"Ulusal yarışma'yı kaldırmak kime, ne yarar sağlar; amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?"

Hürriyet yazarı Ayşe Arman, 53 yıldır düzenlenen Antalya Uluslararası Film Festivali'nin bu yıl 'ulusal yarışma kategorisinin' kaldırılmasıyla ilgili, genç sinemacı Kaan Müjdeci'nin düzenlediği alternatif ulusal yarışmanın jüri üyesiyle görüştü. Jüri içinde bulunan Nihal Yalçın, "Yarım asrı geçmiş, sektörün en önemli toplumsal faaliyeti haline gelmiş ve bunu da “ulusal ulusal” gerçekleştirmiş böyle bir festivali sonlandırmak kime ne yarar sağlar? Sinemacılar, sanatçılar ve seyirciler bu toplumun değeri değil midir? Amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?" diye tepki gösterdi.

Ayşe Arman'ın "Böyle yaratıcı protestoya can kurban!" başlığıyla (10 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Biliyorsunuz...

Antalya Uluslararası Film Festivali 53 yıldır yapılıyor.

Tüm sektörün de gözbebeği.

Bu yıl nedense “ulusal yarışma kategorisi” kaldırıldı.

Genç sinemacı Kaan Müjdeci, sektörle birlikte bu karara tepki gösterdi.

Ve çok yaratıcı bir şey yaptı.

Alternatif bir ulusal yarışma düzenledi!!!

Yani Antalya’da yapılmayan ulusal yarışma, 20-27 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da Beyoğlu Sineması’nda yapılacak.

Küfür yok, hakaret yok, son derece yaratıcı, yapıcı, tatlı ve zeki bir protesto biçimi. Pazar günü Kaan Müjdeci ile röportaj yaptım. Bugün ise, alternatif ulusal yarışmanın jürisinde yer alanların görüşlerini yayınlıyorum.

Hepsini aradım, tek tek konuştum.

Ben Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel’in de görüşlerini yayınlamak isterim...

Kadir İnanır: Ulusal kategorinin kaldırılması Antalya halkının aldığı bir karar değil

- İlk ve en sert tepkiyi ben gösterdim. “Sanatın önünde kimse duramaz!” dedim. Gerçekten de buna bütün kalbimle inanıyorum.

- Kaan’ın alternatif projeyi hazırlamasında benim desteğim çok. Meslek birlikleri de katıldı. Bence amacına ulaştı.

- Ulusal kategorinin kaldırılması Antalya halkının aldığı bir karar değil. Eğer öyle olsaydı, söylenecek bir şey yoktu. Ama halkın bir dahli yok.

- Oysa, bu festival halkın. O yüzden ben en kısa zamanda bu hatadan geri dönüleceğine inanıyorum.

Sevin Okyay: Karşı çıkıyorum ve bizden gizlenen bir sebebi olduğuna inanmıyorum

- Sineması uluslararası çapta başarılı bir ülkede, o sinemanın ürünlerinin gösterilmemesini çok yanlış buluyorum. Buna karşı çıkıyorum ve mutlaka bizden gizlenen bir sebebi olduğuna inanıyorum.

- Böyle alternatif bir yarışma benim hiç aklıma gelmezdi. Ama Kaan, bu çağın zeki, yetenekli, komik bir çocuğu, onun aklına gelmiş. İyi ki de gelmiş. Destekliyorum, bu yüzden de jürideyim.

- Güzel bir protestoda yer almak, arkadaşlarımızın emek verdiği filmleri yerde bırakmamak istiyorum. Bu gerçekten tatlı ve komik bir protesto. Soruna mutlaka dikkat çeker, akılda kalır ama işe yarar mı bilmem.

Hülya Uçansu: Bu çıkış, sektörün tepkisini de dile getiriyor!

- Antalya Belediyesi’nin bu kararını çok yanlış buluyorum. Bir film festivali düzenleme sorumluluğunu üstlenen siyasetçilerin esas görevi, arkasında yarım yüzyıllık bir geleneği taşıyan bir kültür etkinliğinin genetiğiyle sorumsuzca oynamak değil. Tam tersine, sinemacıların yaratıcılıklarını daha özgürce sergileyebilecekleri ortamları  yaratmak.

