Milliyet gazetesi spor yazarı Uğur Meleke ile Turkcell Süper Ligi'nin 21 .haftasının ardından oluşan tabloyu, şampiyonluk yarışında kıyasıya mücadele eden takımların maçlarını değerlendirdik. CEVAHİR EVREN / TEMPO24
* Galatasaray'da yaşanan sorunları Skibbe'yle açıklamak yetersiz* Aragones tercihi oldukça kritik * Beşiktaş toparlanmaya başladı* Trabzonspor'da, Ersun Yanal daha fazla oyuncu kullanmalı* Sivasspor şampiyonluğa daha yakınGalatasaray'da sorun yapısalEsasında haftanın en önemli olayı gibi gözükse de geçmişi olan sinyalleri önceden verilmeye başlanan ve aslında dün akşamki müsabakada ürünleri alınmaya başlanmış hatalar zinciri gibi gözüküyor. Aslında Galatasaray'da yaşanan sorun yapılsal… G.Saray’ın bu noktaya gelmesiyle ilgili
sorumlular listesinde Skibbe ilk 3'e dahi giremeyebilir. İlk defa yurt dışında çalışmaya geliş bir hoca, yardımcıları kendisi yokken gönderilmiş, başına konumu tam olarak açıklanmayan eski teknik direktör getirilmiş. Sezon başında takıma katılmış olsa Feldkamp böyle bir sorun olmayacaktı ama sezon içerisinde alınan neticelerin sonucu olarak
Feldkamp'ın getirilmesi Skibbe’nin çalışma koşullarını her geçen gün zorlaştırdı. Sonuçta uzun bir antrenörlük hayatı varmış gibi görünse de tecrübesi çok üst dizey bir hoca değil. 20 yıllık bir antrenörlük geçmişi olsa da 15 yıl alt yapılarda çalışmış..
Daha önce Leverkusen ve Dortmund’da çalışmış. Dortmund’u çalıştırdığı dönemde sezon ortasında geliyor ve sezon ortasında ayrılıyor, orada fazla tecrübe edinemiyor ama Leverkusen dönemi bir ölçü kabul edilebilir. Orada iki sezon tamamlıyor. Levekusen'de çalıştığı dönemde de hem mesleki hem de hüviyeti genç olduğu için futbol anlayışı da genç, Athirson gibi, Junuior gibi tecrübel oyuncularla yolları ayırıyor ve genç bir takım kuruyor.
Geçen sene Galaatsaray’a 5 atan Leverkusen kadrosunda 23 yaş altı 7 oyuncu var. Skibbe’ni
n bir tek teknik adamlık deneyimi varsa bunu da Leverkusen’de yaşadı diyebiliriz ve genç bir takım kurdu, kaptanlığı da 25 yaşındaki bir oyuncuya verdi. Skibbe'nin ilk yurtdışı tecrübesiydi
Yeni bir ekip kurdu ve oldukça başarılı oldu, iki sezon üst üste UEFA Kupası’nda çeyrek final gördü ve nihayet üçüncü sezonunda da Galatasaray’a geldi. Gelir gelmez Ağustos ayında sezonun en kritik maçı önündeydi, Bükreş eşleşmesi. Bükreş deplasmanında ilk 18’de 30 yaşına girmiş 10 oyucu vardı ve 8 tanesini oynatmak zorunda kaldı. Oysa ki Skibbe’nin
başarılı olduğpu model genç oyunculardan kurulu bir modeldi. Onun için zor bir dönem başladı çünkü hem kadro yapısı açısından alışık olmadığı bir model, hem de ilk yurtdışı tecrübesiydi. Skibbe genç oyuncularla çalışmaya çok daha fazla alışık, onlarla daha fazla diyalog kurabilen yapıda bir teknik adam çünkü. Skibbe çok doğru bir tercihtiG.Saray, Skibbe ve Ümit Davala ile anlaştıpında, kulüp tarihinin 100 yıllık tarihin en öenmli işi olarak düşünmüştüm. Çünkü sarı kırmızlı ekibin elinde 87-89 jenerasyonu var, Arda ve arkadaşlarıyla başlayan Aydın, Cafercan, Oğuz Şabankay, Semih, Murat Akçay gibi oyuncular var elinde. Bu oyunculardan iyi bir ekip kurulacaksa, takımın başına getirilebilecek en uygun adam Skibbe’ydi ve Ümit de Ümit milli takımın başından geliyordu ve bu oyuncularla daha önce çalışmıştı.
