Sözcü yazarı Ümit Zileli, konuk yorumcu olarak yer aldığı 1ANTV'de birlikte çalıştığı gazeteci Cemil Barlas'ın "Aydın Doğan'ın artıkları yetmiyormuş gibi bir de Sözcü'nün 'korkusuz' artıkları var" ifadesine tepki gösterdi. Zileli, "Okuyunca Mehmet Barlas'a acıdım doğrusu; kendisi yandaş falandır ama hiç olmazsa entelektüel birikimi vardır. Ne yazık ki mahdumunu, bir zamanlar nasıl da iyi eğittiğini anlatarak övündüğü şempanzesi kadar bile eğitememiş" diye yazdı.
Ümit Zileli'nin "Yanaşma artığına yanıtımdır" başlığıyla yayımlanan (25 Mayıs 2017) yazısı şöyle:
Beni tanıyanlar, okur ve izleyicilerim karşıtım dahi olsa iyi bilir: ‐Köşemi asla kendi özel meselelerim için kullanmam, kullanmadım!.. Ancak iş haysiyet ve şeref yoksunluğuna, terbiyesizliğe, ahlaksızlığa, yalancılığa, tarihi tahrif etme alçaklığına, el etek öpme rezilliğine, gözü kararmış yanaşmalığa gelince iş değişir; haddini bilmeyen yanaşma artıklara hadleri itina ile bildirilir!.. Yaklaşık 3 aydır 1an TV'de “1 Haber 3 Yorum” isimli programda konuk katılımcı olarak Cem Küçük ve Cemil Barlas ile birlikte gündemi yorumluyordum. Zaman zaman tansiyonun yükseldiği program önceki gün, 23 Mayıs Salı günü, Mehmet Barlas'ın oğlu olmaktan öte hiç bir özelliği bulunmayan Cemil adındaki şahsın mensubu bulunduğum Sözcü Yayın Grubu ve yazarlarına seviyesizce ve ahlaksızca saldırıda bulunması, benim de haddini bildirmem sonucu muhteremin stüdyoyu terk etmek zorunda kalmasıyla son buldu. Hemen ertesi günü de istifamı vererek programdan ayrıldım... Nezdimde beş paralık değeri olmayan bir yanaşmaya ağzının payını programda verdiğim için mesele benim için kapanmıştı. Ancak sosyal medya hesabında aynı hakaretleri sürdürdüğünü, aynı alçakça ve soysuzca yalanları bu kez gazetem KORKUSUZ için de yaptığını görünce “yetmemiş demek ki” diye düşündüm ve şu anda okuduğunuz bu yanıtı yazmaya karar verdim... Tarihe bir virgül olarak bile kaydolamayacak böylesi bir müsvedde için sütunumda yer ayırmak dahi kendisine yapılmış bir iltifattır aslında!.. ‐Öncelikle okurlarımdan bu nedenle özür diliyorum...
Gelelim şu son programa... SÖZCÜ gazetesine operasyon konusu açıldığı andan itibaren, içindeki kin ve nefreti dökmek, bağlı bulunduğu kapıya yaranmak gayesiyle olabilecek en aşağılık iftiraları sıralamaktan çekinmeyen bu yanaşma, yaptığı terbiyesizliğin, ahlaksızlığın karşılığını elbette aldı; ne tür biri olduğu, gazetecilikten zerre kadar nasibini almadığı, cahil ve boş bir kişilik olduğu tarafımdan gayet net ve açık şekilde anlatıldı...
Ancak, sanırım önce pek kavrayamadı... “Pislik” diye saldırdığı yayın grubunda çalışan herkesin haysiyet skalasının kendisi de dahil yanaşmaların çok ama çok üstünde olduğunu söylediğimde örneğin, yalnızca yüzüme bakmakla yetindi!.. Programın ilk bölümü sona ererken konu Doğan Holding gazetelerinden açıldığında hiç aklıma gelmeyecek, gelemeyecek alçaklığı da yaparak şöyle dedi: ‐Aydın Doğan'ın artıklarını toplayan SÖZCÜ gazetesi!.. Ehh, takdir edersiniz ki “cami duvarına pisleyene” gerekli karşılık verilmeliydi. Ben de aynen öyle yaptım, “artık” arıyorsa önce aynaya sonra da etrafındakilere bakması gerektiğini söyledim. Bu defa sanıyorum anladı ve stüdyoyu terk etti!.. Yayıncılık anlayışım gereği, programın ikinci bölümünü Cem Küçük'le birlikte tamamladıktan sonra bu yanaşmayla bir daha aynı programa çıkmayacağımı yayın yönetmenine bildirdim.
Benim için defter kapanmıştı... Ancak ertesi gün yakın çevremden bu yanaşmanın almış olduğu ayar sonrası içine yuvarlandığı durumu pek hazzetmediğini ve sosyal medya üzerinden hakaretlerini sürdürdüğünü öğrendim... Açıp baktım; gerçekten pek içine oturmuş olsa gerek ki, bu kez SÖZCÜ gazetesinin yanı sıra KORKUSUZ'u da hedef almıştı!.. Şöyle kusmuştu içini: ‐Aydın Doğan'ın artıkları yetmiyormuş gibi bir de Sözcü'nün “korkusuz” artıkları var!.. Ne denli akılcı, nasıl da dolu bir mesaj, görüyorsunuz!.. Okuyunca Mehmet Barlas'a acıdım doğrusu; kendisi yandaş falandır ama hiç olmazsa entelektüel birikimi vardır... Ne yazık ki mahdumunu, bir zamanlar nasıl da iyi eğittiğini anlatarak övündüğü şempanzesi kadar bile eğitememiş!.. O kadar cahil, o denli zavallı ki, aynı hesapta “FETÖ'ye destek” başlığıyla verdiği SÖZCÜ manşetlerinde bile gazeteyi akladığının, yereyim derken destek çıktığının farkına varamamış!.. Bu zavallı yanaşmaya son sözüm şudur: ‐Çamur atmaya, hakaret etmeye yeltendiğin bu grubun tüm yazarları, tüm çalışanları, senin türündeki yanaşmaların yüzüne tükürmeye bile tenezzül etmez... Hadi şimdi başka kapıya!..