Uluslararası Af Örgütü: OHAL Komisyonu hukuka ulaşımı engelliyor

Uluslararası Af Örgütü: OHAL Komisyonu hukuka ulaşımı engelliyor

Uluslararası Af Örgütü; OHAL döneminde, kamudan ihraç edilen yaklaşık 130 bin kişinin itirazlarını değerlendiren OHAL Komisyonu’nun ne kadar etkili bir hukuk yolu olduğunu araştırdı. Araştırma kapsamında OHAL Komisyonu ’nun verdiği 109 karar incelendi. Uluslararası Af Örgütü, kararları inceleyip “OHAL Komisyonu otomatik onay mekanizması oldu ve hukuka ulaşımı engelliyor” tespiti yaptı.

Ayrıca ihraç edilen 21 kamu çalışanı ile de mülakatlar gerçekleştirildi. Örgüt; araştırma için 31 Temmuz 2018’de Adalet Bakanlığı yetkilileri ile görüştü. Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre raporda dikkati çeken başlıklar şöyle:

Hak ihlalinin en kötüsü

Kamu sektörü çalışanlarının keyfi olarak ihraç edilmeleri ve etkin bir itiraz yolunun bulunmayışı, OHAL dönemi süresince yaşanan insan hakları ihlallerinin en kötülerinden. KHK marifetiyle gerçekleştirilen ihraçların keyfi olması ve bu ihraçlara karşı bir itiraz yolunun bulunmaması hem ülke içinde hem de uluslararası ölçekte eleştirilere neden oldu.

Komisyon Konsey’in önerdiği gibi değil

Avrupa Konseyi’nin anayasal konulardaki danışma organı olan Venedik Komisyonu, Aralık 2016’da ihraç edilen kişilerin durumlarının incelenmesi amacıyla bağımsız ve tarafsız bir organın kurulması çağrısında bulundu. Ocak 2017’de görünüşte böyle bir organ kurmayı amaçlayan KHKyayımlandı. OHAL Komisyonu ; doğrudan ihraç edilen kamu çalışanlarına etkin bir hukuk yolu sunma kapasitesi bulunmadığını ortaya koyuyor. Venedik Komisyonu, ihraçlara ilişkin görüşünde, önerilen özel geçici kurulun bağımsız ve tarafsız olmasını tavsiye etmişti. Ancak Komisyon’un oluşumuyla ilgili düzenlemeler, onun hükümetten bağımsız bir kurum olmamasına neden oluyor.

İki yıl içerisinde...

Adalet Bakanlığı temsilcileri, 31 Temmuz 2018 tarihinde Uluslararası Af Örgütü ’ne, komisyonun ihraç edilen kamu çalışanlarınca yapılan tüm başvurulara önümüzdeki iki yıl içerisinde cevap vereceğini tahmin ettiklerini iletti. Bakanlık temsilcileri, ilk derece idare mahkemesi sürecinin Komisyon’un olumsuz kararının ardından en az 7 aylık bir süreyi bulmasının makul olacağını belirttiler.

OHAL Komisyonu Ocak 2017 tarihli KHK ile kuruldu. Ancak karar vermeye Aralık 2017’de başladı. Komisyon iki yıl süre ile kuruldu, ancak bu iki yılın uzatılabilmesinin de önü açıldı.  Belirsiz ithama karşı savunma: Uluslararası Af Örgütü ’nün görüştüğü ve Komisyon’a başvuruda bulunmuş olan kişilerin tamamı, itirazda bulunurken ihraç nedenleri hakkında salt tahminde bulunmak durumunda kaldıklarını ifade etti. Başvuru sahiplerinin, ihraçedilme gerekçelerine ilişkin herhangi bir ayrıntı dahi tebliğ edilmeksizin itirazda bulunmaya zorlanmaları, bu kişileri kendilerini belli olmayan ve genellenmiş ithamlara karşı savunma yapmak durumunda bırakıyor.

30 bin başvurudan 28 bin 100'üne ret

Birebir aynı metinlerle kararlar: Venedik Komisyonu; ihraçları inceleyecek bir kurumu önerirken, komisyonun her bir başvuruya özgü gerekçeli kararlar vermesinin önemli olduğunun altını çizmişti. İncelenen tüm kararlarda; ortaya konulan delil üzerinden Komisyon’un bir karara nasıl vardığının açıklandığı ‘başvuruların değerlendirilmesi’ kısmında neredeyse birebir aynı metinler yer alıyor; bireysel duruma ya da koşullara ilişkin bir değerlendirme bulunmuyordu.

İhraçları otomatik onaylayan mekanizma

Komisyon tarafından verilen ve ihraçları onayan kararlardaki gerekçeler genel itibarıyla esastan yoksun ve hukuka dayanmayan bir nitelikte. Komisyon bu adil olmayan ve keyfi ihraçları onayarak, kendisinin bir inceleme organı olarak elverişsiz olduğunu ortaya koyuyor. Komisyon, aslında hükümetin KHK ’ler marifetiyle gerçekleştirdiği ihraçları otomatik olarak onaylayan bir mekanizma olmakla kalmayıp, aynı zamanda doğrudan ihraç edilen kişilerin etkin bir hukuk yoluna başvurabilmek için tüketmesi gereken süreyi yalnızca daha da uzatıyor.

Hükümet çözümden uzaklaştırıyor

OHAL uygulamasının sona ermesinin ardından geçen 3 aya ve ilk ihraçların gerçekleştrildiği tarihten sonra geçen iki yıldan fazla süreye rağmen, Türkiye yetkilileri bir çözüm üretmekten ziyade çözümden uzaklaşıyorlar.

İşe iade ve tazminat

Örgütün raporun- için tarih verdi da, hükümete; “ İhraç edilen kamu sektörü çalışanları önceki görevlerine iade edilmelidir. Suç işlediğine dair hakkında makul şüpheler bulunan kişilerin görevden alınmalarına dair her türlü karar, yalnızca olağan disiplin süreci çerçevesinde alınmalıdır. 

İhraç edilen kamu sektörü çalışanlarının tüm zararları tazmin edilmelidir” önerilerinde bulunuldu. 

Raporda, AvrupaKonseyi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler  Meclisi’nin; OHAL Komisyonu’nun kurulmasına önayak olan Venedik Komisyonu’nun  OHAL Komisyonu’nun etkinliğini yeniden değerlendirmeye davet etmesi gerektiği ifade edildi.