Hızla büyüyen sektörün geleceğinin konuşulduğu Antalya'da düzenlenen Uluslararası E-Ticaret Zirvesi’nde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, hedeflerinin Türkiye'nin e-ticaret pastasındaki payını arttırmak olduğunu söyleyerek, "Pastadaki payımızı 3-4 yıl içerisinde iki-üç kat artırmayı hedefliyoruz. Milli ve yerli elektronik ödeme sistemini de kuracağız" dedi.
Hepsiburada Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner de, "Türkiye’nin lider e-ticaret grubu olarak Ar-Ge merkezimizle Türk mühendislere doğru ortamı sağlıyoruz. Tersine beyin göçünü destekliyoruz" ifadesini kullandı.
Her geçen gün hızla büyüyen e-ticaret sektörünün gözü, Antalya’da düzenlenen Uluslararası E-Ticaret Zirvesi’ne çevrildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile PTT AŞ’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte, kargo, lojistik, posta ve ödeme sistemleri başta olmak üzere tüm paydaşlar bir araya geldi. Türkiye’nin dünyada e-ticaret merkezlerinden biri olma hedefiyle düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, “Şu anda ülkelerimizin dünya e-ticaret pastasından aldığı pay istediğimiz noktada değil. Ancak iş birliklerimiz ile 3-4 yıl içerisinde bu pastadaki payımızı 2-3 kat daha arttıracağımız gerçektir. Lakin ülkemiz açısından konuşursak, e-ticarette yaşadığımız hızlı büyümeye rağmen e-ticaretin toplam perakendeden aldığı pay henüz yüzde 3.5 seviyesinde. Dünya ortalamasının yüzde 8.5 olduğunu dikkate alırsak, e-ticarette gidecek daha çok yolumuz olduğu açıktır” dedi.
Altyapılardaki gelişmenin de ülkedeki e-ticareti etkilediğini, e-ticaretin de özellikle hizmet sektörünü büyüttüğünü ifade eden Arslan, şunları kaydetti:
“İnternet altyapısı ile birlikte taşımacılık altyapınız ne kadar gelişirse e-ticaretin gelişimi de o kadar hızlı oluyor. Haberleşme ve özellikle de taşımacılık alanında tüm modları bir arada geliştiren Çin, ABD, İngiltere, Japonya ve Almanya dünyanın en gelişmiş e-ticaret sektörüne sahip ülkeleri. Bu noktada ülkemizde haberleşme ve taşımacılık altyapısında yaşanan muazzam gelişme de ülkemiz e-ticaretinde kendini gösteriyor. Keza 2015 yılında 25 milyar liraya yaklaşan Türkiye e-ticaret cirosu, bir yılda yüzde 20’nin üzerinde büyüdü ve 2016 yılı sonunda 30 milyar lirayı geçti.”
Global istatistiklere göre şu anda dünyada 1 milyar 610 milyon e-ticaret kullanıcısı olduğunu belirten Arslan, sözlerine şu sözlerle devam etti:
“Bu çağda, e-ticaret olanaklarını göz ardı etmek ya da ikinci plana atmak gibi bir durum söz konusu değil. Çünkü e-ticaret altyapısı, dünyanın her noktasını pazar ve yatırım alanı haline getirdi. Dünyanın her bölgesi yatırım yapılacak yer oldu. İnternet, her girişimciyi normal şartlar altında eşit kıldığı bir dünya yarattı. Çinli e-ticaret sitesinden bir günde 25.3 milyar dolarlık satış yapıldı. Birçok ülkenin gayri safi milli hasılasından bile büyük bir rakamdan bahsediyoruz. Bir günde bu kadar büyük bir satış yapabilecek bırakın marketi, fabrika hatta şehir var mı? Artık e-ticaret, son yıllardaki gelişimi ile küresel ekonomi için büyük önem arz ediyor.”
