"31 Mart sonrası şuna şahit oldum, bizi teskin ediyor insanlar; "Sen memlekete çok iş yaptın. Biz bu işi düzelteceğiz, hiç üzülme başkanım Topal Dursun'un oğlu...' Sanki onlar bu işin sorumlusuymuş gibi insanlar bu işten kendilerini sorumlu tutuyorlar aman üzülme sen. Sizin bir kabahatiniz yok ki diyorum ben. Bu iş sandıkta yapılan yolsuzlukla hırsızlıkla bu hale geldi. Asıl siz kusura bakmayın biz sizi bir daha sandığa gitmek zorunda bırakıyorum. Ben buna üzülüyorum."
"Tecrüben daha fazla ama tecrübemi silah olarak kullanmam."
"Kimsenin oyu kimsede değil. Herkes adayları dinleyecek, adaylara bakıp karar verecek. HDP, Kürt seçmenin oyunun sahibi değil."
Kimsenin oyu kimsenin cebinde değil. Herkes adaylara bakıp karar verecek. Aynı kişiye oy vermiyorlar. Bu bizim demokrasinin güzelliği. Bölgede HDP ile beraber en fazla olan AK Parti'dir. Bize bölge halkından oy geldi.
Bu seçimde de gelecek buna inanıyorum. İstanbul'da o bölgenin insanına en iyi hizmeti ben yaparım. Gidin Diyarbakır'a yollarına bakın havaalanına bakın... Kürt vatandaşımızdan bu seçim daha fazla oy gelecek.
Kazandığına o da inanmıyor gelmişken bütün bilgileri derleyeyim, toplayayım bizde kalsın kullanırım. Kişisel verileri koruma kanununa mualefet. Bu mahkeme kararı ile zaten durduruldu. Üç tane dışarıdan uzman da katıldı. Bir firmanın verdiği elemanlar. Sen belediye başkanısın her şey senin elinin altında. Ne bu telaş ya. İstediğin bilgileri istediğin zamna sorgularsın.
Biz bu seçimi anlamlı bir farkla kazanacağız. Bizim yol arkadaşlığımızda AK Parti'de küslük olmaz. Zaman zaman sitem olabilir. Sitem sevgiden gelir konuşuruz işleri güzelleştiririz. Kişi bilmediğinin düşmanıdır. Konuşma fırsatı verceğiz. Bunu yapıyoruz. Asla bizim seçmenimiz pireye kızıp yorgan yakmaz.
"İnanıyorum ki Saadet Partisi'ne gönül vermiş seçmenimiz bize oy verecek. AK Parti adayıyım ama bütün İstanbulluya hizmet vereceğim. Parti kimliği seçime kadar. Seçimden sonra artık parti kimliğimiz yok, her yere hizmet vereceğiz. İzmir milletvekilliği yaptım. İzmir'e yaptıklarımız burada anlatacak değilim."
"Eskiden insanlar akranlarıyla yaşıyordu, şimdi ekranlarıyla yaşıyor. Teknoloji bağımlılığı madde bağımlılığından daha masum bir şey değil."
"15 Temmuz'un faydalarından biri de İstanbul'daki kışlaların şehir dışına taşınması oldu. Dedik ki, bunların burada ne işi var kardeşim? Düşman burada değil ki, düşman huduttan gelecek. Şehrin göbeğine getir ağır silahları, zırhlı araçları, kime karşı? Tehdit nerede? Vatandaş tehdit mi? Çektik, oraları boşalttık Allah'a şükür."