İZMİR, (DHA)- DOKUZ Eylül Üniversitesi tarafından ülke genelindeki üniversite öğrencileri arasında yapılan araştırmada, yüzde 37\'sinin cinsel yolla bulaşan hastalıklardan bazılarının kısırlığa yol açtığını bilmediği, yüzde 52\'sinin, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanmanın kadınlarda kısırlığa yol açacağına inandığı ortaya çıktı. Çalışmayla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Diğdem Müge Siyez, kısırlık konusundaki bilginin yetersiz olduğunu söyledi.Türkiye\'nin en kapsamlı kısırlık (infertilite) araştırmalarından birini yapan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), çarpıcı sonuçlara ulaştı. TÜBİTAK\'ın desteğiyle Türkiye\'deki 21 devlet üniversitesinde eğitim gören 9 bin 693 öğrenci arasında yapılan araştırmada, kısırlık konusunda üniversite öğrencilerinin yok denecek kadar az düzeyde bilgi sahibi olduğu ortaya çıktı. DEÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Diğdem Müge Siyez\'in yürüttüğü, Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ender Siyez\'in danışmanlığını yaptığı; Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelda D. Kağnıcı, DEÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahar Baran ile Manisa Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Esen\'in yer aldığı çalışmada, üniversite gençliğinin kısırlıkla ilgili bilgi düzeyi, davranışları ve algıları değerlendirildi.Buna göre üniversite öğrencilerinin yüzde 52\'si, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımının kadınlarda kısırlığa neden olabileceğine inanırken; öğrencilerin yüzde 37\'si cinsel yolla bulaşan hastalıklardan bazılarının kısırlığa yol açtığını dahi bilmiyor.Yine aynı araştırma bulgularına göre; üniversite öğrencilerinin yüzde 83\'ü kısır olduklarını bilseler evlenmeden önce bunu eşiyle paylaşacağını belirtirken; sadece yüzde 10\'u bunu söylemede kararsız olduklarını ifade ediyor.Yapılan araştırmayla ilgili bilgi veren proje yürütücüsü Prof. Dr. Diğdem M. Siyez, birçok ülkede kısırlıkla ilgili bilgi düzeyini, davranışları ve algıları değerlendiren çalışmaların yapıldığını; buna karşın Türkiye\'deki üniversite gençliğinin bu konudaki bilgisiyle ilgili yeterli araştırma yapılmadığını söyledi. Buradan hareketle kısırlık konusunda bir çalışma başlattıklarını kaydeden Prof. Dr. Siyez, \"Bu çalışmadaki temel amacımız, kısırlığa yani infertiliteye ilişkin farkındalık kazandırmak; önlenebilir risk faktörleri ile ilgili üniversite öğrencilerini bilgilendirmek ve kısırlığa ilişkin kalıp yargıları azaltmak oldu. Bunun içinde kısırlığı önleme psiko-eğitim ve çevrim içi eğitim programlarını geliştirilerek üniversite öğrencilerine uyguladık\" dedi.\'ERKEK ÖĞRENCİLER DAHA BİLGİLİ\'Araştırmada erkek öğrencilerin kısırlığa ilişkin bilgi düzeylerinin kadın öğrencilerden daha yüksek olduğu ifade eden Prof. Dr. Siyez, kadın öğrencilerin kısırlığa yönelik tutumlarının erkek öğrencilere göre daha olumlu olduğunu tespit ettiklerini söyledi.İnsanların büyük çoğunluğunun yaşamlarının bir döneminde çocuk sahibi olmayı istediğini aktaran Prof. Dr. Siyez, \"Araştırmanın hedefine ulaşması durumunda üniversite gençliğinin kısırlık konusundaki bilgi ve bilinçlilik düzeyleri artacak. Bunun da gençlerin geleceklerini planlamada daha akılcı kararlar vermelerine yardımcı olabileceğine inanıyoruz. Bu çalışmanın aynı zamanda bu alandaki bilgi boşluğunu gidereceğini ve bu alanda çalışan akademisyenlere ve sağlık politikası geliştirenlere katkı sağlayacağı düşünüyoruz\" diye konuştu.\'YANLIŞ BİLGİDEN UZAK DURUN\'İnternetin birçok imkan sunmasına karşın bilgi kirliliğini de ortaya çıkardığını vurgulayan Prof. Dr. Siyez, \"Web üzerinden bilgiye ulaşmak oldukça kolaylaşmış olmasına rağmen, özellikle sağlıkla ilgili konularda bilgi kirliliğinin arttığı göz önüne alındığında uzmanlar tarafından hazırlanan içeriklerin okunması önemli. Bu nedenle hazırladığımız internet sayfası (infertiliteyionleme.deu.edu.tr) büyük bir boşluğu dolduracak\" diye konuştu.ARAŞTIRMA KAPSAMINDA 10 HAFTALIK EĞİTİMAraştırma kapsamında eğitim programlarının da planlandığını vurgulayan Prof. Dr. Siyez, bu kapsamda psikolojik danışmanlar tarafından uygulanan eğitimlerin verildiğini kaydetti. Prof. Dr. Siyez, eğitimlerin 10 hafta sürdüğünü belirterek şunları söyledi:\"Programın içerisinde üreme ve üreme sağlığı, infertilite ve infertiliteyi etkileyen faktörler, kendini ifade etme becerileri, hayır diyebilme becerileri, karar verme becerileri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yöntemleri, infertiliteye ilgili mitler ve infertiliteye yönelik tutumlar üzerinde çalışılıyor. İnteraktif olarak yürütülen bu program sonucunda, programa katılan öğrencilerin bilgi düzeyleri ve tutumlarında artış olduğu görüldü. Bu da olumlu bir gelişme. Çevrim içi eğitim programı ise 4 hafta sürmektedir. İlk hafta kadın ve erkek üreme sistemi, ikinci hafta infertilite, infertilite ile ilgili mitler, infertilite ile ilişkili biyolojik faktörler üzerinde durulurken üçüncü ve dördüncü haftada infertilite açısından önlenebilir risk faktörleri (cinsel yolla bulaşan hastalıklar, korunma yöntemleri, sigara, alkol ve madde kullanımı, çalışma koşulları vb) üzerinde çalışılmıştır. Arttırılmış gerçeklik uygulamalarının da kullanıldığı bu uygulamaya katılan üniversite öğrenciler, programa katılmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını, öğrendiklerini bilgilerinin daha kalıcı olduğunu düşündüklerini belirtmişlerdir.\"Prof. Dr. Diğdem M. Siyez, üreme sağlığı ve cinsel sağlık eğitimi ile ilgili programların gelişmiş ülkelerde çok erken yaşlarda başlamasına rağmen infertilite konusunun yurt dışındaki pek çok programda da göz ardı edildiğini; bu yönüyle bu projenin sadece Türkiye için değil, yurt dışında yeni geliştirilecek programlara da örnek teşkil edeceğini söyledi.
FOTOĞRAFLI