Uras, Babacan'a 10 milyar dolarlık sıcak para trafiğini sordu...

Uras, Babacan'a 10 milyar dolarlık sıcak para trafiğini sordu...
T24 - Geçtiğimiz hafta birbiri ardına yapılan açıklamalarda  Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'ın ve Bakan Babacan'ın 'Türkiye’den bir haftada 10 milyar dolar sıcak para çıktı' sözleri ve yine hemen ardından Yılmaz'ın, '10 milyar dolar kısa süre sonra daha uzun vadeye kayarak geri döndü' açıklaması sıcak para akışındaki bu trafiğin nasıl anlaşılacağına dair konuları gündeme getirdi. Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras'ın bugün (7 Mart 2010) kaleme aldığı '10 milyar dolar çıktıysa nereden çıktı? Girdiyse nereye girdi?'  adlı yazısı şöyle: 10 milyar dolar çıktıysa nereden çıktı? Girdiyse nereye girdi? MB Başkanı Yılmaz, sonra da Bakan Babacan, “Türkiye’den bir haftada 10 milyar dolar sıcak para çıktı” dedi. Geçen cuma Yılmaz, “10 milyar dolar kısa süre sonra daha uzun vadeye kayarak geri döndü” deyince kulaklarıma inanamadım. 3 gün önce çıkan 10 milyar dolar nasıl içeri girmişti? Ödemeler bilançosu, İMKB, Hazine bonosu ve tahvil, bankalardaki yabancı mevduatı hesaplarında dikkat çekici hareket yok. Hangi göstergelerle sıcak paranın çıkışını ve girişini anlayacağız? Devlet Bakanı Ali Babacan Sayın Ali Babacan’a sordum: “Sayın Babacan” dedim. ”Önce Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, sonra siz ‘Türkiye’den 10 milyar dolar sıcak para çıktı’ dediniz. Ben, saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak rakamlara bakıyorum, bakıyorum bu paranın nereden çıktığını anlayamıyorum. Lütfen bana söyleyiniz. Hangi göstergelere bakayım da bu kadar dövizin çıktığını gözlerimle görebileyim?”  Bu konuşma geçen cuma, namazdan hemen sonra, İstanbul’da bir yemek masasında oluyor. Sorum üzerine Sayın Babacan “babacan babacan güldü”. Yanında oturan Merkez Bankası Başkanı’na topu attı. “Hoca soruyor. Cevap verin” dedi.  Başkan, “Evet 10 milyar dolar çıktı ama, kısa süre sonra daha uzun vadeye kayarak tekrar geri döndü” şeklinde açıklama yapınca, önce kulaklarıma inanamadım. Belki başkalarının haberi vardı. Ama bu haber benim için sürpriz bir haberdi. Çünkü sanıyordum ki, sıcak 10 milyar dolar çıktı gitti... Bir daha da zor döner. Sadece ben mi? Başkaları da böyle düşünüyordu.  Türkiye’den 10 milyar doların bir haftada çıkıp gitmesi ve bir daha zor dönmesi neden önemlidir? -  Bizim 40 milyar dolar dolayında bir döviz açığımız (cari açık) var. Bunun çok az kısmını doğrudan yabancı sermaye ve uzun vadeli borçlanma ile kapatabiliyoruz. Kısa vadeli dövizlerden piyasada yüzen gezenler çıkar gider, yenileri gelmez ise, döviz kıtlığı olmasa da döviz fiyatı tırmanışa geçer. Makul (hazmedilebilir) ölçüde döviz fiyatı artışı iyidir de, fazlası zarar verir. Merkez önce şaşırttı... -  Merkez Bankası Başkanı, daha sonra da Başbakan Yardımcısı ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, “Türkiye’den bir haftada 10 milyar dolar sıcak para çıktı” diyerek açıklama yapınca dış finans çevreleri, ”Türkiye’den sermaye kaçışı başladı“ endişesine kapılabilir. Bu ise Türkiye’nin borçlanmasında vadenin kısalmasına, faizin yükselmesine yol açar. Türkiye’nin yükselmesi beklenen kredi notunda iyileşme gecikir.  -  Kaldı ki bu arada beklenmedik olaylar oldu. Çevremizdeki ülkelerde karışıklıklar var. Bu karışıklığın doğrudan zararı ihracat gelirlerini az da olsa tehlikeye sokmasıdır. Dolaylı zararı petrol ve emtia fiyatlarında artışa yol açmasıdır. Bu gelişmeler ise bizim döviz ihtiyacımızı beklenenin üzerine çıkarıyor.  -  İşte bu nedenle 10 milyar dolar döviz çıktı haberlerine üzülmemek (hiç olmaz ise benim üzülmemem) mümkün değildi. Sıcak döviz - soğuk döviz... Fark etmez. Döviz bizim için önemli. Ya kanama devam eder ise, çıkan döviz rakamı artar ise? Ya Türkler dövizi kaçırıyor diyerek döviz girişi durur ise?  Ne ise... Merkez Bankası Başkanı’nın açıklaması önce şaşırttı, sonra da yüreğime su serpti. Şaşırttı: Çünkü o ana kadar kimse bize bu dövizlerin geri geldiğini söylememişti. Şaşırttı: Üç gün önce dışarıya çıkan 10 milyar dolar döviz dört gün sonra nasıl içeri girmişti? Yüreğime su serpti: Demek ki: ”No problem... Yola devam!”  Para 3 ‘park yeri’nde de yok! İyi de 3 - 5 dolardan söz etmiyoruz. 