Uluslararası basında bugün

Uluslararası basında bugün

Dünya basınından seçmeler

İngiltere Basını

Independent gazetesinde, Kuzeyİrlanda'daki mezhep çatışmalarını konu alan bir haberde geçen yazboyunca, Protestan ve Katolik birçok ailenin tehditler sonucu evleriniterkettiği duyuruluyor.

Gazeteye göre, Kuzey İrlanda'nın, siyasi çözümden daha fazlasına ihtiyacı var:

Kuzey İrlanda'ta toplumsal barış

Kuzey İrlanda, doğru bir şekilde, dünyada çatışmaların çözümüne dair başarılı örneklerden biri olarak gösteriliyor.

İngilizordusu ve IRA artık sahneden çekildi, İngiltere ile birlik yanlısı olantehlikeli gruplar da sahneyi terketme yolundalar.

Ezelidüşmanlar Ian Paisley, Gerry Adams ve Martin McGuiness biraraya geleliiki yıl oluyor ve şimdiye kadar kurdukları hükümette oldukça iyi birçalışma sergilediler. Fakat, siyasi tartışmalar bölgenin her yerindecentilmence yürütülmüyor. Kuzey İrlanda sokaklarında yılda yaklaşık1,500 mezhep çatışması olayı yaşanıyor.

Gazeteye göre, Kuzey İrlanda'da savaşın sona ermiş olması, çatışmaların durduğu anlamına gelmiyor.

Olaya geniş bir tarih perspektifinden bakanlar, Kuzey İrlanda'da mezhepçiliğin, çatışma yıllarını çok öncelediğini görebilir.

Olaylarözellikle, Protestan grupların Katoliklerin mahallelerinden ya da heriki gruptan da insanların yaşadığı semtlerden geçtiği yürüyüşlersırasında yaşanıyor. Bu 1,500 olayın her yıl yaşanmasını önlemek içinsihirli bir formül yok, fakat, varolan sorunların gündemegetirilmesinin hayati önemi var.

Ninova'da Kürtler 'mezhep çatışmalarının ortasında'

Mezhep çatışmalarıyla ilgili bir başka haber de Daily Telegraph'tan. Bu kez olayların geçtiği yer ise Orta Doğu.

Gazete,Kuzey Irak'taki, Ninova kentinde yaşayan Kürtlerin "mezhep savaşlarınınortasında" kaldığını yazıyor. Daily Telegraph muhabiri Alice Fordham'ınMahmur'dan gönderdiği haberde göre Kürdistan bölgesinin hak iddiaettiği Ninova kentindeki 17 Kürt kasabasının belediye başkanları,güvenlik güçlerinin kendilerini koruyamadığını duyurarak, KürdistanBölgesel Yönetimi'ne dahil olmak istediklerini belirtti.

Silahlı kişiler, önceki gün Kerkük'te, Kürt bir polis memurunun eşini ve üç çocuğunu öldürmüştü.

Mahmur'unKürt belediye başkanı, Sünni Arap Hadba Partisi'ni, siyasi amaçlarınaulaşmak için El Kaide'yi kullanmakla suçladı. Irak'taki Amerikangüçlerinin komutanı Ray Odierno, geçen hafta, Amerikan güçlerinin, Kürtve Arap askerlerle birlikte devriyeye çıkarak bölgede barışı tesisetmesini önermişti.

'Yönetici maaşlarında resesyondan eser yok'

Guardian manşet haberinde, büyük şirketlerdeki yöneticilerin maaşlarının resesyona rağmen artmaya devam ettiğini yazıyor.

"Maaşlarındondurulması. Ücretsiz izin. Kitlesel işten atılmalar. Birçok işçiiçin, geçen yıl endişe verici bir yıldı. İşlerini kaybetmeyecek kadarşanslı olanlar, maaş artışlarının önceki yıla göre azaldığına şahitoldu. Fakat şirketlerin yönetim düzeyine bakıldığında farklı birmanzara görülüyor. Bugün duyurduğumuz gibi, Londra'daki Financial Times100 endeksindeki şirketlerin yöneticileri maaşlarına yüzde 10 civarındazam aldılar. Burada resesyondan eser yok.

"Sendikakonfederasyonu toplantısı için delegeler Liverpool'da toplanırken,yöneticilerin maaşları konusunda yaptığımız bu araştırma, iş yerlerindeyönetim kurulu ile işçilerin geliri arasındaki uçurumun daha daderinleştiğine işaret ediyor. Yönetim kurullarında, üst düzeyyöneticilerin maaşları konusu tartışıldığında, "yazı da gelse kazandın,tura da gelse kazandın" mantığı işliyor. Bunu değiştirmenin vakti artıkgeldi."