Ya bu kadronun hocası Skibbe değildi, ya da Skibbe'nin kadrosu bu değildi. Başından yapılan bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum ben bu nedenle. 5-2’lik skora gelinceye kadar aslında yaşanan sıkıntılar bunlar… Ve yardımcıların gönderilmesi, Felkdkamp’ın getirilmesi, Sivasspor maçında Ümit Karan’ın yardımcı hakem ile olan diyalogunda kulübün takındığı tavır, federasyona savaş açması, Skibbe’nin çok da alışık olmadığı durumlar.. Büyük resim bu diyebilirim. Kritik haftalar, yanlış tercihlerKüçük resme geldiğimizde, Skibbe gerek üzerindeki baskıdan gerekse de çok tecrübeli oyuncularla çalışmaya alışık olmadığından kadroda gerekli rotasyonu döndüremedi.
Kadro genişliğindne yararlanamadı. Genç oyuncuları takıma bir türlü monte edemedi. İkinci yarının başında 9 kritik maç vardı ve bunlardan 7’si oldukça ciddi maçlardı… 3 cephede de devam ya da tamam diyeceği belli olacak maçlar… Servet ilk yarıda 33 tane resmi maç yapmış, Kewell iki sezonda 18 maç yaparak Galatasaray’a gelmiş ve 30 yaşında.. Oyuncuları ekonomik kullanmakBu oyuncuya ilk devrede 20 maç yaptırdın, Lincoln 25 yapmış, geçen sezon sadece 19 maç yapmıştı, hem fiziksel olarak yıpratıyorsun oyuncuları hem de mental olarak yıpranıyorlar. Nitekim bu 9 maçlık dönemde gördük, Lincoln’u kullanamadı, Kewell'ı kullanamadı, Baros'tan tam olarak yararlanamadı, Servet'i de kaybetti.. Lincoln’u Malatya maçında kullanması ilginçti, Servet Altay maçında sakatlandı, Kayseri maçına maskeyle çıktı ve kulübede Emre Aşık vardı. Bütün bu tabloda gerek asların verimin düşmesi, gerekse alternatif oyuncuların özgüvenini yitirmesi sonucu bu noktaya gelindi.
Küçük bir örnek vereyim; Kayserispor maçında, Hakan Balta ısınırken sakatlandı, Hakan’ın yerine Volkan’ı koyması gerekirken, Mehmet Güven’i oynattı ve Volkan için o hafta sanıyorum çok zor geçmiştir. Gelecek hafta Antalyaspor maçında Volkan ilk 11’de oynadı, o da sakatlanınca yerine Alparslan’ı alması gerekirken yine Mehmet Güven’i aldı.
Ve bence bu nedenle 3’lü savunmaya döndü… Dünyada böyle bir rüzgar varDünyada böyle bir rüzgar var, Klinsman’ın Almanya’nın başına gelmesi, Van Basten’in Hollanda’ya gelmesi, Hagi’nin Romanya’ya gelmesi, Guardiola’nın Barcelona’nın başına geçmesi gibi bir rüzgar…
G.Saray da bu rüzgardan etkilenmiş olabilir. Feldkamp’ın ciddi bir şekilde işin içinde olacağını da düşünüyorum, Bülent Korkmaz ismi de bu neden seçilmiş olabilir ayrıca… Aragones'in 'kutsal' doğruları
Aragoenes tercihi çok kritik bir tercih. Bence başarılı bir takım, şampiyonlar ligi’nde çeyrek final görmüş bir teknik adam Zico gönderilmiş ve yerine Aragones getirildi. Aragones tercihi herhangi bir tercih değil. Çünkğ 70 yaşına gelmiş ve Avrupa şampiyonu olmuş bir teknik adam ister istemez,
kendi doğruları herhangi bir doğrudan önemlidir. Ve bunu ona değiştirtemezsiniz. 50 yılık bir futbol hayatı ve son olarak İspanya’yı Avrupa Şampiyonu yapmış adamı değiştiremezsiniz. Fenerbahçe’ye kendi model,ni oturtmaya çalışıyor ve bunu İspanya’da da yaptı.. Raul’u takımdan kesti.