- Kaan’ın alternatif yarışma fikrini çok yaratıcı ve zekice buldum. Zaten o yüzden bu jürideyim. Bu çıkış, içinde hem protesto hem mizah taşıyor. Henüz ilk filmini yapmış genç bir sinemacı, sektörün desteğini de arkasına alarak, ulusal yarışma gibi gövdesinden temel direği budanmış 54 yıllık koca çınar Antalya’nın karşısına çıkıp, alternatif bir yarışma düzenliyor. Daha ne olsun!

- Aslında bu çıkış, sektörün tepkisini dile getiriyor. Ben bu alternatif ulusal yarışmanın çok başarılı olacağına inanıyorum. Temennim, sayın Menderes Türel’in bu yanlış karardan vazgeçerek, gelecek sene bu protesto gösterisinin bir daha tekrarlanmasına gerek kalmadan Antalya Festivali’ni ulusal yarışmayı da içeren özgün yapısına döndürmesi.

Tayfun Pirselimoğlu: Bu jüride olmayı onurlu bir çabanın parçası olarak görüyorum

- Antalya, elli yıldan fazla bu ülkenin sinemasında bir festival geleneğini temsil ediyor. İfadeye çabalayanların bile inandıkları kuşkulu gerekçelerle, ulusal yarışmanın kaldırılmış olması, bunca zaman içerisinde inşa etmiş olduğu kimliğinin ve onun en önemli işlevinin de yok edilmesi anlamına geliyor. Bunun iddia edildiği gibi bir gelişmeyi değil, gönüllü ve acıklı bir sakatlık halini işaret ettiği pek aşikâr.

- Antalya ile eşzamanlı bir ulusal film yarışması düzenlenmesi bence ilginç ve dünya sinemasında da pek örneği olmayan heyecan verici bir hadise. Çaresiz olmadığımızı işaret etmesi bakımından da önemli.

- Ben pek çok yarışma jürilerinde bulundum. Ama hiç şüphe yok ki, en ilginçlerinden biri bu. Bunu önemli ve onurlu bir çabanın parçası olarak görüyorum. Kaan anlattığında çok yaratıcı buldum. Ama bu yanlıştan dönülmesi anlamında işe yarayacak mı emin değilim. Yine de bu çaba bile özel bir anlam taşıyor ve alışılmadık bir “hikâye” yazıyor.

Bu da çok değerli...

Nihal Yalçın: Hedefe yönelik, çok kıymetli yaratıcı bir eylem

- Yarım asrı geçmiş, sektörün en önemli toplumsal faaliyeti haline gelmiş ve bunu da “ulusal ulusal” gerçekleştirmiş böyle bir festivali sonlandırmak kime ne yarar sağlar? Sinemacılar, sanatçılar ve seyirciler bu toplumun değeri değil midir? Amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?

- Bu yüzden Kaan Müjdeci’nin yaratıcısı olduğu Ulusal Yarışma çok kıymetli. Söylenmeden, şikâyet etmeden, tu kaka demeden hedefe yönelik çok kıymetli ve yaratıcı bir eylem.

- Beni arayıp projeden bahsettiğinde çok heyecanlandım ve “Seve seve!” dedim. Amacımız bir araya gelmek, sinema konuşmak, yapılan işleri ödüllendirmekse, bundan daha gerçekçi bir yöntem olamazdı...

Sarkis: Kaldırılmasını aklım almadı!

- 50 senedir sinema tutkum var. Plastik sanatların içinde olduğum halde, sinemadan da besleniyorum. Antalya Uluslararası Film Festivali’nde ulusal kategorinin kaldırılmasına çok üzüldüm. Herkes kendini genişletmek isterken böyle bir uygulamaya hayret ettim. Açıkçası hiç aklım almadı!

- Kaan, sinema sevgimden dolayı alternatif yarışmanın jürisinde olmamı teklif etti. Fikri çok sevdim, kabul ettim.