'Merkel'in Pirik zaferi'

Almanya'da 27 Eylül'de yapılacak genel seçimler, İngiltere gazetelerinin tümünün yer verdiği konulardan. Financial Times gazetesi, Almanya Başbakanı Merkel'in bir ikilemle karşı karşıya olduğunu yazıyor.

Almanya'dagenel seçimler için son düzlüğe girilirken, oy oranları, kesin tahminyapılamayacak kadar yakın seyrediyor. Başbakan Merkel, lideri olduğuHristiyan Demokratlar'la, liberal Hür Demokratlar'ın kuracağı birmerkez sağ koalisyon hedefliyor.

Fakat,seçim sonuçları Merkel'i, işleyebilir tek hükümeti kurmak için SosyalDemokratlar'la Hristiyan Demokratlar'ın biraraya geleceği geniş birkoalisyona zorlayabilir. Bu da, Merkel için, savaşı kazananın da büyükkayıplar verdiği bir Pirik zaferi olur.

'Merkel eski ortağın kapısını çalmak zorunda kalabilir'

Times gazetesi ise seçimlerin, Başbakan Merkel'i Afganistan'dan asker çekmeye zorlayabileceğini yazıyor.

Almanya,seçim öncesinde Sosyal Demokratların desteğini artırmayı hedefleyen birplana göre, 2011 yılından itibaren Afganistan'dan askerleriniçekebilir. Angela Merkel'in başlıca rakibi Frank Walter Steinmeier,Afganistan'ı Almanya'da seçim tartışmalarının ana konusu yapmayakararlı. Her iki lider, dün akşam seçimlerin ilk teke tek tartışmasıiçin kameraların karşısına geçerken de, gündemin ilk sıralarındaAfganistan konusu yer alıyordu.Başyazılarından birini deAlmanya seçimlerine ayıran Times, Alman seçmenlerin seçimkampanyalarına karşı ilgisiz olduğu yorumunu da yapıyor.

'BBC'de özelleştirme sinyali'

Guardian gazetesibirinci sayfadaki haberinde, BBC Genel Müdürü Mark Thompson'ın,dünyanın en büyük yarı özerk kamu yayıncısı BBC'nin kısmiözelleştirmeye gidebileceğine işaret ettiğini belirtiyor: Guardian'abir röportaj veren BBC Genel Müdürü Mark Thompson, kuruluşun ticarikolu olan BBC Worldwide'ın kısmen özelleştirilebileceğini belirtiyor.

Gerçekleşmesidurumunda, yıllardır yaşanan ilk özelleştirme girişimi olacak bu adım,BBC'nin, hem politikacıların hem de ticari rakiplerinin eleştirilerinemaruz kaldığı bir döneme rastlıyor.

BBC'ninInternet'teki gücü ve farklı dijital televizyon ve radyo kanallarıaçarak genişlemesi, kuruluşun ticari rakiplerinden ve dünyanın en büyüközel medya gruplarından olan News Corporation'ın İngiltere'dekidirektörü James Murdoch tarafından eleştirilmesine yol açmıştı.

RöportajdaBBC'yi güçlü bir şekilde savunan Thompson, kuruluşun internet üzerindenücretsiz haber vermesinin ise, "müzakereye açık olmadığını" söyledi.

Alman ve Avrupa basınından seçmeler

Bugünkü Bugünkü Alman gazetelerinde 27 Eylül'deki genel seçimlere iki hafta kala Almanya Başbakanı Merkel ile Sosyal Demokrat Parti'nin Başbakan adayı Steinmeier arasındaki televizyon düellosu ön plana çıkıyor.

Regensburg'da yayımlanan Mittelbayerische Zeitung, dünkü etkinliğin bir düellodan çok düete benzediği yorumunu yapıyor:

"Dünkü etkinlik heyecanlı olmaktan başka herşeye benziyordu. Dürüstolmak gerekirse; Dünkü düello nasıl heyecanlı olabilirdi ki? Kameraönünde duran iki kişi aslında birbirine rakip değildi. Daha çokpartneri andırıyorlardı. Merkel ve Steinmeier dört yıldır iyi birişbirliği içinde çalışıyor. Mensup oldukları partiler belki birbirinisevmiyor ama zaten büyük koalisyon iki parti arasındaki sevgidenkurulmadı. Ancak Sosyal Demokratlarla Hristiyan Demokratların yaptığızorunlu evlilik işledi. Kriz zamanlarında Merkel ve Steinmeier iyi birçalışma örneği sergiledi. Şimdi birbirlerinin üzerine mi gitmeliler?Dünkü düello sonu gelmeyen bir reality showa benziyordu. Mahkemeyakadar gelmiş, ama boşanmak istemeyen bir çifte."

