Koray Çalışkan
(Radikal, 22 Mayıs 2012)
Tartışmalarımızda bir konuyu eleştirenler de savunanlar da yarısı yanlış, yarısı doğru gözlemler yapıyor. Sapla saman birbirine karışıyor. Tekrar etmek lazım. WSJ’nin haberi yeni bir bilgi eklemiyor, bir yanlış düzeltmiyor.
Sapla samanı ayırmak için önce emir ve izin arasındaki farkı anımsamak gerekiyor. Hükümet emir vermez. Meclis hükümete sınırötesi operasyon kararı alması için yetki verir. Hükümet bu yetkiye dayanarak TSK’ya her operasyon için özel olarak izin verir. Genelkurmay başkanı da operasyon emrini verir.
Dikkat edilmesi gereken nokta şu: Hükümet orduya 1 haftalık ya da 1 aylık izin veremez. Her sınırötesi operasyon için zaman, mekân, tür açısından sınırları belli bir izin verir. Bu izin devredilemez. “Genelkurmay başkanı istediği zaman ve şekilde kullanabilir” şeklinde yeniden düzenlenemez. Bu kanunen açıktır. Tartışma götürmez. Öyle olsa zaten Meclis, Genelkurmay başkanına yetki verir, hükümete değil.
Aşağıdaki sorular hâlâ açıkça yanıtlanmadı. Yanlış sorudan doğru cevap çıkmayacağı için tekrar anımsamakta yarar var. 145 gün oldu, şu soruların yanıtı bulunamadı: 1- Erdoğan’ın Pakistan’a hareketi öncesi basın toplantısında söylediği “Güvenlik güçlerine verilen izin, güvenlik güçleri tarafından kendi mücadele ve tasarruf alanlarında kullanılmıştır” sözü, çoğu çocuk 34 Uludereli köylünün öldürüldüğü sınırötesi operasyon hakkında mı söylenmiştir? 2- Operasyon Türkiye sınırları dışında olmuştur. Tezkere hükümetin direktifi dışında hiçbir sınırötesi operasyona izin vermemektedir. Bu izne vekâlet sistemi de getirmemiştir. Hükümet kaçakçı kafilesine 28 Aralık 2011’de Irak sınırları içinde operasyon izni vermiş midir? 3- Hükümet izin verdiyse siyasi ve etik sorumluları ne yapacaktır? 4- Hükümet izin vermediyse Genelkurmay izinsiz bir sınırötesi operasyon mu planlamıştır? 5- Genelkurmay Başkanı’nın operasyondan haberi var mıdır? 6- Haberi yoksa sorumlu general kimdir? 7- Haberi varsa hükümetten izin istemiş midir? 8- İzin aldıysa konu hakkında ne yapılacaktır? 9- İzin almadıysa konu hakkında ne yapılacaktır? 10- Bu operasyonlar için mevcut kriterler işlememektedir. Yeni kriterler ne olacaktır?
GIT Türkiye yani Türkiye’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu, Büşra Ersanlı hakkında bir bildiri yayımladı. Dile kolay, Büşra Hoca bugün itibariyle 204 gündür tutuklu. Tutukluluğu soruşturmaya hiçbir şey katmıyor. Yani aslında bir akademisyen, siyasi duruşu nedeniyle cezalandırılıyor. GIT Türkiye bildiriyor:
Prof. Dr. Büşra Ersanlı 200 gündür tutukevinde! Özgün akademik çalışmalarını ve yasal siyasal faaliyetlerini, yasadışı bir eylemlilik ve şiddetle ilişkilendirmek suretiyle Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın akademik ve politik kimliğini itibarsızlaştırmaya çalışan ve hukuk adına hukuk dışılığı meşrulaştıran siyaset kültürünü ifşa etmek üzere, Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın 200 gündür tutukevinde bulunduğunu hatırlatıyoruz.
Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın, geniş bir yelpazeye yayılan akademik yetkinliğini, en temel vatandaşlık hakkı olan siyasal katılım hakkını kullanarak Türkiye siyasetinin can yakıcı sorunlarından olan Kürt meselesinin çözümüne katkıda bulunmak üzere vakfetmesinin şiddetle ilişkilendirilmesi ve hukuken cezalandırılmasına yönelik bu girişim, akademik ve siyasal özgürlüklere yönelik tehditlerin en vahimidir. Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın maruz kaldığı haksızlığın en kısa sürede sona ermesi, akademik ve siyasal özgürlükler için verdiğimiz mücadelenin en önemli hedefi olmaya devam edecektir. GIT Türkiye