PTT’nin altyapısını e-ticarete göre şekillendirdiklerini kaydeden Arslan, milli ve yerli elektronik ödeme sistemini de kuracaklarının altını çizerek, “İlgili kurumlarla Ortak Ödeme Platformu niyet mektubu imzalandı ve yakın zamanda da hayata geçecek. Paypal benzeri bu sistemle e-ticaret pazarında PTT’nin, milli ve yerli ödeme sistemi ile payını almasını istediklerini belirten Arslan, “Yerli ve milli elektronik ödeme sistemimizle ülkemizin ticaret hacmini de arttıracağız. Ayrıca bütün tahsilatların tek bir tahsilat merkezi üzerinden yapılmasına yönelik altyapı çalışması yapıyoruz” diye konuştu.
Hepsiburada Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Türkiye’nin lider e-ticaret grubu olarak bütün ekosistemi ve sektörü geliştirmek için yaptıkları yatırımları anlattı.
Hanzade Doğan Boyner, bu yıl kurdukları Ar-Ge merkezi ile Türk mühendislere ürün geliştirebilecekleri doğru ortamı sağladıklarını ifade ederek, şu sözleri sarf etti:
“Bununla yetinmiyoruz, dünyadaki Türk yetenekleri ülkeye geri dönmesi için insan kaynakları politikaları benimsiyoruz. Bu kapsamda tersine beyin göçünü destekliyoruz. Her yıl Silikon Vadisi’ne gidip oradaki Türklerle buluşup Türkiye’deki potansiyelleri anlatıyoruz. Ayrıca altyapı yatırımlarımız devam ediyor. 2016’da Gebze’de 100 bin metrekarelik depolama alanı ve 10 milyon adet ürün sevkıyat kapasitesine sahip Doğu Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük e-ticaret operasyon merkezini hayata geçirdik. Grup şirketimiz olan hepsiexpress ile yeni bir dağıtım modeli oluşturduk. Aynı gün teslimat, randevulu teslimat ve hafta sonu teslimatları gibi katma değerli hizmetler sunuyoruz. Hepsipay ile e-ticaret müşterilerine ödemeyi kolaylaştıracak çözümler üzerine çalışıyoruz. Tüm bu yatırımları hepsiburada markası için yapmıyoruz. Bütün ekosistemi ve sektörü geliştirmek için yapıyoruz.”
E-ithalata özenle bakılmalı
Gelişmekte olan birçok ülkenin e-ithalattan etkilendiğini ve vergilerin dışında e-ithalata çok özenle bakılması gerektiğini ifade eden Hanzade Doğan Boyner, “Yurtdışından gelen ürünlerle ilgili bu ürünlerin sahte olmasına karşın nasıl önlemler alınıyor? Bu ürünleri iade etmek isteyen müşterinin hakları nasıl korunuyor? Türkiye’de yerleşik olmayan bir şirketin ithalat yoluyla Türk pazarına erişmesine birtakım yaptırımları olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da özenle çalışılması gerekiyor. Türkiye büyük ülke ve potansiyeli çok fazla. E-ticaretin perakendeye oranı yüzde 3.5 iken dünya ortalaması yüzde 8.5. Dolayısıyla potansiyel Türkiye’de” diye konuştu.
Yıkıcı olmayan, birleştirici iş modelleriyle ülke olarak başarılı olunabileceğinin altını çizen Hanzade Doğan Boyner, şunları söyledi:
“Sektörlerle birlik olan, ekosistem ile ortak çalışan firmalar Türkiye’nin yeni ekonomisine fayda sağlar. Maalesef dünyada bazı uluslararası şirketler yapıcı olmak yerine sektörleri ve işletmeleri yıkarak ve yutarak büyüme modelini benimsiyorlar. Biz bu modelleri benimsemiyoruz. Ülke olarak bunlara karşı tedbirli olunmasından yanayız. Yakın zamanda Türkiye’nin yatırımı, istihdamı mali ve hukuki sorumlulukları olmayan şirketlerin vergi ödemeden ticari zenginlikten fayda sağlamaya çalıştıklarını görmüştük. Bu tür durumlar, cari açığın artması ve üretimin ithalata kaymasına neden olacak makro ekonomik boyutlara sebep oldu. İlgili bakanlığımızın almış olduğu karar ile adil koşullar sağlandı. Türkiye’ye yabancı yatırımcı gelmesi her zaman teşvik ediliyor. Ancak her oyuncunun adil pazar koşullarına uygun uyum sağlamaları gerekiyor. Devletimizin bu yönden aldığı kararları destekliyoruz.”
