Ortaçağ uzmanı, romancı, akademisyen ve ünlü entelektüel Umberto Eco, günümüzdeki medyanın en büyük sorunlarının eleştiri ruhunun yok olması ve holdingler elinde toplanması olduğunu söyledi. Eco, son romanı Numero Zero’da medyada hakim olan bütün klişelerin listesini yapmaya çalıştığını ifade ediyor.
Fransız Le Monde gazetesine açıklamalarda bulunan ünlü romancı, günümüzde medyanın durumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gazetecilerin yalanlar ve komploları ortaya çıkarmada görev alması gerektiğini belirten Eco, “Bu gazetecilerin vermesi gereken savaşlardan biri olmalı. Eleştiri ruhunu canlı tutmak ve düşüncelerin standartlaştırılmasından uzak kalmak ile birlikte” ifadelerini kullandı.
Medyadaki gerçekler ve yalanlar konusuna değinen Eco, “Hatta ‘iyi’ gazetelerde çalışan gazeteciler bile çalıştıkları basın organında klişelerin hakim olduğunu itiraf ediyor. Bu tembellikten kaynaklanıyor. Edebiyatın amacının dili kullanımda tutmak olduğu söyleniyor. Basının da aynı amacı olmalı. Klişeler dili felç eder” dedi.
Gazetelerin ısrarla dün ortaya çıkan bilgileri her sabah tekrar etmeye çalıştığını söyleyen Eco, kendisinin de bir günlük gazete ve bir de haftalık dergiye yazı yazdığını söyledi. “Hala çok gazete okur musunuz?” sorusuna ise Eco, kendisinin her sabah iki gazete okuduğunu ve gün boyunca çok sayıda medyayı gözden geçirdiği yanıtını verd. Güne basına bakmadan başlamadığını belirten ünlü romancı, “Ben hala Hegel’in gazete okumanın ‘modern insanın günlük duasıdır’ fikrine atıfta bulunuyorum… Ancak çoğu zaman başlıkların ötesine geçmem. Çünkü basın ısrarla dün ortaya çıkan bütün bilgileri her sabah tekrar etmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
Eco, “Günlük basını bilgilere derinlik katmadan tekrar etmesi mi tehdit ediyor?” sorusuna da “Basın hiç bir değer katmadan gelişmek istiyor. Aynı haber televizyon ve radyolarda da tekrar tekrar dönüyor. Bu büyük bir kriz ve geçmişi televizyonun doğuşuna kadar uzanıyor” diye yanıt verdi.
“Militan eleştirinin” yok oluşuna şahitlik ettiğimizi ifade eden İtalyan romancı Eco, “Gazetecilikte eleştiriyi rehabilite etmemiz ve kapsama alanını genişletmemiz gerekiyor, özellikle interneti de eklemeliyiz. Gazeteler bir iki sayfasını internet sayfalarını eleştirmeye ayırmalılar – hem dolandırıcıları, hem de güvenilir blogların işaretini vermeliler. Halkın zevkini belirlemek işinden vazgeçmemeliyiz. Gazeteler kritik filtre olabilir ve demokrat kalabilir” dedi.