10 milyar dolar bir haftada, iki haftada çıkıyor... Hangi hesaptan çıkıyor? Sonra giriyor? Hangi hesaba giriyor?  -  Normal olarak “Sermaye Hareketleri” ödemeler bilançosundan izlenir. Bizde ödemeler bilançosu hesapları gecikmeli yayınlanıyor. Merkez Bankası en son aralık rakamlarını yayınladı. Kasım, Aralık 2010 aylarına ait sermaye hareketi rakamlarında sıcak para çıkışı ile ilgili dikkat çekici bir hareket yok.  -  Kalıyor geriye sıcak paranın park ettiği 3 alan: (1) İMKB’de hisse senedine park eden dövizler. (2) Hazine bonosu ve tahvile park eden dövizler. (3) Kısa vadeli (günlük-gecelik) faiz operasyonları için bankalardaki yabancı döviz mevduatı hesabına park eden dövizler. Bu 3 park yerindeki rakamlara bakıyoruz:  (1) Borsadan yabancılar çıksa-kaçsa, borsadaki toplam hisse senetlerindeki yabancı payı düşer. Borsadaki toplam hisse senetlerinde yabancıların payı aynı. Geçen yıl sonunda borsada 70.9 milyar dolarlık yatırımları varmış. 11 Şubat’da 65.8 milyar dolara gerilemiş. Ama borsadan çıkıp, paralarını alıp gittiklerinden değil. Endeks ve döviz kuru hareketinden...  Borsa endeksi 66 binden 58’bine gerilediği için ve de dolar fiyatı 1.55 TL.dan 1.60 TL.ya doğru tırmanışa geçtiği için. Borsa endeksindeki düşme ve dolar fiyatındaki artış dikkate alındığında, borsadan para çekmedikleri, tersine borsaya yeni para koydukları anlaşılıyor.  (2) Devlet iç borçlanma senetlerindeki yabancı yatırımları (bono + tahvil) yıl sonunda 31.8 milyar dolar, şubat ortasında 32.5 milyar dolar. Demek ki. Oradan da sıcak para kaçışı yok. (3) Yabancıların mevduat hesaplarındaki nakit dövizlerinin toplamı 2010 sonunda 7.2 milyar dolar imiş. Şubat ortasında da o kadar. Hâlâ rakamların peşindeyim İşte benim kafamı karıştıran bu rakamlar. Bu rakamlara göre Merkez Bankası kısa vadeli dövize “kış kış” dedi de, Türkiye’den 10 milyar dolar sıcak para kaçtı gitti söylemlerini izleyebilecek rakam bulamıyorum.  Derdim bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Rakam peşindeyim.  Geçen cumartesi günü Milliyet Ekonomi’de bu sayfada, Sayın Babacan’dan bilgi rica ettiğimi, Merkez Bankası Başkanı’nın da “10 Milyar dolar çıktı ama, kısa süre sonra tamamına yakını daha uzun vadeli yerlere park etmek üzere geri geldi“ şeklindeki cevabını yazmıştım. Bu çıkışı girişi hangi göstergeden izleyeceğimi öğrenemediğimden yakınmıştım. En iyisi unutmak... Yazının yayımlandığı gün Merkez Bankası Başkanı aradı. Bir açıklama göndereceklerini söyledi. Merkez Bankası Başkanlığı’nın açıklamasını bu sayfada okuyacaksınız.  Ben herhalde saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olduğum içindir ki açıklamadan bir şey anlayamadım. Kafam hâlâ karışık. Biz hangi göstergelere bakacağız da, Türkiye’den çıkan sıcak paranın nereden çıktığını, giren soğuk paranın nereye girdiğini anlayacağız?  “O kadar önemli mi? Takma kafanı” diyenler olabilir... En iyisi bu konuyu unutmak. ‘Yabancılar uzun vadeye yöneldi’ Merkez Bankası Başkanlığı, 5 Mart 2011 tarihli çıkan-giren 10 milyar dolar sıcak para ile ilgili yazıma şu açıklamayı gönderdi: “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Kasım 2010 toplantısı ve sonrasında gerek borç verme ve borçlanma faiz oranları arasındaki bandın genişletilmesi, gerek politika faiz oranının düşürülmesine ilişkin kararlar almış ve bu kararlar sonucunda ülkemizden kısa vadeli fonlarda bir çıkış yaşandığı gözlenmiştir. Kasım ayı toplantısından Aralık ayı sonuna kadar ülkemizden çıkan kısa vadeli fon miktarı 10 milyar ABD dolarının üzerinde olmuştur.  Konu edilen dönemde kısa vadeli fon çıkışı, esas olarak yabancı yatırımcıların swap, depo, repo ve kredi işlemleri yoluyla aldıkları para piyasası pozisyonlarını kapatmalarından kaynaklanmıştır. Bu işlemler ödemeler dengesine yansısa da, özellikle para piyasasında alınan pozisyonların önemli bir boyutunu oluşturan swap işlemlerinin ödemeler dengesinden takip edilmesi mümkün olamamaktadır. 2011 yılı başından itibaren ise uluslararası gelişmelere ve küresel risk algılamalarına bağlı olarak yabancı portföy hacminde günlük bazda dalgalanmalar meydana gelebilmektedir. Diğer taraftan Kasım 2010 - Şubat 2011 arası döneme ilişkin veriler incelendiğinde yurt dışı yerleşiklerin özellikle DİBS portföylerini artırmak suretiyle pozisyonlarını genelde uzun vadeye kaydırdıkları gözlenmiştir.