Stuttgarter Nachrichten gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Böylesine etkinliklerin sonunda 'kim kazandı, kim kaybetti?'soruları sorulur. Dün akşamki etkinliğin - ki düello değildi- galibiyoktu. Ama kaybeden Steinmeier'di, çünkü rakibine karşı hareketegeçmedi, riske girmedi. Bunun yanı sıra izleyiciler de kaybetti.Öncelikle zamanlarını, sabırlarını ya da Alman politikasında tartışmakültürüne olan inançlarını yitirdiler. İşte bu nedenle kazanan BaşbakanMerkel oldu. Bunun yanı sıra kazançlı çıkanlar dün akşam düellonunyapıldığı televizyon stüdyosunda olmayanlardı. Dünkülere alternatifarayanlar Yeşiller, Hür Demokrat ya da Sol Parti'ye yönelebilir."

Lüneburg'da yayımlanan Landeszeitung ise farklı görüşte. Gazete düelloda Steinmeier'in daha başarılı bir grafik çizdiği görüşünü savunuyor:

"Televizyon düellosu sıkıcı bir düet gibi başladı, iki politikacıbirbirine övgü dolu sözlerle son dört yıl içinde büyük koalisyonununnasıl iyi çalıştığını anlattı. Ancak Merkel'la Steinmeier arasındasürpriz biçimde bir tartışma başadı. Dışişleri Bakanı iktidara gelmekisteyen bir politikacı olarak üzerine düşen görevi yaptı ve düellosüresince izlediği tarzdan şaşmayan Merkel'dan daha başarılı, dahasaldırgan davrandı. İki politikacının kapanışta söylediklerini dahaönce ezberledikleri ise belliydi. Böyle bir düello ile kararsızseçmelerin sandık başına gitmesi sağlanamaz."

Bugünkü Alman gazetelerinde geniş yer bulan bir başka konu isehaftasonunda 17 ve 18 yaşlarındaki iki gencin, başka gençleri tehditettikleri için kendilerine müdahale eden 50 yaşındaki bir vatandaşıdöverek öldürmesi. Almanya genelinde tepkilere neden olan saldırıylailgili olarak Münchner Merkur gazetesinin yorumu şöyle:

"Cezaların artırılması çağrısında bulunan politikacılar, böylesaldırganların davranışlarının yolaçabileceği sonuçlara kafayormadığını bilmeli. Elbette ki en sert cezayı hakediyorlar ancak çocukve gençlere verilen cezaların sertleştirilmesiyle,   böylesinesaldırgan eylemlerin önüne geçilebilmelidir. Metro istasyonlarındakikameralar hırsızları korkutabilir ama hiçbir engel tanımayan veyaptıklarıyla gangster ve katilleri aratmayan saldırganları değil."

Bugünkü Bugünkü Alman gazetelerinde 27 Eylül'deki genel seçimlere iki hafta kala Almanya Başbakanı Merkel ile Sosyal Demokrat Parti'nin Başbakan adayı Steinmeier arasındaki televizyon düellosu ön plana çıkıyor. Bugünkü Bugünkü Alman gazetelerinde 27 Eylül'deki genel seçimlere iki hafta kala Almanya Başbakanı Merkel ile Sosyal Demokrat Parti'nin Başbakan adayı Steinmeier arasındaki televizyon düellosu ön plana çıkıyor.
Bugünkü Avrupa basınında Afganistan'da düzenlenen, çok sayıda sivilin öldüğü saldırı ve Almanya Başbakanı Merkel'la rakibi Steinmeier arasındaki televizyon düellosuyla ilgili yorumlar göze çarpıyor.

