Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü için düzenlenen etkinlikte, darbe şüphelilerinin mahkemeye ‘Guantanamo'da olduğu gibi tek tip elbise ile çıkarılmasına” yönelik açıklamasıyla atılan adımlarda tek tip kıyafetlerin renkleri de açıklandı. Ancak, Cumhuriyet gazetesinin cezaevinde tutuklu çalışanlarının yanı sıra son gelen açıklamalar uygulamaya direnileceğini de gösteriyor.
CHP’li TBMM İnsan Haklı Komisyonu Üyesi, Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, 12 Eylül dönemini i anımsatan cezaevlerinde tek tip uygulamasını T24’e değerlendirdi. “Ülke açlıkla karşı karşıya, işsizlik almış gidiyor, gençler büyük baskı altında bunlarla ilgilenileceği yerde kıyafet badem yeşili mi olsun, badem bıyıklı mı olsun ona dönüşüyor. Devletin artık çivisi çıktı, parti devleti haline dönüştü” dedi.
“Devlet cezaevindekileri baskı altında tutmaya çalışıyor”
Cezaevinde bulunan insanların can güvenliği ve oradaki yaşam haklarının devletin elinde olduğuna dikkat çeken Sağlar, “Şimdi devlet bunları baskı altında tutmaya çalışıyor. Daha özellikle tutuklu olanlara tek tip elbise giydirilmesi kadar evrensel hukuka aykırı bir şey olamaz çünkü masumiyet karinesi vardır. Ceza alana kadar insanlar masumdur” diye konuştu.
SHP döneminde cezaevlerindeki tek tipe karşı verdiği mücadeleyi ve uygulamanın yol açacağı psikolojik etkisini Fikri Sağlar T24’e şöyle değerlendirdi:
Ben 12 Eylül döneminde ve 12 Eylül sonrasındaki Anavatan Partisi döneminde de bu tek tip kıyafetin cezaevlerinde giyilmesi uygulaması yapılıyordu. Buna karşı büyük isyanlar oluşmuştu, Aydın Cezaevi, İstanbul Cezaevleriyle birlikte bu isyanların bastırılması ölüm oruçlarının ortadan kaldırılması için dönemin Adalet Bakanları görüşmeler yapmış birçoğunda ölüm oruçlarının kaldırılmasını benzeri eylemelerin bitirilmesi noktasında mücadele etmiştim.
O zaman tek tip uygulama kalkmıştı önce herkese zorunluydu sonra kademe, kademe kaldırıldı. Tek tip zaten cezaevlerinde büyük bir psikolojik baskı altında olan ve ağır travma yaşayan insanları yeniden farklı noktalara getirebilecek bir uygulama. Uygulamanın insan yaşamı açısından zararlı olduğunu herkes söylüyor.
Cezaevinde bulunan insanların can güvenliği ve oradaki yaşam hakları devletin elindedir ve şimdi devlet bunları baskı altında tutmaya çalışıyor. Daha özellikle tutuklu olanlara tek tip elbise giydirilmesi kadar evrense hukuka aykırı bir şey olamaz çünkü masumiyet karinesi vardır.
Ceza alana kadar insanlar masumdurlar ama Türkiye’de özellikle 15 Temmuz sonrası bugünkü iktidarın BM’ye göndermiş olduğu ‘ insan haklarına riayet etmeyeceğim adil yargılama yapmayacağım’ açıklaması aslında hangi anlayışta olduğu ve insan haklarına, insana saygı duyulmadığı görülüyor. Daha dün cezaevine bile götürülmeden poliste işkence gören insanlar var bazı taleplerine dile getirdikleri ve basın açıklaması yaptıkları gerekçesiyle.
Böyle bir şiddete meyilli iktidar anlayışının tek tip kıyafeti de son derece yanlıştır. Recep Tayyip Erdoğan’ın aklına geliyor hemen devlet kademeleri emredersiniz diyerek yapmaya çalışıyor. Bunun önü arkası dünyadaki konumu, insan hakları, yargılama, adil yargılama, evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak yapılıyor.
“İnsan onuruyla oynayan bir anlayışın insan olması da mümkün değildir”
Dolayısıyla baştan sona kadar yanlıştır ve insan onuruyla oynayan bir anlayışın insan olması da mümkün değildir. Ülke açlıkla karşı karşıya, işsizlik almış gidiyor, gençler büyük baskı altında bunlarla ilgilenileceği yerde kıyafet badem yeşili mi olsun, badem bıyıklı mı olsun ona dönüşüyor. Devletin artık çivisi çıktı, parti devleti haline dönüştü o nedenle sonuna kadar çıkıyoruz. Bugüne kadar yaptıkları ve bundan sonra yapacakları hiçbir işin insana, çağa ve Türkiye’nin hukuku sistemine ve geleneklerine uymayacağı açıkça görünüyor. Farklı bir rejim değişti ve farklı bir yapı otaya çıttı buna şiddetle karşı durmalıyız.