Üniversitenin kullanılmayan kanalları yarasalara mesken oldu

Üniversitenin kullanılmayan kanalları yarasalara mesken oldu

Kırıkkale Üniversitesi (KÜ) yerleşkesinde, merkezi kalorifer tesisatı için oluşturulan ancak kullanılmayan 300 metre uzunluğundaki kapalı kanal, yaklaşık 15 yıldır yaz aylarında böcekle beslenen fare kulaklı yarasaları konuk ediyor. Kullanılmayan kanallara yaz aylarında uğrayan yarasalar "Kırıkkale Memeli Familyası Bilimsel Çalışmaları" kapsamında üniversite için kaynak oluşturuyor. KÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Albayrak "Bu böceklerle mücadeleyi başka türlü yapmak mümkün değil. Böceklerle kimyasal mücadele yapamayız. İlaç bulamayız, parayı yetiştiremeyizBöylece insan için zararlı olan birçok böcek yok edilirken ülke ekonomisine de katkı sağlanmış oluyor" dedi. 

 

Hürriyet'te yer alan habere göre, KÜ Keskin Meslek Yüksekokulu yerleşkesinde bulunan ek binaların 300 metre uzunluğundaki kullanılmayan kalorifer tesisatı kanalını mesken tutan yarasalar, 15 yıldır yaz aylarında buraya geliyor. 

KÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Albayrak tarafından keşfedilen yarasalar, 12 yıldır "Kırıkkale Memeli Familyası Bilimsel Çalışmaları"na kaynak oluşturuyor.

Albayrak, fare kulaklı yarasalar üzerinde kan değerleri çalışılması yaptıklarını, bunun bilinmesinin önem taşıdığını belirtti. 

Türkiye'de 38 yarasa türü bulunduğuna, bunlardan birinin meyve, diğerlerinin böcekle beslendiğine dikkati çeken Albayrak, şöyle konuştu: 

"Orta Anadolu'da çoğunlukla böcekçi yarasalar var. Kırıkkale'de de birkaç yarasa türü var. Böcekçi fare kulaklı yarasalar, tünek yeri olarak merkezi kalorifer tesisatı için yapılan kapalı kanalı tercih ediyor. Bir tanesinin bir gecede yediği böcek 7,5 gram olarak bilinir. Burada binden fazla yarasa olduğunu düşünürsek ortalama her gece 7,5 kilogram böcek yeniyor. Bu sayı ve yenilen böcek miktarı çok önemlidir. Çünkü yarasalar burada olmasa, kimyasallar kullanılsa buna para da yetmez. Bu yarasalar adeta bir nimettir. Bu popülasyonların korunması gerekir. Eski çalışmalarımızda Kırıkkapı ve Sulu mağarada yarasa popülasyonu vardı. Ancak bu alanlar şehrin büyümesiyle içeride kaldığı için bu tür boş alanlara insan yapımı galerileri yapay tünek olarak seçiyorlar. Burada yaşamaya devam ediyorlar. Bu bir fırsattır. Kırıkkale zaten böyle türler açısından fakir bir il olduğu için burası korunmalı."

 

Böcekleri yarasalara bırakmak gerekir

 

Albayrak, böcekçi yarasaların her yükseklikte avladığı böcek türlerinin de farklılık gösterdiğini, bu durumun doğal denge ve insan faktörü için çok önemli olduğunu vurguladı.

Bunların 20 kilometre yarıçapındaki bir alanı sabaha kadar ziyaret ederek oradaki böcekleri tükettiğini aktaran Albayrak, "Bu böceklerle mücadeleyi başka türlü yapmak mümkün değil. Böceklerle kimyasal mücadele yapamayız. İlaç bulamayız, parayı yetiştiremeyiz. Böcekleri yarasalara bırakmak gerekir. Böylece insan için zararlı olan birçok böcek yok edilirken ülke ekonomisine de katkı sağlanmış oluyor.

Tarımsal alanlarda çok fazla kimyasal mücadeleden vazgeçmek lazım. Yarasalar böcekleri yiyerek biyolojik temizlik yapıyor, doğal dengenin sürdürülebilmesini sağlıyor." diye konuştu. Albayrak, fare kulaklı yarasaların böcekçi türlerin en büyüğü olduğunu, yerleşkedekilerin de bu kategoride yer aldığını söyledi. Bu alanda birkaç yıldır çalışma yaptıklarını anlatan Albayrak, "Bin kadar üyeleri var. Kışın burayı terk ederek daha küçük bir alana gidip sıkışarak kışı orada geçiriyorlar. Yazın üremek için tekrar geliyorlar. Burada üreyip yavrularını büyüttükten sonra kasımda terk ediyorlar. Kanatları açıldığı zaman 50-60 santimetre civarında gelirler. Ağırlıkları en büyüğü 30-35 gramdır" ifadelerini kullandı.