'Uludere Raporu, Üst Komisyon'da oy çokluğu ile kabul edildi'

'Uludere Raporu, Üst Komisyon'da oy çokluğu ile kabul edildi'

Hülya Karabağlı / ANKARA

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Şırnak'ın Uludere ilçesi yakınlarındaki Irak topraklarında 28 Aralık 2011'de düzenlenen hava operasyonu sonucu 34 vatandaşın hayatını kaybettiği olaya ilişkin hazırlanan Uludere Raporu'nu, oyçokluğu ile kabul etti.

Uludere Alt Komisyonu'nun hazırladığı rapor üzerinde konuşan AKP Ankara Milletvekili Ülker Güzel, devletin bilerek, isteyerek hiçbir vatandaşını öldüremeyeceğini belirterek, ''Evet, bu konuda acımız vardır. Ancak bilerek, isteyerek böyle bir öldürme olayı hiçbir zaman olamaz'' dedi.

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Heron görüntülerini izleyen herkesin, bu grubun PKK'lı olmadığını anlayabileceğini ifade ederek, ''Çünkü birinci bombadan sonra dağılmadı, kümelendiler. Terörist olsaydı mevzi alırdı. Bunu Genelkurmay yetkilileri anlamadı mı?'' diye konuştu.

Halaçoğlu, Uludere'deki olayla ilgili olarak Genelkurmay Başkanı'nın dinlenmesi gerektiğini, çünkü sınır dışı bir operasyonun mutlaka Genelkurmay'ın emriyle gerçekleştirilebileceğini söyledi.

AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, muhalefete, ''Uludere gibi olayların bir daha yaşanmasını istemiyor musunuz- O zaman bu yeni sürece destek verin. Birbirimizle helalleşmeden, affetmeden nasıl samimiyetimizi sağlayacağız. Kardeşlerin birbiriyle vuruşmayacağı yeni bir süreç başlatalım. İnsanların 'silah bırakmak istiyorum' dediği bir süreçte, bu sürece destek olmak lazım. Gelin bir daha hiç kimsenin ölmeyeceği yeni bir süreç başlatalım'' diye seslendi. Komisyonun mahkeme olmadığını belirten Metiner, raporda eleştirilecek bir taraf olmadığını söyledi.

 

'Sakık:  Tanrı PKK’lıları koruyor mu?'

 

BDP'li Sırrı Sakık da, "Bu üç kişinin PKK'lı olduğunu nereden biliyorsunuz? Yani Tanrı PKK'lıları sağ mı kurtardı?" derken BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da, “PKK'lı olsalar bile öldürülmeleri mi gerekiyordu" dedi. CHP’li Gök’ün, “Raporun bir kısmını kesip bir kısmını montajlarsanız” sözleri  havayı iyice  gerginleştirdi  AKP Van Milletvekili  Gülşen Orhan, CHP’li Gök’e, “Bu konuyu siyaset malzemesi yaptığınız için yazıklar olsun size, bu insanların acılarını bu kadar siyasete alet ettiğiniz için” diye tepki gösterdi.

 

'Üstün: İnşallah Kemal Bey okumamıştır'

 

Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Gök'e, muhalefet şerhini hatırlatarak "Siz bunlara değinmemişsiniz burada. Allah'tan Kemal Bey okumamış bunu. İçeriğinde hiçbir şey yok. Onun için dedim inşallah Kemal Bey okumamıştır diye" sözlerine Gök, “Genel Başkanımız her türlü raporu okur, ona göre konuşur" yanıtı verdi. Levent Gök, yeniden, “Raporun bir kısmını kesip bir kısmını montajlarsanız”  deyince önceki gerginlik tartışmaya dönüştü.  AKP Van Milletvekili Gülşen Orhan Gök’e,  “Bu konuyu siyaset malzemesi yaptığınız için yazıklar olsun size, bu insanların acılarını bu kadar siyasete alet ettiğiniz için" diyerek tepki gösterdi.  BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da, "PKK'lı olsalar bile öldürülmeleri mi gerekiyordu" dedi.

 

'34 kere müebbet hapis gerektirir

 

Alt komisyon üyesi, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Roboski'den gelen köylülerin vicdanında ulaşabileceğimiz en kötü sonuca ulaştık. 34 kere müebbet hapis gerektiren olay hakkında kişiler ile ilgili hiçbir açıklama yok'” dedi. Komisyonun raporu iade ederek tarihi bir iş yapabileceğine dikkat çeken Kürkçü, ''Köylülerin kalp kırıklığı, onların çektiği acı komisyon tarafından tanınır, onlardan özür dilenirse, bu durum; Meclis adına yeniden barışma sürecine yapılacak en büyük katkı olur. Ancak rapor böyle kabul edilirse, bu kalp kırıklığı dalga dalga Türkiye'nin her yerine yayılır. Onlarla duygudaş olan, adaletin tecellisini isteyen milyonlarca insan ne bize ne de Meclis'e inanır'' dedi. Genelkurmay Başkanı'nın birinci muhatap olması gereken kişi olduğunu  vurgulayan  Kürkçü,  “ 'Milli Savunma Bakanı, Suriye'ye yönelik harekat yetkisinin Başbakan'dan yerel askeri komutanlara devredildiğini açıklamıştı. Acaba Roboski katliamı olduğu zaman vur emri kimdeydi- 'Başbakan'da mıydı' diye sormamız ve cevabını bulmamız lazım. Ancak bu sorunun yanıtı yoktur”.

