Ulusal Birlik Partisi'nden CTP'ye tepki

Ulusal Birlik Partisi'nden CTP'ye tepki
KKTC'de Ulusal Birlik Partisi, Soyer'in 1998 seçimleri için UBP'ye 20 milyon dolar verildiği iddiasının çirkin bir siyasi oyun olduğunu ileri sürdü.KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer'in Ergenekon İddianamesi'nin bir kısmında bulunan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu hakkındaki iddiaların araştırılması için bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başsavcılığına müracaatta bulunduğunu söyledi. KKTC Başbakanı Soyer'in bu açıklamalarının ardından UBP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada. Ulusal Birlik Partisi (UBP), ``CTP Genel Başkanı ve KKTC Başbakanı Soyer'in önce 1998 seçimleri için Türk Metal Sen Genel Başkanı tarafından UBP'ye 20 milyon dolar verildiği yolunda bir televizyon programında açıklamalar yapması ardından da Başsavclığa başvurmasının çirkin bir siyasi oyun olduğunu' iddia etti. Yazılı olarak yapılan açıklamada, ``UBP'nin hiçbir yasa dışı olayla bağlantısı olmadı, olamaz'' denildi. `Ciddi bir Başbakan, önce iddiaların doğruluğunu araştırır, mantığına başvurur, muhataplarıyla konuyu ele alır, ondan sonra konuyu daha ileriye götürür, ama CTP Genel Başkanı bunun tam tersini yaptı' görüşü savunulan açıklamada, Başbakan Soyer `çamur at izi kalsın' siyasetinden medet ummakla'' suçlandı. Açıklamada, UBP'nin Kıbrıs Türk halkına güvenen bir parti olduğu ifade edilerek, `CTP hükümetinin ise son çare olarak Ergenekon ipine sarıldığı' iddia edildi. UBP açıklamasında şunlar kaydedildi: ``Baştan bu yana belirttiğimiz üzere UBP'nin hiç bir yasa dışı olayla bağlantısı olmadı, olamaz. UBP'ye 20 milyon dolar gibi muazzam bir para verildiğini ileri sürmek, akla ziyan bir saçmalıktır. Kaldı ki, KKTC'deki tüm partiler gibi UBP de mali açıdan KKTC Anayasa Mahkemesi'nin denetimi altındadır. UBP ve onun Genel Başkanı KKTC'de demokrasinin yerleşmesi için çok bedeller ödemiş, büyük uğraşlar vermişlerdir.'' `KKTC seçimlerine asıl müdahalenin 2003 ve 2005'te olduğu' ileri sürülen UBP açıklamasında, ``ABD ve AB'nin neler yaptığını öğrenmek isteyenler, arşivlere başvurmalıdır. Avrupa Birliği yetkilisi Karen Fogg'un bir dönem söyledikleri halen kulaklarda ve gazete arşivlerindedir. ÖP'ün nasıl kurulduğu, CTP'nin siyasi ahlaksızlığı ile demokrasimize nasıl zarar verdiği halkımızca iyi bilinmektedir'' iddiasında bulunuldu. Açıklamada, yasalara göre KKTC Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmanın bir prosedürü bulunmadığı; ancak bir başvuruda bulunulmasının Başsavcılığın bunu dikkate alarak harekete geçeceği anlamına gelmediği görüşüne de yer verilerek, şöyle denildi: ``KKTC Başsavcılığı, herhangi bir makamın talimatıyla hareket etmez. Bir Başbakan'ın, ülkesinin hukuk sisteminden habersiz, sırf siyasi amaçlarla hareket etmesi hiçbir siyasi etik anlayışıyla bağdaşmaz. UBP olarak alnımız açık, başımız diktir. Verilemeyecek hiç bir hesabımız yoktur. 19 Nisan seçimleri için de halkımıza hesap vererek, projelerimizi sunarak ilerliyoruz. Kıbrıs Türk halkından ve Anavatan Türkiye'deki kardeşlerimizden ricamız bu iddiaları ciddiye almamaları, CTP'nin çamur at izi kalsın siyasetine prim vermemeleridir. Halkımızın karnı bu gibi saçma iddialara toktur.''