Tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e destek için Silivri Cezaevi önünde başlatılan 'Umut Nöbeti'nin 40. gününde CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Belgesel Sinemacılar Birliği adına Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ünlü, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Özgür Candan, Murat Çeliker, HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu nöbet tuttu.
Cumhuriyet’in haberine göre Tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e destek için Silivri Cezaevi önünde başlatılan 'Umut Nöbeti'nin 40. gününde Belgesel Sinemacılar Birliği adına Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ünlü, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Özgür Candan, Murat Çeliker nöbet tuttu.
Öte yandan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Hüseyin Yeşil'in de aralarında bulunduğu grup Silivri Cezaevi önüne gitti. Grup adına basın açıklamasını Hüseyin Yeşil yaptı. Yapılan basına açıklamasına CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da destek verdi . Yeşil, "Burada Hasan Balıkçı adına düzenlediğimiz Onur Ödülü'nü açıklamak üzere toplanmış bulunuyoruz. İlkini 2012 yılında Prof.Dr. Onur Hamzaoğlu'na verdiğimiz ödüle 2014 yılında da bir gazeteci arkadaşımız İsmail Saymaz değer görülmüştü. Seçici Kurulumuz, yaptıkları haberler nedeniyle daha yargılama yapılmaksızın tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ü değer buldu. Ödülümüzü Can Dündar ve Erdem Gül'e mesleklerini, gazeteciliği, halkın haber alma hakkını kamuoyunun gerçekleri bilme hakkını savundukları için baskıya ve tutuklanmaya varan yaptırımlara maruz kalmaları nedeniyle veriyoruz" dedi.
Bugünün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olduğunun da altını çizen Yeşil "Bu ödül vesilesiyle Can Dündar ve Erdem Gül'ün derhal adil ve bağımsız yargı önüne çıkarılmalarını ve salıverilmelerini talep ediyoruz. Ödülümüzü Nisan ayında gerçekleştireceğimiz Genel Kurulumuzda Can Dündar ve Erdem Gül'e özgürlüklerine kavuştukları bir günde verebilmeyi umut ediyoruz" şeklinde konuştu.
EMO avukatlarından Hayati Küçük de Dündar ve Gül'ün mesajlarını basın mensuplarına okudu. Can Dündar mesajında: "Elektrik Mühendisleri Odası'nın Hasan Balıkçı Ödülünü Çalışan Gazeteciler gününde almak bize çifte bayram yaşattı. Sağolun. Çalışan, düşünen, direnen, teslim olmayan gazeteciler olarak bu ödüle layık olmaya, her daim hakikatin halkın yanında saf tutmaya söz veriyoruz." ifadelerine yer verdi. Erdem Gül mesajında şu ifadeleri kullandı: "Elektrik Mühendisleri Odası'ndan dostlara... Hapiste 40'lı günleri aşmış durumdayız. Ancak bu sürede dışarıda biz özgür omadıkça kendilerinin özgür olmayacağını belirten dostların meclisinde hiç yalnız kalmadık. Zaten hapiste ya da dışarı da farketmez. Hepimiz ülkenin üzerindeki bu karamsarlık ve umutsuzluk bulutunu kaldırmadan özgür olmayacağız. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü tutuklu geçiren bir gazeteci olarak ben de sizinle nöbetteyim. EMO'nun Hasan Balıkçı ödülünü onur verici buluyorum. Ödülün 10 Ocak'ta açıklanması bizim için ayrıca bir gurur vesilesi."
Basın açıklamasının ardından konuşan Filiz Kerestecioğlu, "Direnmek onurlu bir şeydir. Onurlu yaşamak ancak direnerek olabilir. 10 Ocak Gazetecilik yapma değil, yapamama günü. Ülkede barış yok, bir savaş ortamı var. Bu ortam yavaş yavaş hazırlanarak aslında giderek basın ve ifade özgürlüğünü de engellendiği, daha hat safhalara çıktığı, halkın haber alma hakkının esas olarak aslında engellendiği bir mecraya sürüklendi" ifadelerini kullandı.
CHP millitvekilleri Şeker ve Sarıbal ise Can Dündar ve Erdem Gül ile görüşmek için, Adalet Bakanı'na ulaşmak istediklerini ama ulaşamadıklarını söyledi. Şeker, "Erdem Gül ve Can Dündar 'ı ziyaret etmek için Orhan Bey perşembe gününden beri biz de cuma gününden beri Adalet Bakanı'na ulaşmaya çalışıyoruz. Maalesef Adalet Bakanı o günden bu güne bize bir dönüş yapmadı. Ve bize gerekli olan izni vermedi. Bize üç dört gündür izin verilmemesi Adalet Bakanlığı'nın ayıbıdır, utancıdır" şeklinde konuştu. Sarıbal da, "Adalet Bakanı şu anda Afyon'da ılıcalarda muhabbet ediyor. Onun yeri gayet güzel. Orada yeni Anayasa ile ilgili çalışma yapıyorlar. Bakanın özel kalem müdürüyle 10 dakika öncesine kadar birebir görüşerek bakanla bağlantı kurmaya çalıştık. Bakanla iletişim kurma yolumuz tıkalı. Üç gündür her yöntemi denedik. Bakana ulaşamıyoruz. Ama bakana şunu söylüyoruz; Siz sarayın bakanı olabilirsiniz. AKP iktidarının bakanı olabilirsiniz ama benim bakanım değilsiniz. Siz olsanız olsanız Afyon'da ılıcaların bakanı olabilirsiniz. Şiddetle kendisini kınıyorum. Mecliste de bunun hesabını kendisinden soracağım" dedi.
Tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için Silivri Cezaevi önünde başlatılan 'Umut Nöbeti' 40. gününde Türk Tabipler Birliği üyeleri nöbeti devraldı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan yaptığı açıklamada bugünün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olduğunun altını çizerek, "Ve ne yazık ki Türkiye'de Gazetecilerin üzerinde genel olarak basın üzerinde çok ciddi baskılar var. Gazeteciler mesleğini özgürce yerine getiremiyor. Halkın haber alma hakkı da ciddi bir şekilde kısıtlanmış durumda. Can Dündar ve Erdem Gül bugün 45. gününü doldurdu. Ve 10 Ocak günü Çalışan Gazeteciler gününde mahpus da arkamızdaki binanın içerisinde tutuklu bulunuyorlar. Bu Türkiye açısından ciddi bir utanç vesikası olarak karşımızda duruyor. TTB heyeti olarak, çalışan gazetecilerin dayanışmasının sembolü olan bu günde Can Dündar ve Erdem Gül ile haksız ve hukuksuz olarak hapse atılan tüm gazetecilerle dayanışma amacıyla buradayız" şeklinde konuştu. TTB'nin eski başkanlarından Gençay Gürsoy da bir açıklama yaptı. Öte yandan CHP'li bir grup da nöbet tutanlara destek verdi.