Zirvede dikkat çeken panellerden biri “E-ticarette kamu ilişkileri ve regülasyon” konusu oldu. E-ticaretin uluslararası ticarette en önemli konu başlığı haline geldiğini söyleyen Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, dünya ticaretinde ezberlerin bozulduğuna dikkat çekerek, “Dünya e-ticaretinin 2020’de 4 trilyon dolar anlaşması bekleniyor. Ülkemizde ise her yıl yüzde 25-30 artış var. 25-30 milyar liralık bir ticaret hacmi var” diye konuştu. E-ticaretin gelişmesi önündeki engellerden bir tanesinin uluslararası arenada Dünya Ticaret Örgütü kapsamında imzalanan bir anlaşmanın olmamasını gösteren Şenel, “Sınır aşan bu ticaretten gümrük vergisi alınmaması gündeme geldi ama çok taraflı bir anlaşma henüz imzalanmadı” dedi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşçı ise, e-ticarette dolandırıcılığa ve kayıtdışılığa karşı alınacak önlemlerle ilgili bilgi verdi. Aşçı, bu kapsamda 1 Ocak’tan itibaren MERSİS entegrasyonu olmayan e-ticaret şirketlerinin faaliyetlerinin durdurulacağını söyledi. Esnafı aynı AVM’lerde olduğu gibi ortak bir platformda birleştirmek istediklerini ifade eden Aşçı, bu kapsamda İstanbul’daki bir esnafın Hakkari’deki bir esnafla konuşup sipariş verebileceğini söyledi.
UPU Genel Sekreteri Bishar Hussein, gelişmekte olan ülkelerde e-ticaretin gelişmesi için çok az kaynak ayrıldığını belirterek, şunları söyledi: “Gelişmekte olan ülkelerde geniş bant internet arzulanan düzeyde değil. Dolayısıyla gelişmekte ülkelerde altyapı yatırımı gerekiyor. Kredi kartı kullanımı da az olduğu için internetten alışveriş yapma rahatlığını yaşayamıyorlar. Düşük düşeyde bilgisayar sahipliği ve internet erişiminin zorluğu da bu engellerden bir tanesi. Bazı ülkelerde sıradan vatandaşların internete bağlanmaları hala çok pahalı” dedi.
Dünya Posta Birliği İdari Konseyi (UPU-CA) ve PTT AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Bozgeyik, dijitalleşen dünya ve gelişen teknolojiyle geleneksel posta hizmetlerinin elektronik ortama taşındığını ederek, “Posta teşkilatları, bu dijital dönüşümde varlıklarını sürdürebilmeleri için en önemli hizmet kanalı olan kargo ve lojistik faaliyetlerini e-ticaret alanında dönüştürmesi gerekiyor. E-ticaret gönderilerinin hızlı, güvenli, hasarsız ve zamanında teslim edilmek suretiyle müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşınması, posta idarelerini küresel rekabette öne çıkaracak çözümler üretmeye zorluyor. Posta teşkilatlarının dünyada birlikte işletilebilen en yaygın dağıtım ve teslim ağına sahip olmaları, küresel ticarette bu kuruluşların çok önemli bir avantajı kullanmalarını mümkün kılıyor. Aslında bu avantaj gelişmekte olan ülkelerin ihracat yapabilme kapasitelerini ve yerel ürünlerini dünya pazarına çıkarabilme imkanlarını arttırıcı hazır bir altyapı olarak ellerinde bulunmaktadır” dedi.