Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'ye Güneydoğu'da kolektif cezalandırma uygulandığı suçlamasında bulundu. Örgüt, uluslararası toplumu 'sessiz kalmakla' eleştirdi. Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Programları Direktörü John Dalhuisen, Güneydoğu'daki operasyonları eleştirdi. Dalhuisen, "24 saat devam eden operasyonlar ve sokağa çıkma yasakları on binlerce insanın hayatını tehlikeye atıyor ve durum kolektif cezalandırmayı andırmaya başlıyor" dedi.
Amnesty yetkilisi, sınırsız sokağa çıkma yasakları nedeniyle Kürtlerin yaşadığı bazı bölgelerde, bölge sakinlerinin uzun bir dönem gıda, içme suyu, elektrik ve tıbbi yardıma erişimi olmadığını belirtti. Dalhuisen, "Türk resmi mercilerinin ölümcül derecede şiddeti aşırı ve kaba bir şekilde kullanarak insan hayatıyla oynadığına dair hiçbir şüphe yok" dedi.
Deutsche Welle'deki habere göre, Uluslararası Af Örgütü, "YDG-H üyelerine yönelik güvenlik önlemleri de Türkiye'nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uygun olmalı" açıklamasını yaptı. Örgüt, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) açıkladığı sayılara dayanarak operasyonların başladığı 2015'in Ağustos ayından bu yana 162 sivilin öldürüldüğünü, bunlardan 29'unun kadın, 32'sinin çocuk ve 24'ünün de 60 yaş üzerinde olduğunu duyurdu.
Kuruluş ayrıca Türkiye hükümetinin soruşturma başlatma kaygısı sonucu bağımsız gözlemcilerin ülkeye girişini engellediğini öne sürdü. Amnesty Avrupa ve Orta Asya Programları Direktörü John Dalhuisen Türkiye'nin IŞİD'le mücadele ve sığınmacı krizinin kontrol altına alınması konularında çok önemli bir aktör olması nedeniyle uluslararası toplumun yaşananlara sessiz kaldığını savundu. Yetkili, "Uluslararası toplum başını öte yana çevirmemeli" dedi.