Uludere protestosu suç delili oldu, ölenler için 'ölü ele geçirilen' denildi!

Uludere protestosu suç delili oldu, ölenler için 'ölü ele geçirilen' denildi!

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi’nde sekiz ay önce meydana gelen patlamadan sonra gözaltına alınan öğrenciler hakkındaki iddianame tamamlandı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Uludere protestosu suç delili olarak gösterildi. Savcı Ekrem Beyaztaş, Uludere katliamında ölen 34 kişi için “29 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ta ölü olarak ele geçirilen 35 kişi” demesi dikkat çekti.

Öğrencilerden birinin telefonundaki mesajda yer alan Uğur Kaymaz, Musa Anter ve Mem û Zin’e yönelik övücü sözler için de “PKK/KCK terör örgütünün silahlı mensuplarını övücü mahiyette mesajın bulunduğu tesbit edilmiş” dendi.

Olayda yargılanan 13 öğrenciden 3’ü için müebbet ve toplam 417 yıl hapis cezası istendi. İÜ Rektörlüğü, Hukuk Fakültesi kadınlar tuvaletinde 8 mayısta meydana gelen patlama için “İncelemelere göre basınçtan kaynaklı küçük bir patlama olmuştur” demişti.

Olaydan sonra İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Emel Çetin ile Çalışma Ekonomisi Bölümü öğrencisi Raziye Ay tutuklandı. Bir ay sonra ise aynı okuldan Oktay Gürdeğir, Şahin Kaya, Ferhat Kavak, Gürkan İstekli, Zeki Yılmazsoy, Uğur Tekdal ve Muammer Cesur tutuklandı. Olayı soruşturan savcı Ekrem Beyaztaş, dokuzu tutuklu 13 öğrenci hakkında 61 sayfalık bir iddianame hazırladı.

 

‘35 kişi ölü ele geçirildi’

 

Hüseyin İstemil'in Taraf'taki haberine göre; İddianamede, öğrencilerin katıldıkları YÖK protestosu, Uludere ile ilgili basın açıklaması, Newroz, Şerzan Kurt anması, tutuklu öğrenci eylemleri, davada yargılanan öğrencilerin tutuklu arkadaşlarına gönderdikleri mektuplar ile ülkücü gruplarla yaşanan kavgalar da delil sayıldı. İddianamede savcının Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde F 16’larla öldürülen 34 köylü için “29 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ta ölü olarak ele geçirilen 35 kişi ile ilgili basın açıklamaları” gibi tanımlar kullanması da dikkat çekti.  

Mem û Zin örgüt mensubu

 

İddianamede sanıklardan Savaş Bütkül’ün telefonuna gelen “Dağlı bir öykü, Sınır boylarında bir gece dürbünüyüm. Beni Cizre’de vurun Mem û Zin’e selam götüreyim. Beni Kızıltepe’de vurun 12 yaşında 13 kurşun yiyen Uğur olayım. Beni Dersim’de vurun Munzur’da yıkayın Seyit Rıza’ya selam durayım. Beni Amed’de vurun Ape Musa olup Kürtçe ıslık çalayım. Ya da sağ bırakın kendi ülkemde özgür yaşayıp kendi dilimde sevdiklerime şevbaş diyeyim” şeklindeki mesaj için savcı, “PKK-KCK terör örgütünün silahlı mensuplarını övücü mahiyette mesajın bulunduğu tesbit edilmiştir” dedi.  

Rekor ceza istemi

 

Okul yönetiminin patlamanın kaza sonucu meydana geldiği yönündeki açıklamasına rağmen savcı 10 öğrencinin “Örgüt üyesi olmak, örgüt amacıyla kasten adam yaralama” suçlamalarıyla 15 yıl ile 29 yıl arası hapisle cezalandırılmasını istedi. Emel Çetin, Raziye Ay ve Uğur Tekdal için “Devletin birliği ve ülke bütünlüğü bozmak, mala zarar vermek, el yapımı bomba imal etmek, birden fazla kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet cezası isteyen savcı, ayrıca Çetin için 69 yıl, Tekdal için 57 yıl ve Ay için de 65 yıl hapis cezası istedi. İlk duruşma 27 aralıkta görülecek.  

Gözlerime inanamadım

 

Öğrencilerin avukatları, iddianame karşısında şaşkınlığa uğradıklarını, okudukları iddialar karşısında gözlerine inanamadıklarını söyledi. Avukat Ayşe Acinikli, şunları söyledi: “Okul, ‘patlama gaz sıkışması yüzünden’ demesine rağmen polis müvekkillerimin peşine düştü. Üç müvekkilim müebbetle yargılanıyor. Bunlardan Uğur, ağır kanser hastası. İddianamede inanılmaz şeyler var. Bunlardan bir tanesi de okuduğumda şoke olduğum Uludere kısmı.”