Uludere katliamını gerçekleştiren emir-komuta zincirine ilişkin bilgiler savcılığa gönderilmedi. Savcı Karaca "Karışık bir yapı var, puzzle’ı tamamlamaya çalışıyoruz" dedi.
Uludere’de 34 kişinin TSK’ya ait savaş uçaklarıyla katledilmesine ilişkin soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na, ısrarla talep etmesine rağmen hava saldırısını gerçekleştiren emir-komuta zincirine dair belgeler gönderilmedi. Bahar Kılıçgedik'in Taraf'taki haberine göre; Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Karaca, kendilerine Heron görüntülerini değerlendirenler, hedef tayini yapanlar ve vur emrini verenler hakkında şimdiye kadar herhangi bir bilgi ya da belge ulaşmadığını bildirdi. Önlerinde karmaşık bir yapı olduğunu ifade eden Karaca “Genelkurmay’dan beklediğimiz bazı belgeler var. Puzzle oluşturmaya çalışıyoruz. Yerel ve bölge askerî birliklerinin kime bağlı olduğu, kimden emir aldığı yönünde bağlantı şemasını oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Talep ettiği Heron izleme kayıtları ise Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaştı. Soruşturma kapsamında öncelikli olarak Heron görüntülerini izleyerek köylülerin PKK’lı oldukları kanısına nasıl varıldığı üzerinde duruluyor. Savcı Karaca, soruşturmanın şu anda hangi aşamada olduğu hakkında şöyle konuştu:
“Yerel ve bölge askerî birliklerinin kime bağlı olduğu, kimden emir aldığı yönünde bağlantı şemasını oluşturmaya çalışıyoruz. Şu an karışık bir yapı karşımızda. Uludere’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmaması için etkin bir soruşturma yürütüyoruz. ”
Uludere katliamının ardından soruşturmayla ilgili dosyada bulunan bazı belge ve bilgiler 31 mayısta Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na gönderildi. Komisyona ulaşan sekiz klasör belge arasında emir komuta zincirine ilişkin bilgilerin yer almamasını Taraf’a değerlendiren Uludere İnceleme Komisyonu üyesi Milletvekili Levent Gök, şunları ifade etti:
“Savcılığın bize gönderdiği belgelerden bir şey çıkmayacağa benziyor. Aradığımız soruların cevapları gönderilmemiş. Komisyon çalışmasını aksatan bir durum. Yani oyalıyorlar diye başından beri söylüyorum ama maalesef gelinen tablo bu. Bunların hepsi siyasi iktidarla ilgili olan şeyler. Çok ciddi bir oyalama taktiği var burada.
Başından beri bir şekilde unutturulmak istendiğini ifade ediyorum. Bir şeyler yapılıyormuş adı altında uyutuluyor. Tatminkâr açıklamalar şu ana kadar verilememiştir. Bu hadise bu haliyle vicdanları kanatan bir duruma dönüşmüştür.”