Burada da inandığı doğruları uygulamaya çalışıyor.
Oyunculara uygun sistem değil, sistemine uygun oyuncular üzerinden gidiyor. İspanyol milli takımda uyguladığı sisteme de çok benziyor Fenerbahçe’de uygulamaya çalıştığı sistem. Daha çok goller üzerinde değil, topa hakim olmakla ilgili, takımın top dolaştırmayı, 10 kişiyle oynatmamayı seviyor. Ama Fenerbahçe’nin kadro yapısı bu oyuna uygun değil, kadrosu genç ya da teknik oyuncular istiyor ama sarı lacivertli ekip enerjileri düşük ve teknik kapasiteleri düşük oyunculardan oluşuyor. Aragones sisteminde ısrar ediyor ve ikinci yarıda orta sahasını değiştiriyor, geçen hafta 5-0 ike Hacettepespor Uğur ve Deivid’i çıkartıyor, bu hafta Gençlerbirliği karşısında da 1-0 gerideyken aynı değişiklikleri yapıyor. Dolayısıyla
Fenerbahçe’nin inişli çıkışlı bir grafik göstermesi bana çok şaşırtıcı gelmiyor, çünkü kadro yapısı İspanyol hocanın kafasında kurduğu oyunu oynamak için yeterli değil. Bu sistemi oturtmak bir yıl içerisinde mümkün değil, bu nedenle Fenerbahçe’nin bu tip puan kayıpları yaşamasını doğal görüyorum. Beşiktaş'ta 26. hafta beklentisi
Mustafa Denizli sezon ortası takımın geldi ama sezon başı sıkıntılarını yaşadı. Denizli, Ertuğrul Sağlam’ın kazanımları üzerinden gitmedi, yeni bir sistem, yeni bir anlayış oluşturmaya çalışıyor. Kafasında 4-3-3 benzeri bir model var.
26. haftada lider oluruzOrta sahasında mimari dağıldı. Devre arasında üç transferi de orta sahaya yaptı.
Cisse-Ernst ikilisi orta sahada yer alması Beşiktaş’ı defansif olarak bir kademe ileri götürdü. Savunma da Zapo’nun kırmızı kart görmesi de hayırlı oldu ve sezon başından beri ilk kez Gökhan ve Sivok birlikte oynamaya başladı. Denizli’nin en önemli açmazı,
4-3-3 sisteminde Bobo ve Nobre’nin birlikte oynayamıyor olması, birlikte oynadıkları zaman da BObo’nun sol kanatta oynaması ve bu oyuncunun veriminin düşmesi gibi… Önlerinde 3 haftalık önemli bir fikstür var, takımın oturması açısından da çok önemli bir fırsat. Sanırım 26. hafta beklentisinin nedeni de bu…
Trabzonspor daha fazla oyuncu kullanmalıDüşük alternatifli kadro sıkıntısı yaşıyor.
20 haftada 10 oyuncusu 18 maçın üstünde oynamıştı. Sezon başından beri neredeyse ceza ve sakatlık sorunu yaşamdılar (Ersun Yanal’ın da hakkını teslim etmek gerekiyor)
Hüseyin ve Umut’un bir arada eksik olduğu ilk hafta böyle bir krize neden oldu. Yanal’ın sezon sonuna kadar yarışı sürdürebilmesi için Ceyhun’un, Isaac’in, Giray’ı, Barış’ı, Alanzinho’yu daha sık oynatarak, her an oynayacakmış gibi hazır tutmaya ihtiyacı var. En sorunsuz takım SivassporBeş şampiyonluk adayı arasında en problemsiz olarak görülen takım konumundalar. Orta
sahanın ortasında yaratıcı oyuncu bulamadılar ve bu eksikliği Murat Eroğan ile kapatma yoluna gittiler (en önemli sıkıntıları orada) Mehmet Yıldız, Kamanan, Balili, Sezer ya da Musa kişisel özelliklerine bakıldığında Sivas’ın iyi pas trafiğini rakiplerine üstünlük kurabileceği bir pas trafiği haline getirebilme ihtimali gözükmüyor. Ama 3 büyüklerin bu kadar sorunlu olduğu bşr yılda şampiyonluğa en yakın takım olarak Sivasspor görülebilir.