AKP İzmir Milletvekili Hamza Dağ, “Muhalefet şerhinde bir teröristin yakalandıktan sonraki ifadesinin bir can simidi gibi sarıldığı şeklinde bir ibare var. Burada Fehman Hüseyin kod adı olması lazım herhalde bu teröristin bu grubun içinde olduğu“ deyince,  BDP’li Kürkçü, “O gerçek adı, Doktor Bahoz Erdal" sözüne Dağ, "Ben çok ilgilenmediğim için" derken Kürkcü, "Ben ilgileniyorum" dedi. Malik Ecder Özdemir de, "Siz de bundan sonra ilgileneceksiniz, çünkü

 

‘Komisyon yeni bir Roboski katliamı yaşattı’  

 

Raporun komisyondan geçmesinden sonra, açıklama yapan Ahmet Türk, “İnsan Hakları Komisyonu yeni bir Roboski katliamı yaşatmıştır bize“ dedi. “Sonuçlarının saklanması katliam kadar acı bir şey” diyen Türk,  ağlayan annelere dikkat çekerek, “Bu annelerin gözyaşları karşısında kelime bulmakta zorlanıyorum. Bir helalleşmeyi bile beceremeyen bir mantıkla bu ülkede nasıl uzlaşı sağlayacağı konusunda endişelerim büyük” dedi. “Roboski katliamı asla ve asla üstü örtülemez. Bunun arkasında olacağız. Parti, siyasetçi ve vicdan sahibi insanlar olarak arkasında olacağız” diyen Ahmet Türk, üzüntüsünü “keşke bugün burada olmasaydım” diye anlattı.

 

‘Kürt halkı bir kez daha bombalandı’

 

DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk da “Bu raporla, Roboski, Kürt halkı bir kez daha bombalandı”  dedi.  Komisyon üyesi BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü,  AKP’lilerin evet oyu vererek merhametle halka yakın olmayı başaramadıklarını söyledi. 34 kez müebbet hapis cezası istenecek bir olayda suçlanacak kimsenin bulunamamasına dikkat çeken Kürkçü, “  yeni bir süreç bakımından bu karar  sarsıcı sancılara gebedir” dedi.

 

'Failler başbakanlığın karanlık koridorlarında kayboldu'

 

BDP’lilerden sonra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri Sezgin Tanrıkulu ve Levent Gök de bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Uludere olayının hemen ardından, ''Bu olayın failleri Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak'' dediğini hatırlatan Tanrıkulu, şunları söyledi: ''Bugün kabul edilen bu rapor, bu olayın failleri ve sorumluları Ankara'nın karanlık dehlizlerinde, Başbakanlığın karanlık koridorlarında kaybedildiğinin tescilidir. Ama gün gelir, o karanlık dehlizler onları koruyanları da yutar. AK Parti milletvekillerinin parmaklarıyla bugün Uludere ve toplumun vicdanı ikinci kez bombalandı"

 

‘Devlet eliyle yapılan katliamın devlet eliyle kapatılmasına şahit olduk’

 

Gök de ''Bugün Türk demokrasi tarihinin kara günlerinden birini yaşıyoruz. AKP'li üyelerin oylarıyla, devlet eliyle yapılmış bir katliamın yine devlet eliyle kapatılmasına şahit olduk. Biz AKP'li üyelerin vicdanlarının, insani değerlerinin olduğunu düşünüyorduk. Ama iktidarın baskısıyla bütün bu değerlerin ötesinde Uludere olayını kapatmak için hepsi işbirliği yaparak Uludere'yi karanlık dehlizlerin de ötesine gönderdiler'' dedi.  

 

'Raporda özetle şunlar yer alıyor'

 

Komisyonun kabul ettiği Uludere Raporu, 84 sayfadan oluşuyor. Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:

     -Olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilememiştir.

     -İHA görüntülerinde yalnızca insan, hayvan ve araç ayrımı yapılabilmekte, sadece İHA görüntülerine dayanarak terörist ya da sivil ayrımı yapmak mümkün değildir.

     -Grubun terörist grup olup olmadığı hususunu teyit etmek için yeterli zaman olduğu halde bu imkan iyi değerlendirilememiştir.

     -Askeri yetkililer; topçu atışına rağmen grubun dağılmaması, yürüyüşüne devam etmesi, ilk bombalamadan sonra arkadaki grubun dağılmamış olması, gruptaki insan sayısı ile katır sayısının yakın olması gibi verilerin grubun terörist grup olduğu yönündeki kanaatlerini pekiştirdiğini beyan etti.

     -Sınır hattının muhafazası için sınırın düz kısımlarında kafes tel, dikenli tel, duvar gibi fiziksel engeller yapılmalı, dağlık kısımlarda ise elektronik gözetleme sistemleri oluşturulmalı.

     -Şırnak'ın 139 kilometrelik sınır hattının 77 kilometresi dağlık araziden oluşuyor. Üs bölgeleri arasındaki 2.7-5.8 kilometre olan aralıklar, kışın 16.7 kilometreye çıkmaktadır. Bu mesafeler söz konusuyken kaçakçılık ve terör faaliyetlerine karşı koymak zor.

     -Jandarma İçişleri Bakanlığı ve mülki amirlere karşı sorumluluk taşırken, kara kuvvetleri unsurları Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı olduğu için karar alma mekanizmasında iki başlılık oluşuyor.

     -Operasyonla ilgili valilikten olur alma işlemi usulen gerçekleştiriliyor, operasyon başladıktan sonra olur alınıyor.