Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Türk Hava Yolları’na (THY) ait uçağın kuş sürüsüne çarpıp hasar almasına ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin soru önergesine yanıt verdi.
Turhan, İstanbul Yeni Havalimanı ve yakın çevresinde özellikle ilkbahar ve sonbahar gibi mevsim geçişlerinde kötü hava şartları meydana geldiğini belirterek ederek bu dönemde trafik akışında uzun süreli beklemeler, pas geçme ve devamında yaşanan divertler (uçuşların yedek meydana yönlendirilmesi) gibi olumsuzluklar yaşanacağını açıkladı.
Turhan, “Bu hadiselerin yaşandığı zaman dilimlerinde, ilgili Hava Trafik Kontrol Birimleri ile uçuş aşamasındaki pilotların, uçuş emniyetleri ilkesinden taviz vermeden standart prosedürleri uygulamakla yükümlü olduklarının bilinmesinde fayda görülmektedir” dedi.
İlgezdi’nin soru önergesine verilen yanıtta İstanbul Yeni Havalimanı’nda, resmi olarak devreye girdiği ilk 76 gün içerisinde rekor sayıda pas geçme vakasının meydana geldiği ortaya çıktı.
Bakan Cahit Turhan açıkladığı verilere göre İstanbul Havalimanı’nın iniş ve kalkışlara açıldığı nisan ayında 59, mayıs ayında 89, haziran ayının ilk 15 gününde ise 31 olmak üzere toplam 179 uçağın iniş esnasında çeşitli sebeplerle pisti pas geçmek zorunda kaldı. Öte yandan yaşanan pas geçme vakalarının 15’inin wind shear (rüzgâr kesmesi), 7’sinin ise şiddetli türbülans kaynaklı olduğunu ifade eden Bakan Turhan, diğer 157 uçuşla ilgili herhangi bir bilgi vermedi.
İstanbul Havalimanı’nın kullanıma açıldığı günden itibaren toplam 13 uçağın meteorolojik şartlar nedeniyle İstanbul Havalimanı’na inemediğini açıklayan Bakan Turhan, bu uçuşların 8 adedinin 17 Mayıs 2019 tarihinde meydana gelen olumsuz meteorolojik şartlar nedeniyle yaşanan yoğun beklemelerden kaynaklandığını belirtti. Turhan, açıklamasında, uçuşların olumsuz hava şartları nedeniyle divert etmelerinin (uçuşların yedek havalimanına yönlendirilmesi) normal bir durum olduğunu söyledi.
Havalimanının düşük kamulaştırma bedeli nedeniyle mevcut yerde yapıldığını ifade eden Turhan, proje alanının hem denize hem de şehir merkezine yakın olduğunu, seçilen yerde maden, kum ve kil ocakların bulunduğunu bu nedenle de kamu dışında başka bir yatırımın kolay olmayacağını savundu.