Uluslararası Çocuk Merkezi: Türkiye’de her 10 kadından 3'ü, 18 yaşından önce zorla evlendirildi

Uluslararası Çocuk Merkezi: Türkiye’de her 10 kadından 3'ü, 18 yaşından önce zorla evlendirildi

Uluslararası Çocuk Merkezi Kadın Sağlığı ve Hakları Sorumlusu Dr. Ayşegül Esin, Türkiye’de  2014 yılında her 10 kadından dördünün fiziksel veya cinsel şiddete uğradığını, şiddete uğrayan her 10 kadından sadece birisinin yardım çığlığı attığını söyledi. Esin, Türkiye’de her 10 kadından üçünün erken ve zorla 18 yaşından önce evlendirildiğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un 25 Kasım'da başlattığı 'Kadınlara Yönelik Şiddeti Sonlandırmak için Birleşin' Kampanyası (UNiTE to End Violence against Women Campaign), 10 Aralık tarihine kadar sürecek. Türkiye’de kadın örgütleri bu kampanyaya destek verirken, Uluslararası Çocuk  Merkezi’nden konuyla ilgili kaleme alınan yazı şöyle:

"Kadının adı 25 Kasım’da mı var, ya da 8 Mart’ta mı ya da bir kadın sadece cinsiyeti kadın olduğu için öldürüldüğünde mi ya da kız çocuğuna taciz eden kişi ile evlendirilmeye çalışılınca mı?

"Neden Türkiye’de Aile ve Sosyal Yardım Bakanlığı vardır? Bakanlığa bağlı sadece kadınla ilgili çalışmalar yapan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü var?

"Şiddet bir küresel sorun olup en savunmasız grupları vurmaktadır ki bunların içerisinde kadınlar ve kız çocukları çok büyük bir sayıdadır. Bugün Türkiye’de Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre 39 milyon 229 bin 862 kişidir kadın. Buna Suriye’den gelen göçmenleri de eklediğimizde 40 milyondan fazla birey kadındır. Kadınlarla ilgili çarpıcı istatistiklere bakarsak dünyada her üç kadından birisi şiddete uğramakta, Türkiye’de her 10 kadından dördü fiziksel ve veya cinsel şiddete uğradı 2014 yılında. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2014 yılında yaptığı Türkiye’de Kadına Yönelik Aile içi Şiddet Araştırması’na göre şiddete uğrayan her 10 kadından sadece birisi maruz kaldığı şiddet konusunda yardım çığlığı attı. Her on kadından üçü erken ve zorla 18 yaşından önce evlendirildi. Her iki erken ve zorla evlendirilen kız çocuklarının fiziksel şiddet gördüğünü bilimsel olarak kanıtladı bu araştırma. Erken ve zorla evlendirilen bu kız çocuklarının korunma yöntemlerinden yoksun bir şekilde büyüdü. Çünkü bu kız çocukları okullarımızda halen sistematik dünya standartlarında 'Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Eğitimi' alamadılar. Sonuç olarak 19 yaşından önce erken ve zorla evlenen kızlarımız 2015 yılında 78 bin 872 doğum yaptı (TÜİK). Neden erken ve zorla evlilik şiddetini istemiyoruz!!!! Bu kız çocuklarında 15-19 yaş aralığında en sık ölüm nedeninin gebelik ve gebeliğe bağlı ölümler olduğunu biliyoruz.

"Her yıl 25 Kasım 10 Aralık arasında Kadına Karşı Şiddetle Ulusal Mücadele ve Dayanışma günlerine dikkat çekmek istiyoruz. Dominik Cumhuriyeti’nde Diktatörlüğe karşı gelen üç kız kardeşin önce tecavüz edilip sonra katledilmesi ve bunun trafik kazası süsü verilmesi bütün dünyanın kadına karşı şiddete son verilmesine zemin hazırlamıştır. Türkiye’nin ilk imza atan ülke olduğu 'Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' (İstanbul Sözleşmesi) kadına karşı şiddetin kadınlara karşı bir insan hakları ihlali ve ayrımcılık anlaşılacağı ve bu terimin toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet eylemlerini kapsayacağını ifade eden uluslararası hukukta kadına karşı şiddet ve Aile içi Şiddete karşı hukuksal yaptırım gücü olan bir Sözleşmedir. Buna göre ister kamu isterse özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap verebilecek olan cinsiyete dayalı bir eylem uygulama yada bu tür eylemlerde tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakmayı kadına karşı şiddet olarak tanımlar.

"Tüm dünya ülkelerinin Türkiye’de dahil, 2015-2030 yılları arasında taahhüt ettikleri “Sürdürülebilir Tüm dünya ülkelerinin Türkiye’de dahil, 2015-2030 yılları arasında taahhüt ettikleri ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden beşincisi açıkça Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine ulaşmak ve kadınları güçlendirmektir. Bu hedefte kadına karşı ayrımcılığa son vermek, kadın ve kız çocuğuna şiddeti sonlandırmak, erken ve zorla evlilikler gibi zararlı uygulamaları sonlandırmak, üreme sağlığı ve üreme haklarına ulaşımı garantilemek vardır. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda Türkiye’nin 145 ülke sıralamasında sondan 15. olduğu göz önünde bulundurulursa bir an önce 2030 yılı gündemini yakalayabilmek için şiddet konusunda farkındalığın arttırılması, kız çocuklarının geleceğini karartacak adımlar atmaktan vazgeçmesi, İstanbul Sözleşmesini uygulaması ve izlemesi, mağdura destek hizmetlerinin geliştirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğine toplumun tüm kademelerinde yaygın eğitimlerle ulaşılması gerekir."