Viyana'da yayımlanan muhafazakar Die Presse gazetesi,Afganistan'daki Alman birliklerinin Taliban'ın kaçırdığı iki tankerehava operasyonu düzenlenen ve çok sayıda sivilin öldüğü saldırıyıanaliz ediyor:

"Savaş? Evet savaş. Alman politikacılar bu sözcüğü telaffuz etmektezorlanıyor. Bundan çok 'askerlerin geri çekilmesi' sözcüğünü söylemekonlara daha kolay geliyor. Özellikle de Sol Parti için. Sol PartiAlmanya'nın dış politikadaki güvenilirliğini mahvetmek için yanıptutuşuyor. Sosyal Demokrat Partili Dışişleri Bakanı Frank-WalterSteinmeier de çekilme konusunda bir plana sahip. Alman Ordusu'nunAfganistan misyonu halk arasında tepki görüyor. Aynı şekilde SosyalDemokratlar da Hristiyan Birlik Partileri'ne göre halktan daha azdestek alıyor. Eski Başbakan Schröder'in, 'barış kartını' oynayarakiktidara gelmek ne kadar cazip! Ancak Afganistan'da güvenliğin giderekkötüye gitmesi ve ülkenin önceden olduğu gibi şimdi de teröristlerineğitim gördüğü bir kamp haline gelmesi yüzünden savaş sürecek. Hindikuşdağlarında verilen mücadele aynı zamanda Almanya'nın güvenliğinin debir parçası. Tabi bu, Avusturya'nın güvenliği için de geçerli."

Cenevre'de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung, Almanya BaşbakanıAngela Merkel'la, Sosyal Demokratlar'ın adayı, Dışişleri BakanıFrank-Walter Steinmeier arasındaki televizyon düellosunu yorumsütunlarına taşıyor:

"Böylesine etkinliklerin tamamında olduğu gibi bunda da aslında uzunsüredir bilinen savlardan çok kimin daha iyi olduğu, kimin düelloyukazandığı sorusu ön plana çıkıyor. İlk bakıldığında bu düellodan somutbir sonucun çıkmadığı izlenimi doğuyor. Ancak dikkat çekici nokta,Merkel'ın Steinmeier'e göre daha dişli çıkıp sunuculara baskın gelmeyeçalışmasıydı. Merkel böyle yaparak seçim kampanyalarına yeterinceağırlık vermediği, hafife aldığı yönündeki iddiaları boşa çıkarmakistedi. Steinmeier'se gerçekçi ve katı göründü ama izleyicileri dahaaz  etkiledi. Gecenin, heyecanlı bir gece olmasını kimse beklemiyordu.Zaten heyecanlı, sürükleyici bir düellonun temel bütün unsurlarıeksikti."

Regensburg'da yayımlanan Alman Mittelbayerische Zeitung ise dünkü etkinliğin bir düellodan çok düete benzediği yorumunu yapıyor: 

"Dünkü etkinlik heyecanlı olmaktan başka herşeye benziyordu. Dürüstolmak gerekirse; Dünkü düello nasıl heyecanlı olabilirdi ki? Kameraönünde duran iki kişi aslında birbirine rakip değildi. Daha çokpartneri andırıyorlardı. Merkel ve Steinmeier dört yıldır iyi birişbirliği içinde çalışıyor. Mensup oldukları partiler belki birbirinisevmiyor ama zaten büyük koalisyon iki parti arasındaki sevgidenkurulmadı. Ancak Sosyal Demokratlarla Hristiyan Demokratların yaptığızorunlu evlilik işledi. Kriz zamanlarında Merkel ve Steinmeier iyi birçalışma örneği sergiledi. Şimdi birbirlerinin üzerine mi gitmeliydiyer?Dünkü düello sonu gelmeyen bir reality showa benziyordu. Mahkemeyekadar gelmiş, ama boşanmak istemeyen bir çifte."

Fransız La Montagne gazetesinden aktaracağımız yorum iseFransa'da Telekom çalışanları arasında son zamanlarda artan intiharlar.Gazete intiharları işyerinde çalışma koşullarının stresli olmasınabağlıyor:

"Telefonun ustası, şefi bir firmanın, çalışanlarını dinlemediği,onlara kulak vermediği yönünde suçlanması ne kadar acımasız birçelişki. Telekom yönetimi tıpkı satrançta şahın bir ileri bir gerihareket ettirilmesi gibi bazı çalışanlarının yaratıcılığıyla,ürettikleriyle bir fikir adına oynuyor ve onların kendilerine olansaygılarını yitirmelerine neden oluyor. Eskiden devlete ait olan FranceTelekom, tek vaka değil. Başka birçok işletmede de benzer dramatikolaylar yaşanıyor. İşyerinde stres, performans prensibinin temelilkelerini tartışmalı hale getirdi."