Ukrayna iflasın eşiğinde

Ukrayna iflasın eşiğinde

Kırım’daki siyasi belirsizliğin uluslar arası piyasalar üzerindeki olumsuz etkisi korkulduğu kadar ağır olmayacağa benziyor. Hafta başında yüksek puan kaybına uğrayan dünya borsa endeksleri kısa zamanda toparlanmaya başladı. Ancak Ukrayna’nın durumu hiç de parlak değil. Uluslar arası kreditörler yardıma koşmadığı takdirde Ukrayna’nın temerrüde düşmesi işten bile olmayacak.

Rusya, Kiev karşısında sertleşiyor. Avrupa da doğalgaz endişesine kapıldı. Commerzbank’ın baş iktisatçısı Jörg Kraemer, Ukrayna’nın devlet iflaslına sürüklenme tehlikesinin finans piyasalarında hissedilmeye başladığını söylüyor.

Jörg Kraemer'in ifadesiyle, ekonomik risklerin başında doğalgaz sevkiyatı geliyor. Avrupa Birliği ülkeleri doğalgaz ihtiyacının beşte birini Rusya’dan karşılıyor. Ukrayna transit ülke olmaktan çıkarsa bu gazın ancak yarısı diğer boru hatlarına kaydırılabilir. Bu da Avrupa Birliği açısından ikmal riskinin artması anlamına geliyor.

Küresel ekonomi etkilenmez

Borsalar da bu endişeyle sarsıldı. Rus hisse senedi borsası Pazartesi günü yüzde on iki oranında değer kaybederek son altı yılın en düşük düzeyine indi. Düşüş trendi diğer borsalarda da kendini gösterdi ve Dow Jones yüzde bir, Euro Stoxx endeksi ise yüzde iki buçuk oranında geriledi. Alman Birleşik Borsa Endeksi DAX’ın puan kaybı ise yüzde üç buçuğa kadar çıktı.

Commerzbank baş iktisatçısı Kraemer, “Yükselen piyasalara yatırım yapanlar açısından Amerikan para politikasındaki yön değişikliği de güvensizlik kaynağı oldu. Genç sanayi ülkelerindeki yatırımcıyı son derece asabi kılan Amerikan Merkez Bankası’nın para musluklarını kısma hazırlığı Ukrayna kriziyle birleşti. Ama ben yine de dünya ekonomisi üzerindeki genel etkisinin sınırlı kalacağını tahmin ediyorum”, diyor.

Piyasaların durumu Salı gününden itibaren normale dönmeye başladı. Euro Stoxx ve DAX seansı yükselişle açarken, Rus Rublesi üzerindeki baskı da hafifledi. Rusya Merkez Bankası aşırı değer kaybını önlemek amacıyla ana faiz haddini yüzde 5,5’tan yüzde yediye yükseltmek zorunda kaldı.

Alman özel sektörünün Doğu Avrupa ülkeleriyle ekonomik ilişkiler koordinatörü Rainer Lindner, Ukrayna’nın devlet iflaslına sürüklenmesinin ise an meselesi olduğunu söylüyor.

Ukrayna devletinin iç ve dış borçları ödeyecek dövizi kalmadığını belirten Lindner, Ukrayna'nın sosyal güvenlik sisteminin can çekiştiğini, acilen taze paraya ihtiyacı olduğunu ve Batı'nın şartsız yardımda bulunmaması durumunda Ukrayna'nın kısa zamanda iflas edeceğini, söylüyor.

Bütün Doğu Avrupa ekonomisi tehlikede

Ukrayna’nın mali ve ekonomik durumunu incelemeye alan Uluslararası Para Fonu şartsız kredi açamıyor. Ukrayna ekonomisinin daha da zayıflamasından önemli ölçüde etkilenecek olan ülkeler arasında Almanya da var. Çok sayıda Alman şirketinin Ukrayna’da şubesi var. Rainer Lindner Adidas ve Metro şirketlerini örnek göstererek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Almanya ile Ukrayna arasındaki ikili ticaret hacmi yedi milyar Euro’yu buluyor. Geçen yıl ticari ilişkiler istikrarını korumuştu. Ukrayna, tarım, otomotivcilik ve enformasyon teknolojileri gibi branşlarda yüksek rekabet gücüne sahip. Öncelikle bu branşların geliştirilmesine ağırlık verilmeli. Ama krizin patlak vermesiyle birlikte bu ülkede faaliyet gösteren beş yüz dolayındaki Alman şirketi de geleceğinden endişe duymaya başladı.”

Rusya’dan sonra Ukrayna ile en fazla ticaret yapan ülke, Almanya. Uzmanlar, Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki Ukrayna anlaşmazlığının uzayıp gitmesinin bütün Doğu Avrupa’nın ekonomik gelişmesini sekteye uğratabileceğine dikkat çekiyorlar.