Okmeydanı Cemevi’nde bekleyen Uğur Kurt’un ölümüne neden polis memuru S.K.’nın ateş ettiği anda, Kağıthane Emniyet Müdürlüğü’nde görevli babası E.K.’nin olay yerinde olduğu ortaya çıktı. Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, dava dosyasına giren görüntülerde; baba E.K.’nin, oğlunun ateş etmesine tepki gösterdiği görülüyor. Bu arada, baba E.K.’nin görev yaptığı Kağıthane Emniyet Müdürlüğü’nün, olay yerinde bulunan şortland marka zırhlı araca ait olay anlarını içeren görüntülerin karartılmış halde savcılığa gönderdiği ortaya çıktı. Ayrıca E.K.’nin, oğlunun şüphelisi olduğu ‘Olay Tutanağı’na imza attığı da anlaşıldı.
Okmeydanı Cemevi’nde cenaze beklerken polisin açtığı ateş sonucunda hayatını kaybeden Uğur Kurt’un ölümüne ilişkin soruşturmada; olay anı görüntülerinde orta yaşlı bir kişinin varlığı dikkat çekti. Görüntülerde, sivil giyimli bu kişinin, Kurt’u vuran şüpheli polis S.K.’ye tepki gösterdiği görülüyordu. Kurt Ailesi avukatı Aslı Kazan Gilmore ve Serdar Laçin savcılığa başvurarak, bu kişinin kim olduğunun öğrenilmesini istedi. Dilekçede, “İlk memurun sözlü olarak ve el hareketleriyle silah sıkılmamasını istediği anlaşılıyor. İkinci memurun da şüpheliyle tartışması görüntüye yansıyor” denilerek, memurların kimliklerinin tespiti talep edildi. Bunun üzerine savcılık, Kurt’un vurulduğu an olay yerinde bulunan İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nden H.K. adlı polisin 10 Temmuz’da ifadesini aldı. H.K., sivil giyimli yaşlı kişinin, şüpheli polis S.K.’nin babası E.K. olduğunu belirterek, “E.K. polis memurudur. Olaylar esnasında o bölgede görevliydi. Fotoğraftaki yer ise olaylar bittikten sonra güvenlik güçlerinin araçlarını emniyet amaçlı çektikleri yerdir” dedi.
Dava dosyasında yapılan incelemede, o gün TEM, Kağıthane ve Beyoğlu ilçe emniyet müdürlüklerinde görevli polislerin Okmeydanı ve çevresinde görev yaptığı anlaşıldı. Kağıthane Emniyet Müdürlüğü tarafından görevlendirilen 16 polisten birinin de Güvenlik Bürosu’ndan E.K. olduğu tespit edildi. Dahası, baba E.K.’nin de şüpheli oğlu S.K. ile birlikte, ‘Olay Tutanağı’na imza attığı belirlendi. Olaydan altı saat sonra hazırlanan bu tutanakta Kurt’un vurulmasına hiç değinilmezken, bu yönde bulgu olmadığı halde “gösterici grubun bulunduğu istikametten silah sesleri geldiği” ileri sürüldü. Bunun üzerine polis memurlarının da “yanan görevlileri kurtarmak, kendi can güvenliklerini sağlamak ve saldırıyı bertaraf etmek için” havaya ateş ettiği savunuldu.
Oğlunun şüphelisi olduğu olayla ilgili tutanaklara imza atan baba E.K.’nin adı, dosyada ‘hayalete’ çevrildi. Görüntülerde, ateş ettiği için oğluna kızdığı görüldüğü halde baba E.K.’nin ifadesi alınmadı. Buna karşılık, baba E.K. ile aynı listede adları bulunan F.K., M.Y., H.K. ve Ö.Ö. adlı polislerin ifadeleri dosyaya girdi.
Bu arada savcılık, Emniyet’ten görüntüleri istedi. Baba E.K.’nin görev yaptığı Kağıthane Emniyet Müdürlüğü, yanan aracın hemen arkasındaki 80-43 kodlu şortlanda ait görüntüleri gönderdi. Fakat dosya açıldığında, olay anına ilişkin, 11.21 ile 12.09 saatleri arasındaki görüntülerin karartıldığı ortaya çıktı. Kurt’un vurulduğu olayın saat 11.37’de başladığını saptayan Kurt Ailesi avukatları, görüntülerin kaydedildiği cihaza el konması için savcılığa dilekçe verdi.