Gözlemciler durumun sakinleşmesinin Rusya yanlısı ayrılıkçıların ağır silahlarını savaş bölgesinden çekmeye başlamasıyla ilgili olduğunu belirtiyorlar. Rusya ise Batı'ya gözdağı vermeye devam ediyor. NATO ve AB üyesi Letonya ve Estonya yakınlarında askeri tatbikat başlatan Rusya'nın Moldova'daki ayrılıkçılara göz kırpmaya başlaması da batılı ittifakı tedirgin ediyor.
Ukrayna ordusu ile ayrılıkçılar arasındaki çarpışmaların hızı kesilirken diplomatik düzeydeki karşılıklı suçlamaların dozu artıyor. Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, ‘Rusya topraklarını genişletip Ukrayna'yı istikrarsızlığa sürüklüyor' şeklindeki sözlerinden sonra İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon da Moskova yönetiminin Baltık devletlerini tehdit ettiğini öne sürdü. Senato'da konuşan ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Rusya'nnın soğuk savaş yıllarındaki gibi propaganda kampanyası yürüttüğünü söyledi. Kerry, “Rusya, soğuk savaşın doruğa çıktığı günleri aratmayacak yoğunlukta propaganda yapıyor, Ukrayna anlaşmazlığında yüzüme karşı yalan söylediler. Doğu Ukrayna'daki ayrılıkçı hareket aslında Rus ordusunun fiili uzantısıdır”, dedi.
Vladimir Putin'i, uluslararası toprak bütünlüğü normlarını ihlal etmekle suçlayan Amerikan Dışişleri Bakanı Moskova yönetiminin, topraklarını genişletmesi için Ukrayna'daki ayrılıkçıları teşvik ettiğini ve Rusya ile ayrılıkçıların ateşkese uymayacaklarını sözlerine ekledi.
Diplomasi artı yaptırımlar
NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Philip Breedlove'nin yaptığı açıklama da John Kerry'nin ithamlarını doğrular nitelikte. General Breedlove, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunda askeri birlikler ve binin üzerinde zırhlı savaş aracı ile uçaksavar ve topçu bataryaları üslendirdiğini söyledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel silahların kalıcı olarak susmasının ancak diplomatik yollardan sağlanabileceği şeklindeki görüşünü tekrarladı. Merkel, İsveç Başbakanı Stefan Löfven ile buluşmasının ardından çıktığı basın toplantısında ellerindeki en önemli silah olan Rusya yaptırımlarının sertleştirilmesinin mümkün olduğunu da belirtti. Almanya Başbakanı, Ukrayna krizinin çözümü için ne yapılabileceği hususunda görüş birliği içinde olduklarını, diplomatik çözüm arayışının sonuç verebileceğini düşündüklerini, ancak şartlar gerektirdiği takdirde yaptırımların arttırılmasının da gündeme gelebileceğini, dile getirdi.
Almanya Başbakanı Rusya politikasında bütün Avrupa Birliği ülkelerinin aynı çizgide kalması gerektiğini “Avrupa'nın ortak tavır alması çözüm arayışını kolaylaştıracaktır. Bakış açılarının farklı olmasına rağmen diplomasi ve yaptırımlar konusunda her zaman ortak görüş belirlemeyi başardık. Doğal olarak güvenliğe öncelik veriyoruz. Ama mümkün olan her alanda Rusya ile işbirliğinden de yanayız. Uygulamakta geç kalınmış olsa bile ateşkese süreklilik kazandırılması bu yoldaki ilk adım olabilir” sözleriyle ifade etti.
Rusya doğalgaz kozunu oynuyor
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı ülkelerini Minsk'te varılan ateşkesin ‘altını kazmakla' suçladı. Lavrov Moskova'da verdiği beyanatta, "AB ve ABD yaptırım tehditlerini tekrarlamakla, iki hafta önce imzalanan ateşkes anlaşmasının uygulanmasını istemediklerini göstermişlerdir" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Moskova'daki basın toplantısında, Doğu Ukrayna'da açlık çekildiğinin AGİT tarafından teyit edildiğini ve Ukrayna'nın vanaları kapatması yüzünden bölgeye Rusya'dan doğalgaz sevk edildiğini söylemişti. Novosti haber ajansı Putin'in, ‘kışın ortasında halkın enerjisiz bırakılmasını soykırım olarak nitelediğini' bildirdi. Rus enerji şirketi Gazprom, Ukrayna borcunu ödemediği takdirde bu ülkeye doğalgaz taşıyan boruların kapatılacağını ve bundan kısmen Avrupa ülkelerinin de etkileneceğini duyurmuştu.