UNICEF: Türkiye'de çocuk koruma yasalarında değil, sistemde sorun var

UNICEF: Türkiye'de çocuk koruma yasalarında değil, sistemde sorun var

UNICEF Türkiye’nin Çocuk Koruma Programı’nın başında bulunan Severine Jacomy-Vite, “2005’te çıkarılan çocukları koruma kanunu yeteri kadar güçlü; yasaların uygulanmasında sorunlar var” dedi.

Milliyet gazetesinden Özge Özdemir, Türkiye’de son zamanlarda kaçırılan ve istismara uğrayan çocuklarla ilgili haberlerin artması üzerine UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) Türkiye’nin Çocuk Koruma Programı’nın başında bulunan Severine Jacomy-Vite ile konuştu. Jacomy-Vite, Türkiye’de yasaların yeterli olduğunu, ancak uygulamada işbirliği ve koordinasyonun geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin çocukları korumak için alması gereken önlemler nedir?

Bir sistem olmalı. Devlet, sadece gerçekleşen her olay karşısında tepki vermemeli; önlemek, hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmek için sistem geliştirmeli. İyileşme ve tedavi için gerekli kaynakları oluşturmalı.

Yasaların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Yasalar geliştirilebilir, bazı çelişkili kanunlar var. Ancak 2005’de çıkarılan çocukları koruma kanunu yeteri kadar güçlü. Daha çok yasaların uygulanmasında sorunlar var. Aktörler arasında koordinasyon sağlanmalı.

 

Zihniyet değişmeli

 

Kurumlar açısından Türkiye ile AB ve ABD’yi karşılaştırabilir misiniz?

Türkiye’de her şeyin merkezi olması politikalara güç veriyor. Ancak, bazen sistemde esneklik ve hesap verilebilirlik konularında eksiklikler olabiliyor. Çocukları korumanın en iyi yolu sektörler arasındaki işbirliğini geliştirmek. Okulda bir çocuğa yönelik tehlike olduğunu önceden görebilirsiniz. Durumu sosyal hizmetlerle konuşursanız erken müdahale edersiniz. Farklı mesleklerden insanların beraber çalışması teşvik edilmeli.

Bir çocuk kaçırıldığında ilk neler yapılmalı?

Hemen bir duyuru yapmak gerekli. Bu soruya cevap vermekte zorluk çekiyorum, çünkü toplumun polise ve sisteme güvenmesi gerek. Uzun vadede zihniyet değişmeli. Hızlı bir reçete yok. İnsanlar adaletin yerini bulduğuna inanmalı.

Son zamanlarda çocuk istismarı mı medyada görünürlüğü mü arttı?

Eskisine nazaran daha çok arttığını düşünmüyorum, sadece şu an farkındalık ve ilgi var. Çocuk koruma birimlerinin kurulduğu hastanelerde bildirilen olaylar ciddi bir şekilde yükseldi. Bu birimlerin olmadığı hastanelerde ise herhangi bir veri yok. Bu da çocuklar için kurulan hizmetler olduğunda daha çok olayın bildirildiğini gösteriyor.

 

‘Beden tanıma’ eğitimi şart

 

Çocukların istismardan korunması için aile, toplum ya da devletten hangisinin sorumluluğu daha büyük?

Bu konuda herkes sorumlu. Çocuklara bedenleri hakkında eğitim verilmeli. Ne kadar çok tabu olursa çocukların kendilerini koruması o kadar zorlaşır.  

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cezaların artacağına dair açıklamalarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Çoğu ülkede, toplumdan tepki gelince daha ağır cezalar gelebiliyor. Bu maalesef çocuk istismarının sebeplerini ve sonuçlarını çözümlemiyor veya önüne geçilmesine katkı sağlamıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın hazırladığı 2014-2018 Çocuğa Karşı Şiddet Ulusal Strateji ve Hareket yasa tasarısının imzalanması ve bu tasarıya özel bir bütçenin ayrılması, hükümet tarafında güçlü bir işaret olacaktır.

 

Ne yapılmalı?

 

Bir çocuğun istismara uğradığından şüphelenirsek ne yapmalıyız?

Şüphelerinizden emin değilseniz ilk başta çocukla veya ailesiyle iletişim kurabilirsiniz. Şüpheler kuvvetliyse yargı organlarının devreye girmesi, çocuk koruma birimlerinin olayı üstlenmesi gerekir.

İstismara uğrayan çocukları iyileştirme sürecinde nelere dikkat edilmeli?

Rehabilitasyon en başından itibaren başlamalı. Çocuğun tekrar kurban haline getirilmemesi gerek. Taciz zaten yeteri kadar sarsıcı, sonraki sürecin daha fazla zarar vermemesi gerekir. Çocuğa dostane yaklaşan teknikler benimsenmeli, çocuk hikâyesini her seferinde başka birine anlatmamalı. En başından beri süreci takip eden tek bir kişi olmalı. Türkiye’de çocuk önce bir yetkiliye, ardından doktora, sonra da hâkime konuşuyor, bu çok sıkıntılı. Çocuğun suçlu hissetmemesi çok önemli. Çocuk tacize uğradıktan sonra korunması adına başka bir yere yerleştiriliyor; aksine suçlular bulunduktan sonra, neden çocuk kendi çevresinin dışına çıkarılsın ki?